DARISI UEFA'DA ÇEYREK FİNALE

Rakip Malatyaspor’u 4 yıl aradan sonra misafir ettik ASY’e..  

Webaslan.com
DARISI UEFA'DA ÇEYREK FİNALE
Rakip Malatyaspor’u 4 yıl aradan sonra misafir ettik ASY’e.. 4 sene önceki maçta Hagi’nin ikinci yarıya bu sezon Baros’un giydiği 15 numaralı formalı Cafercan’la başlaması da fayda etmemiş, rakiple berabere kalarak şampiyonluk yolunda yara almıştık. O günkü A takım kadrosundan sadece Sabri, Ayhan ve Ümit dün vardı sahada ve sonuçta son 4 yıldır yaşadığımız olumlu değişimle paralel olarak çok daha başarılıydı.. İçimden Cafercan da bu maçta oynamalıydı diye düşünmedim değil, Gaziantep Belediye formasıyla Beşiktaş karşısında oynadığı futbolla bir kez daha göz dolduran ’87 jenerasyonumuzun ilk  yıldızını ASY’de de beraber alkışlama dileğiyle maçın analizine başlayalım..

Maç öncesi matematiksel olarak gruptan çıkamama şansımız olduğundan bunun oyuna iyi konsantre olmak için bir avantaj sağlayacağı görüşündeydim.. Aynı zamanda Sabri’nin Celil’in patenti kendine ait “tek ayakla orta” hareketini kaç kere yapmasına izin vereceğini, Kaptan Ümit’in geçirdiği sıkıntılı dönemden çıkıp çıkmıyor olduğunu, maçı rölantiye aldıktan sonra Kapalı’nın bu maçta yaratacağı tezahüratı, Aykut ve M.Topal’ın nasıl oynayacaklarını da merak ediyordum..

Skibbe takıma oturttuğu sistemlerden sadece biri olan 4-4-1-1’le maçı baştan sona etkin bir oyunla farklı galip gelirken, takımın en iyisi olarak M.Topal çarptı gözüme.. Top rakipteyken bol bol topsuz oyunda dikkatle izledim M.Topal’ı.. Salise  kaybetmeden ya rakip oyuncuya ya da topa gidiyor ve hep doğru pozisyon alıyor M.Topal. Oyununda son 1.5 senede gösterdiği aşamaya bakınca bunun üç sebebi olduğunu düşünüyorum: Öncelikle ve en önemlisi kendi yeteneği, çalışkanlığı ve düzgün karakteri.. Daha sonra Linderoth gibi mevkisinin en iyi ama belki de en şanssız oyuncularından biri ile beraber aynı takımda olması.. Sonuncusu da geçtiğimiz yazı Fatih Hoca ile beraber milli takımda geçirmesi.. Dün M.Topal’ı izlerken bir ara Terim’in Arsenal maçı öncesi verdiği taktikle oynadığını bile düşünmeden edemedim sevgili okurlar.. Milli takım demişken; Yaser’in dün yine az dakika da çok iş yaptığına da şahit olduk.. Bu çocuk inanın 3-4 yıl önceki “Genç Semih”ten kat be kat yetenekli ve takipçi.. Terim’in “Genç Semih”e verdiği  şansı önümüzdeki yıllarda Yaser’e vermemesi için inanın hiçbir sebep göremiyorum..

Maçın hakemi bu kadar sakin geçen bir maçın nasıl 19 kişi ile bitirtmesi ise inanın anlaşılır bir şey değildi sevgili okurlar.. Yok gördüğünüzü çalın, yok hangi takımı tutuyorsunuz, yok kitabı uygulayın.. Bu kadar yanlış direktiflerle yönlendirilen hakemler her geçen gün rezalete yakın bir performans gösteriyorlar ve futbolu çekilmez hale getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.. Onlardan tek ricamız; kulaklarını maç öncesi ve sonrası görüntülere takmadan maçı idare etmeleri..

Sağ kanadımızda iki 55 numaralı oyuncunun mücadelesine dönecek olursak Sabri’nin kendisinden beklenen “lokomotif performansı” yine gösterdiğini ve Celil’in de kendince iyi mücadele ederek tam 2 kere “tek ayakla orta” yaptığına şahit olduk.. Maç 3-2 lehimizeyken ve yenecek olası 2 gol çeyrek final vizemizi uçurabilecekken seyircinin “Aykut gol gol gol” diye bağırmasını sanırım sadece ben ve Aykut anla(ya)madık, daha doğrusu anlamak istemedik.... Kaptan Ümit ise maç boyunca faydalı işler yaparak Baros’u zorlamak konusunda Nonda’dan bir adım önde olduğunu gösterdi..

Soğuk bir havada oynanan maçta içimizi ısıtmak için söylediğimiz yeni bir tezahüratla bitiriyorum yazımı.. Takımımız iyi yolda ve tüm 3 kupada iddiasını sürdürüyor sevgili okurlar..

Cim bom bom’um sensiz yaşamak
Çok zor inan
Bir tek seni  sevdim
Gerisi harbiden yalan


Saygı ve sevgilerimle,

Ant İpek

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler