Alkış kimin hakkı?

Alman teknik adam Karl Heinz Feldkamp'ın Cumartesi günü istifa etmesi nedeniyle sıkıntılı bir haftasonu geçiren Galatasarayımız, Başkent deplasmanında çıktığı Gençlerbirliği karşılaşmasında üç puana 88. dakikada Lincoln'ün ayağından bulduğu golle ulaştı.

Ligin başından bu yana bir maçta üç isabetli orta yapamayan, oynadığı karşılaşmalarda varlık gösteremeyen Lincoln, zorlu yarışın 29. haftasında sahneye çıktı. Feldkamp'ın istifası sonrası "Şimdi görün nasıl oynuyorum. Şampiyon olacaksak bunda benim de büyük katkım olacak" sözleriyle dikkat çeken ve profesyonellik seviyesini ortaya koyan Brezilyalı oyuncumuz, Gençlerbirliği karşısında kendisine ait bütün istatistikleri alt üst etti. Rakip kaleye attığı dört şutun dördünde de isabet bulan Lincoln, yaptığı yedi ortanın beşini adrese teslim etmeyi başardı.

İŞTE GERÇEK KAHRAMANLAR

Lincoln, rakamların yanı sıra ilk defa bir maçta bu kadar istekli mücadele etti ve zorlu karşılaşma sonrası alkış topladı. Galatasarayımızın 64 puanlı yolculuğunda alkışı hak eden isim Lincoln olabilir miydi? Acaba Lincoln, ligin ikinci sırasında yer alan ve şampiyonluğu kovalayan Galatasarayımızın şu anda bulunduğu konuma gelmesinde ne kadar pay sahibi olmuştu? Görün ki Brezilyalı, Galatasarayımızın şampiyonluğunu 29. haftada aklına düşürmüştü. Oynadığı 17 maçta yıldız oyuncu vasfı gösteremeyerek hayal kırıklığı yaratan 'sambacı', ligde sadece 4 gol atabildi. Oysa sarı-kırmızılı takımımızın şampiyonluk yolunda başrol oynayan gerçek kahramanları vardı. Başta Servet Çetin olmak üzere, Mehmet Topal, Volkan Yaman, Emre Güngör, Orkun Usak, Aykut Erçetin, Ümit Karan ve Shabani Nonda gibi... Sezon başından bu yana isimlere takılmadan mücadele eden bu oyuncularımız gösterdikleri özveri ile Galatasarayımızı taşıdı.

LINCOLN MÜ KIZSIN, NONDA MI?

Galatasarayımız, başarılı savunması ile 29 haftada kalesinde sadece 20 gol gördü ve ligin en az gol yiyen takımı oldu.

Aykut ve Orkun 16 maçta rakip forvetlere gol izni vermedi. Toplam 45 resmi maçta ter döken Servet Çetin, 28 lig maçında da ilk 11'de 90 dakika forma giydi. Defanstaki başarısının yanında 3 gol atan ve 1 de asist yapan Servet, son dakikalarda attığı iki golle bu yolda takımına 4 puan kazandırdı. Ligde 11 golü bulunan Karan, Galatasarayımızın 14 puanına imza attı. Tıpkı Lincoln gibi, Kalli'ye kızgın olan (en formda dönemlerinde sürekli olarak yedek kulübesinde oturtularak kızmak için Lincoln'den fazla sebebi bulunan) Nonda, Alman teknik adama rağmen 10 gol atarak takımın en çok gol atan ikinci oyuncusu oldu. En büyük alkışı kimlerin hak ettiğini gösteren rakamlar daha niceleriyle karşımızda duruyor. Bundan sonraki maçlarda alkışların kimlere gideceğinin takdiri ise sizlere kalıyor.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın