"Alex'i gördükçe, 'Ah Felipe ah!' diyorum"

ETİK, GELENEK, GÖRENEK
Sayın Özhan Canaydın enkaz edebiyatını Galatasaray'a getirdiği zaman, herkes şaşırmıştı. Çünkü Sayın Canaydın'ın dilinden düşürmediği "G.Saray etiği, gelenek, görenek" gibi kavramların tümüne aykırıydı bu. Tam tersi her gelen yönetim bir öncesini över, gidenlerin sırtını sıvazlardı. Sayın Canaydın artık hatırlamalı ki Süren yönetiminin üzerinden 4, Cansun'un 8.5 aylık yönetiminin üzerinden de 3 yıl geçmiştir. Bu sürede borçlar ikiye katlanmış, sportif başarının "b"sine dahi ulaşılamamış, camia umursamazlık batağına saplanmış, Sayın Canaydın en çok eleştirdiği işleri yapmaya soyunarak tribün tribün dolaşıp alkış istemiştir. Ufukta umut arayan gözler futboldaki yönetim kargaşasını görebilmektedir sadece.
TERİM BİLE KAPIYA KONDU
Geçen yıl ligin bitmesine 7 hafta kaldığında seçim kazanmak uğruna Fatih Terim kapıya konmuştur. Seçim stratejisi açısından doğru olabilir bu davranış ama Terim'in yerine getirilen kişi Hagi olunca, futbolda beklenilen başarının bir başka bahara kaldığı izlenimi doğmuştur herkeste. Hagi bütün zamanların en iyi futbolcularından biri olabilir. Ancak Lucescu'nun dediği gibi "Büyük futbolcu olmak illa da büyük teknik direktör olacaktır" anlamına gelmez.
KAZANMAK TEK KOŞUL
Futbol bütün oyunlar gibi tümüyle sonuca dayalıdır. Kazanmak tek koşuldur, duygusallığa hiç mi hiç yer yoktur. Saidou'yu benden habersiz aldınız, onun için oynatmam; üstüme gelirseniz Volkan'ı ilk 18'e bile almam gibi düşüncelerin bırakın futbolu, galibiyetin son hedef olduğu hiçbir oyunda yeri yoktur. Tavla oynarken rakibinizi sevip sevmemeniz mi belirler oynayacağınız oyunu, ya da dışarıdan biri uyardı diye kapı almaktan mı vazgeçeceksiniz?
TRANSFER DOĞRU AMA EKSİK
Sayın Canaydın'ın bu yıl yaptığı bütün transferler doğrudur, eksiktir ama doğrudur. Hala bir oyun kurucuya şiddetle ihtiyaç vardır. İnsan bunları düşündükçe ve de Fenerbahçe'nin Alex'ini gördükçe, "Ah Felipe ah!" demekten kendini alamıyor. Galatasaray taraftarı belki de dünyanın en sabırlı taraftarıdır. Ama eldeki kadronun neler yapıp neler yapamayacağını da iyi bilir. Bu kadronun Gaziantep karşısında düştüğü durumu bir daha asla görmek istemez; bunun çaresi neyse onun yapılmamasına ise uzun süre dayanması beklenemez. Artık bu 100. yılda şampiyonluk söylemini bir kenara bırakarak Mülayim, Arda, Uğur gibi futbolcuları bu takıma yavaş yavaş da değil hızlıca yerleştirmenin yollarını da aramak gerekir.
SAKIN UNUTMAYIN!
Galatasaraylılar şunu unutmamalı: 100. yıl Ekim 2005'tir, dahası 100. yıl Galatasaray Spor Kulübü'nün 100. yılıdır. Futbol takımının, basketbol takımının değil. Herhangi bir dalda şampiyon olunmasa da bütün Galatasaraylılar bu 100. yılı candan kutlayacaktır. Çünkü biz Galatasaraylıyız. Salt Galatasaray futbol takımının taraftarı değil.
Aziz Üstel / Fotomaç
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

Victor Boniface'in Milan'a transferi iptal!

Goodison'da kapanış, Hill Dickinson'da açılış: Ndiaye

Milan'dan transfer iptali: Victor Boniface

Como'dan, Nico Paz için Tottenham'a ret

Milan'a sahasında Cremonese şoku!

Altı gollü maçta kazanan çıkmadı: Dortmund - Pauli

Arsenal'den evinde beş gollü rahat galibiyet!

De Bruyne siftah yaptı, Napoli kazandı!

Marsilya'dan sezonun ilk galibiyeti!

Burnley, Sunderland engelini aştı!
