Bülent: "Futbolu bırakmak da ne demek..."

O, şüphesiz Türk futbolunun en kariyerli futbolcusu. Gençlik çağlarında Galatasaray'la yarı final oynamış, olgunluk döneminde UEFA Kupası kaldırmış bir tecrübe abidesi. Sarı - Kırmızılı renklerle yaşadığı sayısız mutluluğu Ay - Yıldızlı formayla devam ettirip, Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası'nda eşsiz mutluluklar yaşamış bir deneyim. Hırçınlığıyla eleştirilse de, profesyonelliği ve istikrarıyla alkışlanmış bir kaptan. Ve hâlâ hırslı, ilk günkü kadar heyecanlı. Bülent Korkmaz'la önündeki hedefleri, arkasında bıraktığı başarıları konuştuk. Söz Kaptan'ın...

"Dünya Kupası'nda 3. olarak, dünyanın Türk futboluna bakış açısını değiştirdik. Artık Japonya ve Kore'den taraftarlar gelip, Türk futbolcusunun maçlarını izliyor, birlikte resim çektiriyor. Futbolcularımızın güveni ve inancı arttı. Artık daha profesyonel düşünüyorlar. Ayrıca arkadaşlarımın maddi, manevi değeri de arttı...

Bu avantajların yanısıra işimiz de zorlaştı, çünkü hedeflerimiz büyüdü. Bundan sonra Avrupa 2004'e katılmakla kalmayıp orada yarı final değil, final oynamak istiyoruz. Hatta kupayı istiyoruz. Çünkü hedeflerimiz daha da büyüdü. Ancak bizler dünya üçüncüsü olduk. Şu an kadroya dahil edilen gençlerin de 2006'da Dünya şampiyonu olmasını umuyoruz...

Milli takımın geleceği gençlere emanet edilecek. Ancak bu olay, adım adım olacak, aksi takdirde başarının devam etmesi imkansız. Çünkü gençleştirme operasyonu yapılırken, başarının da sürmesi gerekir. Bunun için tecrübeli isimlerin gençlere örnek olması lazım...

Bizlerin takıma katılan gençlere sadece futbol anlamında değil, kişilik anlamında da yardımcı olması gerekir. Yoksa başarı gelmez. Bu işi sindire sindire yaparsak, hem gençleri kazanırız hem de başarılarımız devam eder. Türkiye'de bu potansiyel var. Bunu iyi organize etmek lazım...

Dönem dönem çok kişisel hata yaptığım söylenir. Ancak herkesin bir bilmediği var. Futbolda kişisel hatalar telafi edilebilir, fakat önemli ve kritik maçlarda pozisyon hatası yapmayacaksın! Fazla pozisyon hatası yaptığıma inanmıyorum. Herhalde son iki maçta ataklar karşısında iyi pozisyon aldığım için iyi oynadığım söyleniyor.

Son iki grup maçında doping falan yapmadım. Benim en büyük dopingim ailem. Çocuklarım ve eşim. Beni ayakta tutan isimler onlar. Eşimi ve çocuklarımı çok seviyorum. Onlar da beni seviyor. Onların desteği ile buralardayım. Tabii ki işimi severek yapmanın da önemi büyük. Futbolu çok seviyorum.

Herkes iki maçta da benim iyi oynadığımı söylüyor, ancak o iki maçın kahramanları Hakan Şükür ve Alpay. Çünkü biri altı, diğeri üç aydır futbol oynamıyor. Bu kadar süre futbol oynamayan başka birisi olsa, 25 dakika sonra dili dışarı çıkar. Onlar gerçekten birer kahraman, onları kutlamak istiyorum.

Türkiye'de bazı şeylerin değişmesi gerekir. Çünkü bilen de konuşuyor, bilmeyen de. Futbol hakkında konuşmak için futbol oynamak gerekmiyor, ancak araştırmacı olmak gerekiyor. Bir şey hakkında yorum yapmak için bu konuyu bilmen gerekiyor. O yüzden Türkiye'nin İngiltere'deki sistemi örnek almasının doğru olduğunu düşünüyorum

İngiltere'deki futbol kültürü, seyirci kültürü, kulüp yöneticiliği, futbolcuların profesyonel anlayışı, basının futbola bakışı ve futbolcu hakları konusunda Türkiye, Ada'yı örnek almalı. Ancak ülke futbolu bu şekilde daha büyük başarılara imza atar ve sadece futbol değil, insan olarak da daha fazla değer kazanırız.

Ne zaman futbolu bırakacağım sık sık soruluyor. Açıkçası futbolu bırakmak aklımdan bile geçmiyor. Neden bir Hierro hâlâ Real Madrid formasını giyebiliyor. Neden bir Costacurta Milan ile Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kaldırabiliyor. Fiziksel olarak kendimi onlardan daha iyi hissediyorum. Ben 2004'de kesin varım. Aslında 2006'yı da çok istiyorum...

Geçen sezon İngiltere'den teklif geldi ancak Fatih Terim takıma dönünce bu iş yattı. Galatasaray'da kalmayı tercih ettim. İki sezon önce Fransa'dan da bir teklif vardı, ancak maddi olarak tatmin edici değildi. Avrupa'da futbol oynamak herhalde içimde bir özlem olarak hep kalacak...

Şu an kendi stilime yakın bir futbolcu göremiyorum. Artık bütün gençler çok hırslı ama benim stilime biraz benzeyen 21 yaş altı takımında, 4 numaralı formayı giyen Galatasaraylı Gökhan var. Onu çok beğeniyorum ve ileride iyi bir oyuncu olacağını düşünüyorum..."

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın