"Artık hot-zot'la işler yürümüyor"

 

"Artık hot-zot'la işler yürümüyor"
G.Saray sıkıntılı günler yaşıyor. Kriz içinde. Ve çıkış yolları arıyor. Çok değil bundan kısa bir süre önce bütün dünyayı titreten, UEFA Kupası'nı Türkiye'ye taşıyan G.Saray neden bu duruma düştü. Moda deyimle, "G.Saray nasıl kurtulur?" Bu sorunun yanıtını en iyi verecek kişiler G.Saray gemisini, hem Avrupa'da, hem de Türkiye'de başarıyla yürüten iki eski başkan, Faruk Süren ve Mehmet Cansun'du. İki başkan ile tam 5.5 saat G.Saray'ı konuştuk. Fatih Terim'den, Özhan Canaydın'a, 1935'li yıllarda Yusuf Ziya Öniş'in Lise'ye isyan ederek G.Saray'dan ayrılıp kurduğu Güneşspor'dan, Olimpiyat Stadı'na kadar...

İki başkanın buluştuğu ortak nokta, G.Saray'ın kötü yönetilmesiydi. Sevgi eksikliği G.Saray'ı bu hale getirmişti ve "İnsanların hırsı akıllarının önüne geçmişti." İki başkana göre, G.Saray'ın bugünkü kadrosu yeterliydi, kulübün borcu da hiç önemli değildi. Tek yapılması gereken, kafaların değişmesi, hastalığa doğru teşhis konulup, doğru kararlar verilmesiydi. Bu konuda Faruk Süren bir adım daha ileri giderek, sözü Terim'e getirdi ve, "Eskiden başarıya aç Türk genç oyuncuları hot-zot ile hizaya sokardı ama şimdi işler değişti. Artık onlar da hot-zot'a gelmiyorlar" dedi.

FARUK SÜREN:

"G.Saray'ın bugün için kadrosu yeterli. Hatta oyuncu fazlası bile var. Ama bunlar transfer yapmasını bilmiyor. Bir planları yok. Bugün ben başkan olsam 12 puan farkı kapatır, şampiyon oluruz. Şampiyonluk belki çok iddialı. Ama olamasam bile ligde ciddi bir tehlike haline gelirim. Çünkü bunun planı ve stratejisi kafamda hazır. Biz geçmişte, önce takımın omurgasını oluşturduk. Bu iş yaşamında da böyledir, futbol takımında da. Kaleci, onun önündeki savunmacı, orta sahadaki lideri ve ilerideki iş bitiriciyi alacaksın. Yanlarına da koşan adamları koyacaksın."

MEHMET CANSUN:

"Biz Faruk Süren ile her zaman G.Saray için çalışırız. Ama Başkan Canaydın ne beni, ne de Sayın Süren'i hiç aramadı. Sadece kafamı çarptığımda bir kere, 'Geçmiş olsun' diye aradı. G.Saray toparlanamayacak kadar kötü durumda değil. Ben bazı şeyleri bekliyorum. Ne mi bekliyorum? İnsan çok enteresan bir varlıktır. Uçurumun kenarına geldi mi, katır gibi durur. 'Ulan ben ne yaptım' der. Eğer yönetimle, Fatih Hoca bunu derlerse zaten olay çözülür. Ama aynı yolda devam ederlerse, o zaman bir sene sonra G.Saray'ı toparlamak için, hakikaten toparlamak için çok uğraşmak gerekir."

FARUK SÜREN:

"Ben bıraktığımda, (banka borcu olarak konuşuyorum) 33 milyon dolardı. Cansun bıraktığında ise 13 milyon dolara inmişti. Şimdi bu borç 58 milyon dolar. Özhan Canaydın, 2 bin 695 kişiye borç ödemiş. Hani alacaklılar sıraya girse kuyruk Karaköy'e kadar uzar diyordu ya. Peki bu kadar borç ödendikçe eksilmeli değil mi? Nasıl arttı bu borç? 2 bin 695 kişiye borcun olur. Tek tek ödemeye çalışırsın veya gider bir bankadan kredi alır. Böylece 2 bin 695 kişiye borcunu ödersin sadece bankaya borçlanırsın. Birine faiz verirsin diğerine vermezsin. Bu senin ticari bir tercihindir. G.Saray'da durum bu."

MEHMET CANSUN:

"G.Saray rönesans takımıdır. Hep ilkleri gerçekleştirmiştir. Bakın, 5 futbolcu, bir de antrenör verdik adamlar şimdi 12 puan önde lider. Biz ise 6. durumdayız. Araya bir de şampiyonluk sıkıştırdılar. Bu ilki de yaptık yani. Beşiktaş'a Sergen'i, Ahmet'i, Emre'yi verdik. Ahmed Hassan ve İlhan Mansız ile de biz anlaşmıştık. Rica ettiler onlara bıraktık. İlhan ve Sinan'ın sözleşmesi hala bende. Sergen'i biz göndermedik. Niye gönderelim? Sergen'in kalmasını Fatih Terim istemedi. G.Saray'da bugün yapılan her transferin tek sorumlusu Terim'dir. Ne kadar doğru yaptığı ortada."

FARUK SÜREN:

"Başarı tek başına gelmez. Biz yönetim, teknik adam ve futbolcu bütünleştiğimiz için başarılı olduk. Arada bir sevgi ve saygı vardı. Herkes görevini yapıyordu. Biz yönetimde, çok eğlenirdik. Zaten yönetim kurullarında fazla adama da gerek yok. Ayrıca yetkiyi paylaştıracaksın. Tek başına her şeyin üzerinden kalkamazsın. Şimdi, G.Saray'da sevgi bitmiş. Bizim zamanımızda Hagi, Popescu, Taffarel ve Capone ayrı takılırlardı. Terim de, başarıya aç Türk genç oyuncuları, hot-zot ile hizaya sokardı ama şimdi işler değişti. Artık onlar Avrupa gördü, değişti. Hot-zot'a gelmiyorlar."

MEHMET CANSUN:

"Canaydın, herşeyi Terim'e teslim etti. Terim de tek başına her işin üstesinden kalkmaya çalışınca olmadı. Bir insan hem taktiği düşünecek, hem idman yaptıracak, hem transferi yapacak, hem de mali işleri çözmeye çalışacak. Bunu yapacak dünya üzerinde bir tek insan yok. Onu ancak filmlerde uçan süperman yapabilir. Terim de Superman olmaya çalışınca çok yere yetişemedi. Gazede okudum. Batista 16 şişe bira içmiş. Eski Terim olsa, garson hesaptan önce Fatih'ten gelen telefonu Batista'ya getirirdi."

FARUK SÜREN:

"G.Saray'da ufku geniş olmayan, küçük düşünenler var. Bunlar camianın vizyonunu küçültüp önünü kapatıyorlar. G.Saray ufak olsun benim olsun fikrindeler. Sinan Kalpakçıoğlu'nu 10 bin dolar maaşla göreve getirdik, bu gruptan bir sürü insan bu işi daha ucuza yapacak arkadaşlarımız var dediler. Onların aklı fikri ucuzda., Ben olsam Sportif A.Ş'nin başına UEFA'da görev süresi bitecek olan genel sekreter, Gerhard Aigner'i getiririm. G.Saray'ı idealimdeki kulüp olan M.United gibi yönetirim."

MEHMET CANSUN:

"G.Saray'da şu anda basketbol, voleybol ve diğer şubelerin durumu tam bir felaket. Bir benzetme yapmak gerekirse aynen KKTC gibi. İçişlerinde bağımsız, dışişlerinde bağımlılar. Ama yönetimden kimsenin de bu şubelerle ilgilendiği yok. Kulüp bu şubelerin arkasında durmazsa başarı nasıl gelir. Basketbolda Efes'e, Ülker'e yenilince hiç üzülmüyorum. Ama F.Bahçe'ye, Beşiktaş'a kaybedince kahroluyorum. Bugünkü anlayışla da bu şubelerde başarılı olmamız ne yazık ki mümkün gözükmüyor."

FARUK SÜREN:

"Özhan Canaydın, Ali Dürüst'e yalan söyledi. Yola çıktıklarında teknik direktör adayı Fatih Terim değildi. Terim adı sonradan çıktı. Dürüst de bunu sineye çekti. Ali'nin devre arasında ayrılması gerekiyor. Eğer başkanlığa adaylığını koyacaksa, bunu yapması gerek. Çünkü martta Canaydın, Ali'yi yönetime almayacak. Burak Elmas da bugün gelinecek noktayı gördüğü, kulüpte sisteme karyşı geldiği için ayrıldı. Damadım olması da ona ters bakılmasının başka bir nedeni."

"Ben hemen Atatürk Olimpiyat Stadı'nı bırakır, 9 milyon dolar harcayarak Ali Sami Yen Stadı'nın eski açığını yıkar, soyunma odalarını restore eder, Fenerbahçe Stadı gibi tribünleri sahaya yaklaştırırım. Benim yaptırdığım stat projem 2015'li yılların stat projesiydi. 400 kişinin görev yapacağı ve kulübün değil bir Amerikan şirketi tarafından idare edilecek bir stattı. Cansun'un projesi ise 1 yılda bitecek 42 bin kişilik, 1970'lerin stadıydı.  

Galatasaray diğer kulüplerden farklıdır. Bizde başkanlık sistemi vardır. Başkan herşeyin üzerindedir. Kaç yöneticiye görev verecek, teknik ekibin sınırı nerede başlayıp nerede bitecek, bu ekibi kimler denetleyecek, hepsi başkanın yetkisindedir. Canaydın bunları yapamamıştır. Tek suçlu kendisidir. Küçük küçük hırsçıklarını kontrol edemiyor. Onun despotluğu yüzünden işler bu hale geliyor."

MEHMET CANSUN:

"Özhan Canaydın, 'Ben futboldan anlamam. Futbolun başına Fatih Terim'i tam yetkiyle getireceğim' dedi. Terim'i de bu konuda serbest bıraktı. Başarısızlığın arkasında Terim vardır. Tek suçlu odur, Canaydın değil. Benim zamanımda Futbol Şubesi'ne Abdürrahim Albayrak bakıyordu. Gece saat 03.00'te bile kamptaki futbolcunun eşini hastaneye götürürdü. Eskiden bu görevi Terim'in eşi yapardı. Şimdi kimse yok. G.Saray'a böyle biri lazım."

FARUK SÜREN:

"Artık Avrupa'da tüm futbolcular birbirleriyle görüşüp, bilgi alışverişinde bulunuyorlar. Fatih Terim'in, İtalya macerasından sonra, Avrupa'nın hiçbir kaliteli oyuncusu onun antrenör olduğu yere gelmek istemiyor. Çünkü davranış biçimi ve oyuncuya yaklaşımı onlara ters geliyor. Despotlukla Avrupalı oyuncuyu bir yere getiremezsiniz. Transfer teklif ettiğiniz futbolcu, ‘‘Antrenör kim?’’ diye soruyor, Terim ismini de duyunca gelmiyor."

MEHMET CANSUN:

"İtalya'daki hatası, orayı Türkiye ile karıştırmasıydı. Buradaki davranışlarını orada da sürdürmeye kalkınca, oyuncularıyla ters düştü. Ve büyük sıkıntılar yaşadı. İtalyanlar onun davranışlarına o kadar sinirlenmişlerdi ki, hala peşini bırakmıyorlar. Galatasaray'ın Avrupa maçlarında başına gelen bazı hakem sorunlarında da İtalyanların bu davranışa tepkileri yatıyor. Yani Terim'in peşini bırakmıyorlar."


FARUK SÜREN:

"Biz, Fatih Terim'i yönetim kuruluna alırdık. Söyleyeceğimiz herşeyi orada söylerdik. En ağır tenkitleri yüzüne karşı yapardık. Ama kapıdan dışarı çıktığımızda basına, 'Hocamızın yaptığı doğru' der ona sahip çıkardık."

MEHMET CANSUN:

"Böyle yaparak bu canavarı sen yarattın başkan."

FARUK SÜREN:

"Dışarısı önemli değil. Biz içeride ona gerekeni zaten yapıyorduk Mehmet. Fatih Terim, çalışkan, iyi niyetli, G.Saray'lı ama yanına mutlaka birilerini vermek lazım. Çünkü o atanmış biri. Mesela, benim dönemimde basketbolcuların alacaklarını kendi cebinden vermiş. Ve bunu da basına sızdırmış. Bu iyi niyetle, haddini aşmış bir hareket. Sen atanmışsın, seçilmiş değil. Bırak da onu seçilmişler yapsın. Hırsın, kabiliyetini geçerse bu aptallık olur. Haddini bileceksin.

G.Saray'da transferleri başkanlar yapar. Hagi'yi Galatasaray'a ben transfer ettim. Fatih, onu aldığımıza inanamadı. Bir gün yemekte Terim'e sordum:

- Popescu nasıl bir futbolcu?

- İyi futbolcu ama gelse de olur gelmese de.

- Biz Popescu'yu aldık. Hayırlı olsun sen onu oynat.

Taffarel'e gelince... Fatih Terim, Stingacu'yu istiyordu. Ama ben onu istemedim ve Taffarel'i aldım. Hagi'ye ise hiç itiraz etmedi. Hatta geleceğine inanamadı. Her futbolcuyu teknik direktör alacaksa, başkana ne ihtiyaç var? O zaman teknik direktörler başkan olsun.

G.Saray'ın mutlaka lider oyuncu alması lazım. Sezon başında onlara Effenberg ve Janker'i önerdim. Özellikle Effenberg lider bir oyuncuydu. Jancker de buldozer gibiydi. Türkiye'de çok iş yapardı. Ama istemediler.

Ayrıca yönetimde, "Bizim gençler var" diye sezon başında Barcelona'nın serbest bıraktığı Rivaldo'yu düşündüm ve hemen menajerini arayıp, "G.Saray için onu beklet" dedim. "Bizim gençler seni arayacaklar" dedim. Bunu da Burak Elmas'a söyledim.

Ama almadılar. Biz Hagi'yi de Barcelona serbest bıraktığında almıştık. Geldi bize Avrupa Kupası'nı aldı."

Kaynak: Hürriyet Gazetesi



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler