Bu şampiyonluk başka olur!

Tabii ki bu olayın Galatasaray taraftarlarının bütünüyle hiçbir ilgilisi olamaz. Zaten hangi taraftar, Hasan Şaş gibi bir Galatasaraylıya küfür edebilir, eder? Aylardır paralarını almamalarına rağmen, ligde 1 puan farkla 2. sırada olan, Türkiye Kupası'nda çeyrek finale çıkan, her şeye rağmen sahaya çıktıklarında bütün olanları unutup kazanmak için ellerinden gelen mücadeyi veren futbolculara bu tarz şeylerin yapılması o kadar çirkin ki, söyleyecek söz bile bulamıyorum.

Peki 26 bin kişilik statta 10 bin kişi olmasına ne demeli? Bu bir protesto ise, kime? Gitmesine sayılı günler kalmış yönetime mi? Yoksa daha çok, tüm iyi niyeti ile çalışan ve şiddetle desteğe ihtiyacı olan futbolculara ve teknik heyete mi?

Bu tatsız olaydan sonra maça gelecek olursak şunu söylemek gerekir ki, Cumartesi günü Ali Sami Yen Stadı'nda kazanmak isteyen, futbol oynamak isteyen iki takım vardı. Durum böyle olunca da, bol gol ve güzel futbol izleyenleri tam manasıyla tatmin etti.

Değinmek istediğim ilk isim bir Manisasporlu; Arda... Eric Gerets Arda'nın bu oyununu gördükten sonra O'nu kiralık verdiği için bin pişman olmuştur herhalde. Aslında sadece Arda değil, Zafer, Uğur, Ferhat, Aydın, Mehmet ve diğerleri Galatasaray altyapı hocalarının ne kadar iyi işler başardıklarının bir göstergesidir. Galatasaray'ın kurtuluşunun, bir ton saçma yabancı "yıldız" transferinde değil, kendi çocuklarında olduğunun da göstergesidir.

Defansın sağında oynamasına rağmen, sanki kırk yıllık tecrübeye sahipçesine ileri çıkışları, ortaları, asisti, bunun yanında orta sahadaki mücadelesi gerçekten görülmeye değerdi Arda'nın. Tıpkı Ferhat'ın yaptıkları gibi... Aydın ise bu hafta tutuk göründü ama tabii ki böyle maçları olacaktır.

Maçın bir diğer etkisiz isimlerinden biri ise hafalardır olduğu gibi, Sasa İliç'ti. İliç parasızlıktan etkilenmiş sanki. Her zaman söylediğim gibi gayet kaliteli bir futbolcu fakat, Gerets haklı olarak 30. dakikada oyundan aldı. Büyük ihtimalle de önümüzdeki hafta yedek oturacak gibi görünüyor. İliç'in yerine giren Volkan ise orta alana hareketlilik getirdi. Volkan'ın tek olumsuz yönü, çoğu zaman bariz pas hataları yapması. Eğer bu sorununu çözerse Galatasaray'a fazlasıyla faydalı olur.

Bunun yanında Ümit Karan'ın da kulübede oturması bir hayli şaşırtıcı. Açık oynayan rakip karşısında çok iş yapabilirdi. Zaten girdiği son 10 dakika bile etkili olmasına yetti. Yine de Gerets'in seçimidir ve saygı duymak gerekir.

Sonuç olarak, kaldı 1 puan. Özellikle taraftarı, futbolcusu, teknik heyeti vs... Her şeye rağmen herkes üzerine düşen görevi yaparsa, bu şampiyonluk başka şampiyonluk olur...