Ateşle oynanmaz!26 yaşında kariyerinin en parlak günlerini yaşayan Necati Ateş'in 'fırtınalı hayatı' son dönemde onu 'tartışılan adam' haline getirdi

- Hasan Şaş'la aranızda istenmeyen bir olay yaşandı. Yaptığınız hareket ve size yöneltilen eleştirilerle ilgili neler söyleyeceksin?
NECATİ ATEŞ: Herkes istediği gibi eleştirebilir. Zaten çok da umursamıyorum. Zaten o noktada seni sevmeyenleri bir bir görüyorsun. Dostluklar da böyle zamanlar da ortaya çıkıyor. Ama bunlara alıştık. Gerek benim gerekse Hasan'ın kazanma hırsından kaynaklanan bir durum söz konusu oldu.
- Aranızdaki ilk tartışma değildi. Alıp veremediğiniz nedir?
N.A.: (Gülerek yanıtlıyor) İkimiz çok iyi arkadaşız. Belki birbirimize nazımız geçtiği için hislerimizi kolay dışarı vurabiliyoruz. Ama artık insanların gözüne hoş gelmemeye başladı. Bizim de hoşumuza gitmiyor. Geçen yıl da kazanma hırsından dolayı şampiyon olduk. Bunu en iyi şekilde sahaya yansıtmıştık. Bazen takım içinde böyle şeyler olabiliyor. Aramızda geçen tatsızlıkları biz unutuyoruz ama 3-4 hafta geçmesine karşın unutmayanlar ve saldırmaya devam edenler var. Sonuçta yaptığınız zorlu bir iş. 90 dakika mücadele ediyorsun. Adrenalin yüksek ve bir de mağlup duruma düşüyorsun, moralin bozuk oluyor. Bir sürü olumsuzluk etkileyebiliyor insanı... Dünyanın her yerinde benzer tartışmalar var. Niye bizde böyle abartılıyor?
- Gerets'in raporu doğrultusunda yönetim kurulu size ceza verecekti. Sonra vazgeçildi.
N.A.: Onu bilmiyorum. Hoca tarafından kimseye söylendi mi söylenmedi mi? Hocanın kendi kararıdır. Bir ceza yiyecektik. Karar iptal edildi. Bir daha tekrarlanması durumunda iki katı ceza verilecekmiş. Umarım bir daha böyle sahneler yaşanmaz.
- Aranızdaki tartışmadan sonra Hasan'la oturup konuştunuz mu?
N.A.: Hayır. Sanırım bir süre daha ikimiz özeleştiri yapacağız.
- Kulübede oturmak nasıl bir duygu?
N.A.: Ben kulübede oturmaya alışkın değilim. Geldiğim günden beri sürekli 11'de oynadım. Çok nadir yedek kaldım. Futbolun içinde her şey var. Profesyonel olmak zorundayız. Hocamız nasıl bize formayı verip her maçta güvenip oynatıyorsa yedek oturttuğu zaman da sesimiz çıkmaz. Bu durumu sorun edip içime atmam. Çok çalışır formayı alırım. Kendime bu kadar güveniyorum.
- Fenerbahçe'ye gideceğin yazılıp çiziliyor. Sarı - Lacivertli formayı giyer misin?
N.A.: Komik buluyorum bunları. Bunları yazan gazeteci acaba neye dayanarak yazdı? Yazıyorsan altına da ismini yazacaksın. Yazarken Necati'nin kaç yıllık kontratı olduğuna bakacaksın. 2010'a dek sözleşmem devam ediyor. 12.5 milyon Euro da bonservis bedelim var. Bu parayı verseler bile kulübün rızası olmadan transfer gerçekleşmez. F.Ä Bahçeli çok iyi arkadaşlarım var. Herhalde onlarla görülüyoruz diye böyle yakıştırmalar yapılıyor. Arkadaşlarımın hepsi G.Saraylı mı olmalı? Söylentilerin önüne geçmem için başka takımdan dostum olmaması gerekiyormuş. G.Ä Saray'a geldiğimden beri hemen hemen her F.Bahçe maçında gol attım. Kötü niyetli bu kişiler bu yalanlarla beni taraftarla karşı karşıya getirmek istiyor.
- Sana bir teklif oldu mu?
N.A.: Yurtiçinden değil ama Avrupa'dan geldi. Almanya, İngiltere ve İspanya'dan bazı takımların teklifi oldu. Ayrılmak şu an gündemimde değil. Ayrıca güzel geçen bir yıldan sonra bu yıl Şampiyonlar Ligi'nde başarı kovalıyoruz. Önümüzdeki yıl kulübümle birlikte gelen teklifleri değerlendiririz. Kulübüm de benim hissettiklerimi hissederse giderim.
- G.Saray'ı zor şartlarda zirveye taşıyan ekip ruhunda bir bozulmamı var?
N.A.: Aynı takımız. O takımdan farklı değiliz. Oynayan futbolcuların yanına yeni transferimiz geldi. Takım iskeleti aynı. Okan ağabey, Tolga geldi. Arda geri döndü. Okan ağabey yabancı sayılmaz zaten Florya'ya...
- Seni antipatik bulanlar var. Hatta yaptığın bazı açıklamalardan sonra `Haddini aşıyor' diyenler oldu. Yanıtın olacak mı?
N.A.: Çok konuşan insanlar önce kendi hadlerini bilecek. Yazılarını yazarken dikkatli olmalılar. Futbolcunun futbolculuğu eleştirilir. Nasıl iyi goller attığımda güzel şeyler yazıyorsa kaçırdığımda da eleştirilmem doğal. Ama kişisel olarak özel hayatıma saldırmalar olmasın. Agresif olduğumu kabul ediyorum. Yalan olmaz hayatımda... Tepkilerimi de dışarı çabuk vururum. G.Saray için hiçbirşey vermemiş eski spor yazarları atıp tutuyor `Ulusal takıma Necati Ateş seçilmesin'diye... Ne yapmışlar bu zamana dek? 3 yıldır G.Saray'dayım. Kimse benim arkadaşımı kollamama ve arkadaşımın yanında olmama dil uzatamaz. Benim konuşmamdan sıkıntısı olan varsa bu yöneticim olabilir. O da beni uyarır ve düzeltirim. Ne başkanın ne de yöneticilerin bana bir uyarısı olmadı. Pahalı arabaya binmem bile eleştiriliyor.
- Eleştirenlerin sana karşı bu yaklaşım içinde olmasının nedeni ne olabilir?
N.A. Onların istediği gibi hareket etmiyosun, istedikleri her şeyi yapmıyorsun, sonra da eleştirmeye kalkıyorlar. Kolay kolay röportaj yapmıyorum. O insanlarla fazla paylaşabileceğim bir şey de yok. Onlar da bu yüzden bana tepki gösteriyorlar. O insanlarla konuşmuyorum da görüşmüyorum da...
- G.Saray'da mutlu musun?
N.A.: Çok mutluyum. Benim bir sorunum yok. Paramı da alıyorum. Mutluyum ki 2010'a dek sözleşme imzalamışım kulübümle...
- Avrupa'ya gitme düşüncen var mı?
N.A.: G.Saray'a gelirken geldiğim takıma para kazandırdım. Buradan gideceğim takım G.Saray'dan daha büyük olmalı. Kulübüm yine para kazanmalı. Kulübün beni bırakmayı düşünmediği sürece de bir yere gitmem. Ama bir gün olur gelir de bana `Seninle çalışmak istemiyoruz' derlerse ben de teşekkür ederim. Onun dışında kovulmadığım sürece gitmem.
- Kendini görmek istediğin nokta hangisi?
N.A.: Ben hiçbir zaman kişisel yorum yapmam. Benim başarımdan çok takımın başarısı önemli... Ben geldiğimden beri en çok gol atan oyuncuyum. 2.5 yılda 50'ye yakın gol attım. Başarılı olduğuma inanıyorum. Çünkü istatislikler bunu doğruluyor. Her geçen sezon daha yüksek bir performans gösteriyorum. Türkiye'de golcüler gol atarak değerlendiriliyor. Kötü oynayıp gol attığın zaman iyi şeyler yazılıyor.
- Geriye dönüp baktığında en büyük gururun olarak neyi gösterebilirsin?
N.A.: Geçen sezon kazandığımız şampiyonluğun yeri başkadır. Böyle bir şampiyonluk belki de bir daha yaşanmayacak.
- Futboldan keyif alıyor musun? Hiç soğuduğun oldu mu?
N.A.: Çok... Futbolu çok seviyorum. Soğuduğum zaman zaten bırakırım.
- Dünya futbolunu takip ediyor musun?
N.A.: Her zaman... Keşke Maradona'yla yan yana oynayabilseydim. Bugünün yıldızları arasında ise Eto'o, Ronaldinho, Ronaldo aklıma ilk gelen isimler. İngiltere, İspanya, İtalya ligindeki maçları takip ediyorum.
- Performansını yeterli buluyor musun?
N.A.: 2 yıldır farklı bir sistemde oynuyorum. Direkt santrforum. Bu durum meziyetlerimi biraz kısıtladı ama alışmaya çalışıyorum. Yine de gol sayımı yüksek tuttum. Zaten Türkiye'de performans attığın golle değerlendiriliyor. Öyleyse başarılıyım. Geçen yıl ilk ve son 5 hafta gol atamadım. Buna karşın 18 golüm bulunuyor. 42 maç oynamışım. `G.Ä Saray kazandı ama Necati rezildi' şeklindeki bir ifade nekadar doğru? İleri ikilinin arkasında oynasam biraz daha rahat olurum. Ama Ilic de çok iyi. Hatta Türkiye'deki en formda oyuncu diyebilirim.
- Ankaraspor maçından sonra `Penaltı kullanmam bir daha' şeklinde bir açıklaman basına yansıdı. Doğru mu?
N.A.: Hocam `yine at' desin, ben yine atarım. Ulusal takımda da penaltı kullanıyorum. Penaltı kaçması doğal bir durum. Şanssızlığım iki kez üst üste gelmesi. Ben özgüvenini kaybedecek bir oyuncu değilim. En zor anda çıkar kullanırım. Kaçıracağımı bilsem dahi penaltı kullanırım. Önemli olan karşındaki insanın sana güvenmesi... Ben zaten kendime güveniyorum.
- Ligin kalitesi sana göre nasıl?
N.A.: Bana göre giderek artıyor. Kayserispor, Vestel Manisa, Gençlerbirliği ve diğerleri... Takımlar arasındaki güç dengesizliği giderek azalıyor. Bu takımların artık kendilerine güvenmeleri gerekiyor.
Turkcell Süper Ligi'nden en beğendiğin yabancı futbolcu hangisi?
N.A.: Sıralamayı Kleberson, Alex, Ilic şeklinde yapabilirim. Yine Song'un kendine has bir stili var. Kaybetmeye tahammülü yok.
- Bir futbolcu olarak takıma takviye yapılması gerektiğini düşünüyor musun?
N.A.: İmkanın varsa alırsın. Dışarıdan konuşmak çok kolay. Önemli olan kulübün imk‰nları doğrultusunda bir şey yapılması... İyi bir transfer yapayım derken mevcut kadroya 8 ay para ödemezseniz kimse mutlu olmaz. Yöneticilerimiz bunları düşünerek hareket ediyor. Bana göre bu kadro Şampiyonlar Ligi için de Türkiye Ligi için de yeterli. Ancak hocanın kararı önemli. O `takviye' istiyorsa demek ki yeterli bulmuyor.
- Şampiyonlar Ligi'ndaki grubunuzu nasıl değerlendireceksin?
N.A.: Çok güzel bir gruba denk geldik. G.Saray Avrupa'da farklıdır. Üst seviyede yaşamasam da ben bunu biliyorum. Bir Schalke 04 maçı var kazandığımız... Gruptan çıkabiliriz. Şansımızı biz kendimiz belirleyeceğiz. İyi çalışır, iyi oynar, iyi mücadele eder ve iyi başlarsak bunu sonuna dek götürebiliriz. Liverpool'la burada oynayacağımız son maç final olabilir.
- Stat konusunda sizin tercihiniz nedir?
N.A.: Ali Sami Yen tabii ki... Olimpiyat Stadı gibi bir tercihimiz olamaz. Belki zorunlu olarak İkitelli'de oynayacağız ama bu kimsenin tercihi değil.
- Tribünleri nasıl buluyorsun? İstediğiniz desteği alabiliyor musunuz?
N.A.: Geçen sezon özellikle son 6-7 hafta çok iyiydi. Ondan önceki dönemden pek memnun değildik. Stadımız dolmuyordu ve şampiyonluğa inananların sayısı fazla değildi. Önemli olan her zaman yanımızda olmaları...
Takımdaki genç futbolculara nasıl destek oluyorsunuz?
N.A.: İnanılmaz yetenekler var. G.Saray'ın geleceği çok parlak. Bugün herkes Arda'yı konuşuyor. Çocuğu bir günde yüceltip yarın kötü oynadığı zaman yerin dibine sokuyoruz. Bu yüzden dikkatli olmalı. Ferhat, Uğur, Aydın, Oğuz ve Özgürcan'ı da kimse unutmasın. Aydın geçen sezon çok önemli katkılar yaptı. Kritik goller attı. Hepsiyle gurur duyuyoruz. Hepsini de çok seviyoruz. Hepsi de bizim için özel... Büyük takımda formayı kaybettin mi kazanman zordur. Onlar da bu bilinçle üst düzeyde mücadele gösteriyor.
- Türkiye'deki en iyi hücum hattı G.Saray'da. Bu dört kare asın en belirgin özellikleri nelerdir?
N.A.: Hakan Şükür Avrupa'nın sayılı forvetlerinden biri. Ondaki hava hakimiyeti çok az oyuncu da var. Profesyonellik konusunda hepimizin örnek aldığı isim. Ümit Karan ise fantastik gollerin adamı. Onu biraz Tanju Çolak'a benzetiyorum. Enterasan vuruşları her kaleciyi zora sokabilir. Hasan Kabze de yetenekli ama daha çok tecrübesiz. Geçen yılki şampiyonlukta büyük pay sahibiydi. G.Saray'ın forvet ihtiyacı olacağını düşünmüyorum...
Barbie operasyonunda ismin geçiyor. Bu durum seni nasıl etkiledi?
N.A.: Herkes bir şeyler yazıp çiziyor. Sanki biz yakalanmışısız ya da bir yerde görülmüşüz gibi davranılıyor. Zaman kimin haklı olup olmadığını gösterecek. Bizi tanıyan insanlar böyle şeylerin içinde olmayacağımızı bilir. Ancak bu olayın ardından yapılan `Milli Takım'a alınmasın' şeklindeki yorumlar bizi çok üzdü. Bu eleştirileri yapanlar bindiğin arabayı bile sorun ettiler kendilerine... Beni sevmiyorlarsa açıkca söyleyebilirler. Milli takım tercihi bir kişiye aittir. 26 yaşında ve evliyim. Gezen bir insan değilim. Evimle ve tesisler arasında mekik dokuyorum. Kulaktan dolma haberlerle haber yapılmasın. Çünkü insanlar da etkileniyor. Ailenizin de psikolojisi bozuluyor.
Kaynak: Cumhuriyet spor eki
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

Juventus'tan Osimhen için yeni hamle

Diego Leon, Manchester United yolcusu!

Atletico Madrid'de üç ayrılık: Reinildo, Azpilicueta ve Witsel!

Atletico Madrid, Ruggeri'de mutlu sona yakın

Chelsea, Joao Pedro'yu bitirdi!

Thomas Partey, Arsenal'den ayrılıyor!

Manchester United'ın yeni hedefi Ivan Toney

Reinildo'nun yeni durağı Sunderland!

Milan'da ayrılık: Luka Jovic

Napoli, Darwin Nunez'in peşinde!
