Bu işin şakası yok! AIG ile yapılan anlaşma sonucunda 15 Mart'a kadar 32.5 milyon doları ödenmezse, haciz tehlikesiyle karşı karşıya kalacak

Galatasaray için tarihi bir anlaşma olarak nitelendirilen AIG sözleşmesi, perde arkasındaki ilginç gelişmeleriyle hafızalardan silinmeyecek. Ancak bu anlaşma şartlarındaki tazminat maddeleri, Sarı - Kırmızılı kulübün giydiği "ateşten gömleğin" boyutlarını da açıkca gözler önüne seriyor. İki taraf arasında yapılan anlaşmanın yerine getirilmesi için 15 Mart'a kadar süre tanındı. Galatasaray, yüzde 21.05'lik hisse için ABD şirketine toplam 32.5 milyon dolar ödeyecek.

Bu paranın 16.3 milyon doları B hisseleri, toplam 7.2 milyon doları da C ve D hisseleri için verilecek. Yönetim, parayı Selahattin Beyazıt veya İnan Kıraç'tan değil, kendi kaynaklarından, büyük olasılıkla da Galatasaray hisselerini teminat göstererek karşılayacak. Ayrıca, AIG'nin tahkim mahkemesinde talep ettiği 160 milyon dolarlık tazminattan vazgeçtiği ve bu tazminatın 9 milyon dolarla sınırlı kaldığı bildirildi. Sarı - Kırmızılı kulübün mali işler sorumlusu Refik Arkan'ın, anlaşmayı Galatasaray için "İstiklal Savaşı" olarak yorumlaması, son operasyonun önemini ortaya koyuyor.

Ancak AIG ile sadece C ve D hisselerini geri almak için pazarlığa oturan, ABD şirketinin B hisselerini de şart koyması üzerine, tüm hisseleri almayı kabul eden Galatasaray, bir ay içinde para bulmak için harekete geçmek zorunda kalacak. Sarı - Kırmızılı kulübü, anlaşmaya uymaması halinde, tıpkı AIG'nin hisseleri geri vermekten vazgeçmesi durumunda olduğu gibi uygulanacak yaptırımlar da bir hayli zorlanacak. Örneğin, şartlar için verilen sürenin aşılması halinde her gün için 30 bin dolar ödenecek. 15 Mart'ta bitecek sürenin hemen ardından bu para işlemeye başlayacak. Ayrıca açılacak tazminat davası sonuçlanıncaya kadar birikecek para karşı mahkeme yoluyla tarafa ödenecek. Tahkim'deki dava sonucunda taraflar için hemen hacize geçilecek. Mali işlerden sorumlu yönetici Refik Arkan'ın, "Artık bu işten geriye dönüş yok" açıklaması da Galatasaray'ın girdiği riskin önemini vurguluyor.

Yönetimde en çok tartışılan konulardan biri de, bu anlaşmanın onaylanması için Genel Kurul'un toplanıp, toplanmayacağıydı. Başkan Canaydın kararsız tutumunu sürdürse bile, bir üyenin sözleri, yönetimin düşüncesini ortaya koyuyor: "Acaba eski yönetimler C ve D hisseleri için hangi kongreyi topladılar ? Hangi camia kararı ile o anlaşmanın altına imza attılar ? Biz de bunun için kongre yapmayacağız".

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın