"Ben Tanrı değilim"

Futbolculuğunda bir efsaneydi. Şimdi ise ‘İyi oyuncudan, iyi teknik direktör olmaz’ sözünü çürütmek için kollarını sıvadı. Galatasaray yönetimi ‘Sana ihtiyacımız var, gel’ deyince, hiç düşünmeden görevi kabul etti. Ancak giderken bıraktığı Galatasaray ile döndüğünde karşılaştığı takım arasında siyah ile beyaz kadar fark olduğunu gördü. İstediği transferleri yaptırdı. Sonra da, çoğuyla takım arkadaşı olduğu oyuncularının yeniden kendine güvenlerini kazanmasına öncelik verdi. Ancak sezonun henüz ikinci haftasında gelen Gaziantepspor yenilgisi ile işinin hiç de kolay olmadığını gördü. O gördü ama görmeyenler vardı. Rumen hoca, dün düzenlediği basın toplantısında bu gerçeğin altını çizmeye çalıştı.

İnciler
Başkanımız, başkan yardımcılarımız ve diğer ilgililer herhangi bir problem olmadığını söylüyorlar sürekli ama buna karşın gazetelere de benimle ilgili, gönderileceğim yolunda spekülasyonlar yapılıyor. Bu spekülasyonlar için tabii ki biraz kızgınım.

Hoca olarak zamana ihtiyacım var. Diğer hocalara zaman tanındığına göre, ben de zaman istiyorum. Ama bazıları, benim Galatasaray’ın başında bulunmamın iyi bir şey olmadığını düşünüyor.

Öyle duruma geldik ki, bana hakaret bile edildi. Bunu kabul etmenin kolay bir şey olduğunu kimse düşünmesin. Kişiliğime daha fazla saygı istiyorum.
Futbolda yarın ne olacağını kimse bilmiyor. Hiçbir hoca da herhangi bir konuda bir garanti veya teminat veremez. Her zaman kazanacak olan bir sistem yoktur.

Gheorghe Hagi, bütün teknik adamların yaşadığı sıkıntılarla erken karşılaştı. Geçen sezonun sonlarına doğru Fatih Terim’in yerine göreve gelen Rumen teknik adam, yeni sezonun henüz ikinci haftasında alınan Gaziantepspor yenilgisiyle çok sert eleştiriler almaya başladı. Hatta, gönderileceği ve yerine gelecek isimlerin bile belirlendiği yazılıp çizildi. Bir yandan eski günlerinin yerinde yeller esen bir takım, diğer yandan ipinin çekileceği söylentileri rahatsız edici boyuta ulaşınca, o da dayanamayıp, dün düzenlediği basın toplantısında bunları dile getirdi. İşte Hagi’nin açıklamaları: "Yeni bir hocayım, göreve çok kısa bir süre önce getirildim. Koltuğuma iyi yerleşmedim ama spekülasyonlardan bıktım. Bu dönemde, tüm bunları normal olarak değerlendirmiyorum.

Herhangi bir hoca gelse de, işin henüz başında olacağı için zamana ihtiyaç duyacaktır. Başkanımız, başkan yardımcılarımız ve diğer ilgililer herhangi bir problem olmadığını söylüyorlar sürekli ama, buna karşın gazetelerde de benimle ilgili böyle spekülasyonlar çıkıyor. Bu spekülasyonlar için tabii ki biraz kızgınım."

"Herkes beni çok iyi tanıyor. Belki ailemden bile daha iyi tanımış olabilirsiniz. Çünkü hayatımın uzun bir bölümünü futbola ayırmıştım. 5 sene Galatasaray’da kaldım ve burada çok güzel bir 5 yıl geçirdim. Ayrıldığım zaman Galatasaray Avrupa’daydı. Döndüm, bu durumda buldum. Çok güzel bir durum değil açıkçası. Bu görev bana verildi. Ama Allah olmadığım için herşeyi bir günde değiştiremem. Mucizeleri ancak Allah yaratabilir. Hoca olarak zamana ihtiyacım var. Diğer hocalara zaman tanındığına göre, ben de zaman istiyorum. Zor olduğunu biliyorum. Üzerimizdeki baskı büyük."

‘Bizi bozmak istiyorlar’
"Geçen seneki takımın kadrosuna göre 3-4 oyuncu değişti. Sonra yabancılar... Onların da uyum sağlamaları için zamana ihtiyaçları var. Ve eski oyunculara öz güvenlerini yeniden kazandırarak hep birlikte etkili bir takım kurmak istiyorum. Şampiyonluğa oynayacağız, hedefimiz budur. Bu, bugünden yarına olabilecek birşey değil. O yüzden bu olayların arkasında bizi bozmak isteyen birilerinin olduğunu düşünüyorum. Onlardan rica ediyorum, bizi rahat bıraksınlar. Çünkü Galatasaray’a kötülük yapıyorlar."

‘Camia beni istiyor’
"Bazıları, benim Galatasaray’ın başında bulunmamın iyi bir şey olmadığını düşünüyor. Ancak beni hiçbir şey korkutmuyor. Ama problem şurada; tüm bu tür spekülasyonlar Galatasaray’a kötülük yapmakta. Ben de herhangi bir hoca veya herhangi bir insan gibi geçiciyim. Bu meslekte sadece aldığımız neticelerle yaşıyoruz. Ancak neticelerin yargılanması zaman içerisinde yapılır. Ben sadece şunu biliyorum; taraftarlar beni istiyor, yöneticilerimiz beni istiyor ve benim yanımdalar. Ama arkada bu işi ısıtmak isteyen bazı kişiler olduğunu da biliyorum. Bu durum, benim için çok net bir gerçek.

"Hoca olarak geçen sezonki dönemde kendimi kanıtladığımı düşünüyorum. Hazırlık dönemi iyi geçti, lige iyi başladık. Ama bir haftadan diğerine bu kadar fark olmasını anlayamıyorum. Öyle duruma geldik ki, bana hakaret bile edildi. Ve bunun kolay birşey olduğunu kimse düşünmesin. Ben sadece biraz zaman ve kişisel olarak daha fazla saygı istiyorum. Bazılarının, hala futbolculuk dönemimdeki hareketlerimden yola çıkarak yazdıklarını görünce gülmek istiyorum. Sahada değil, artık kulübedeyim. Bunlara karşı şunu söyleyebilirim; oyuncu olarak yapmış olduğum davranışlarımla Galatasaray büyük bir seviyeye geldi. Dolayısıyla da, bana bazı kişilerin kötülük yapmak istedikleri gözüküyor. Çünkü ben oyuncu olarak yaptığım herşeyin süper olduğunu düşünüyorum. Şu anki durumumla oyuncu halimin mukayesesinin yapılması gerekli mi, bilmiyorum. Yolun başındayım. Ama bana bu zamanı versinler ve ne olacağını hep birlikte görelim."

‘Futbolda yarın bilinmez’
"Futbolda yarın ne olacağını kimse bilmiyor. Hiçbir hoca da herhangi bir konuda bir garanti veya teminat veremez. Her zaman kazanacak olan bir sistem yoktur. Sadece bir fikir birliği olması gerekiyor. Disiplin gerek. Ve birlik beraberlik olursa kazanabiliriz."
"Teknik adam olarak sözleşme imzaladığım zaman, Avrupa kupalarında oynayan bir takımla anlaşmadım. Çok çok büyük problemleri olan bir takıma imza attım. Geldim ve bu problemleri çözmeye çalışıyorum. Yeni bir takım oluşturma gayreti içindeyim. İyi bir takım kurmak için zamana ihtiyacımız var ve bu nedenle de 2 yıldan fazla bir süre için imza attım. Benimle ilgili herhangi bir yorum yapılacaksa, bu ancak 9-10 ay sonra olabilir. Çünkü bir takım ancak 1 yıl içerisinde kurulabilir. Bir oyuncu da, 3 ay içerisinde değişir."

‘Özür dilemişlerdi’
"Biz şu anda işin başındayız. Yani A harfindeyiz. Şampiyonluktan, diğer bir ifadeyle Z harfinden bahsetmek için daha çok erken. Bunu hep beraber göreceğiz. Fakat Galatasaray’ın bu duruma gelmesinden sorumlu olan ben değilim. Hedefim Galatasaray’ı tekrar Avrupa’ya taşımak. Galatasaray’a oyuncu olarak geldiğim zaman hakkımda birçok şey söylendi. Sonra hepsi özür diledi. Şimdi de, teknik adam olarak hakkımda çok acele yorumlar yapılıyor. Ancak zaman içerisinde cevap bulabiliriz."

"Çaykur Rizespor’la evimizde bir maç oynayacağız. Mutlaka üç puan almak için çıkacağız, bu çok önemli. Kendi sahamızda oynayacağımız için hiçbir hata yapmamamız gerekiyor. Ama rakibimiz lige iyi bir başlangıç yaptı. Televizyonda seyrettiğim kadarıyla agresif ve sert oynuyorlar. Çok koşan ve çok çalışkan bir takım. Ümit ederim ki, bizim takım onlardan daha akıllı bir oyun sergiler ve üç puanı alırız. Bu şekilde taraftarımızı da mutlu ederiz. Kolay olacağını düşünmüyorum."

"Geçen hafta Gaziantep’te çok iyi bir maç çıkardık. Bazı günler oyuncular, sahada istediklerini yapamaz. Antep’te son 30 metrede etkili olamadık. Anlayamıyorum, Antep maçından önce herşey mükemmeldi, herşey süperdi. Futbol budur. Bir hata yaptın mı, affetmezler. Bu tür maçlardan sonra bazı yazarların ‘Bu iyi değil, şu iyi değil’ diye yazmalarını normal görmüyorum."

Değişik bir ceza uygulaması
"Oyuncularımın, maçlara daha fazla konsantre olmasını istiyorum. Ümit’i, bu amaç doğrultusunda antrenmandan kovdum. Çünkü bana göre oyuncular, Florya’nın kapısından girerken herşeyi unutmalı. Sadece idmanı düşünmeleri gerekiyor. Mümkün olan her şeyi ve sinirlerini de evde bırakmalılar. Kafaları hep idmanda olacak. Hazır olmayan biri varsa, o idman da yapmasın daha iyi. Ümit ile ilgili yönetimle konuştum. Antrenmanı yapmadığı için aylık maaşından bir günlük miktarı ceza olarak verecek. Yıllık ücreti 365’e bölünerek, 1 günlük ceza olarak kesilecek. Her oyuncuya böyle davranacağım. Bu benim düşüncem, Yönetim bu konuda kararını alacak. Ümit’le ilgili herhangi bir problemim yok. Ona kızgın değilim. Oyunculardan tek isteğim, her idmanda, her maçta yüzde 100 konsantre olmaları. Oyuncu nasıl idman yapar, nasıl hazırlanırsa öyle de oynar. Bu, benim bütün futbolculuk kariyerimde öğrendiğim birşeydi. Bütün hafta kendini maça nasıl hazırlarsan, pazar günü maça öyle çıkarsın. Benim için en önemli olan idmandır."
 

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın