"BU FORMA..."

"Bu forma kutsaldır nasip olmaz herkese"

Dünkü maçı izleyen bir futbolsever Servet’in yönetimden neden Meira’ya ödenen yıllık ücreti istediğini gayet net anlayabilir. Servet ve Meira yanyana oynamalarına rağmen belli bir süredir göstermiş oldukları performans gece ile gündüz gibi; umarım Meira en kısa zamanda üzerindeki ataleti atabilir, saha içinde gösterdiği performans açısından Servet’e yaklaşabilir..Aksi takdirde formayı Emre’lerden birine kaptırması kaçınılmaz..

Altay gibi dirençli bir rakip karşısında 65 dakika geride oynamamıza rağmen maçı 3 puanla bitirmemiz “takım sisteminin” iyiden iyiye oturmuş olduğunu gösteriyor..Bunun başlıca sebebi Ayhan-M.Topal-Barış 3’lüsünün orta sahada gösterdiği direnç..Altay karşısında Barış bazı pozisyonlarda yetersiz kalsa da bu 3’lü sistem her geçen gün daha etkin işlemeye başladı takımımızda..

Oyuncu değişikliklerini genelde 70. dakikadan sonraya saklayan Skibbe dün oyuna 65. dakikada yaptığı Yaser-Ümit değişikliğinde yerden göğe kadar haklı idi..Belli ki Sivasspor’la yapılan takas görüşmeleri Kaptan Ümit’i olumsuz etkilemiş; bu yüzden dün kendisini diğer maçlara göre daha da dikktli izleme ihtiyacı hissettim kendimde..Oyunun içinde sezonun geride kalan kısmına nazaran daha diri gözüküp Baros’la daha iyi uyum sağlamasına rağmen takımımızda 8. sezonunun geçiren 33 yaşındaki  Kaptan Ümit’ten oyundan çıkarken en azından yerine giren Yaser’e başarı dilemesini; yedek kulübesine oturduktan sonra olay çıkarmamasını; formamızı yere atmamasını; söyleyeceği bir derdi varsa bunu Yardımcı Antrenör Burak Dilmen’e değil Skibbe’ye yapmasını beklerdim. Ümit başta forma ile ilgili davranışından dolayı tüm camiaya kocaman bir özür borçludur sevgili okurlar..Burada yeri gelmişken Yaser’e de değinelim; Yaser’de ceza alanının herhangi bir yerinden gayet sert ve isabetli kafa vuruşları yapma becerisi var. Aynı zamanda penaltı noktası civarında topla buluştuğunda direkt kaleyi düşünebiliyor..Sezon başında Hazırlık maçlarındna birinde topla buluştuğunda sevgili Bülent Abi’nin(Tulun) dediği gibi “bu çocukta Arif Erdem’e benzer bir futbolşansı var; top ayağına yakışıyor bu oğlanın”...

İdeal dizilişte Baros’un yanında Kewell’ın forma bulacağı düşünüldüğünde Nonda/Ümit’ten birisi ister istemez devre dışı kalacak; aslında ne Nonda ne de Ümit takımın 4. forvet alternatifi olmayı haketmiyorlar ama hepimizin bildiği gibi “bu sene çıtayı epey yükselttik” ve forma kimin hakkı ise O’nun olmaya devam edecek gibi görünüyor..

Son bir sözde kaleci Aykut için sarfederek yazımızı nihayetlendirelim; ancak futboldan anlamayan bir zihniyet “De Sanctis olsaydı o golü yemezdi” diyebilir..Yediği golü çıkarabilir miydi; az da olsa şansı vardı olmadı..İnannın dert değil...Bu Aykut’un kötü bir kaleci olduğunu göstermiyor; bırakın 2. kaleciyi 1. kalecisi Aykut kalibresinde olmayan onlarca takım var Süper Lig’de..Takımda 6 sezonu tamamlayan Aykut’un en az bir bu kadar daha formamızı terletiyor olduğunu görmek istiyorum ben..Serdar’ların, Tolga’ların, Hakan’ların defalarca çağrıldıkları Ulusal Takımda hala hiç görev yapamamış olmasına da inanın anlamakta pek mümkün değil...

Saygı ve sevgilerimle,