"Alaylı-liseli ayrımını Canaydın körüklüyor"

Galatasaray'daki "Liseli - liseli olmayan" tartışması, Trabzon maçındaki pankartlarla iyice su yüzüne çıktı. Sabah Gazetesi'nin 14 Mart 2007 tarihli haberine göre, G.Saray Lisesi mezunu olmayan üç eski başkanı Ali Uras, Faruk Süren ve Mehmet Cansun bu tür tartışmaların camiaya zarar verdiğini belirtti.

ALİ URAS: "CANAYDIN ÇANAK TUTUYOR"

Bu, ne yazık ki zaman zaman deşilen tatsız bir yaradır. Mekteplilerin içinde son derece fanatik, dışarıdan gelenleri istemeyen bir grup vardır. Ama bunların sayısı, mektebin büyük bir bölümünü teşkil etmez. Başkan Canaydın'ı Santra'da dinledim. "Böyle bir şey yok" diyor. Ama maalesef Galatasaray'da bu ayrım gerçektir. Mektepli değilim ama 6 yıl başkanlık yaptım. Mektepsiz olanların başkan olması zordur. Faruk Süren, benim yönetimimde olduğu içinbaşkan seçilmekte zorlanmadı. Canaydın sevdiğimiz bir insan. Ama maalesef liseli fanatiktir. Bir kere bana şakayla karışık, "Seni severim. Ama liseli olmadığın için seni başkan kabul etmem" demiştir. Bence Canaydın'ın hareket tarzı bu olaylara çanak tutuyor. Ama bu ayrım hiçbir zaman bugünkü kadar ayyuka çıkmamıştı. Bu çıkmazı, aklı başında mektepliler tüzüğü değiştirerek engeller. Mektepsiz olan kimse bu durumu çözemez. Demokrasinin yaygın olduğu ortamda insanlar arasında farklılık gözetilmemeli. Mektepli olmak güzeldir ama kulüp olmak farklıdır.

FARUK SÜREN: "TETİKLEYENLER HATALI"

Çok manasız ve anlamsız bir yaklaşım. Galatasaray bir topluluğun değil topluma yansımış insanların sevgilisi bir kulüptür. Bunları "Liseli ya da değil" diye ayırmak son derece yanlıştır. Bu yaklaşımıntribünlere aksetmesi daha büyük yanlıştır. Böyle bir olayı tetikleyenler hata yapıyor. Yönetimde bulunanlar buna engel olmalı. Böyle bir ayrımın kesinlikle yapılmayacağı anlatılmalıdır. G.Saray, 1905'de lisede kuruldu ama orada sınırlı kalmadı. G.Saray sevgisini sadece liseye odaklamak son derece yanlıştır.

MEHMET CANSUN: "ÇÖZÜM YÖNETİMDE"

Galatasaray'ın delege listesini elinize alın. Üyelerin yarısı liseli, diğer yarısı liseli olmayanlardır. Önce şunu hatırlayalım: Galatasaray, Türkiye Cumhuriyeti'nin batıya açılan penceresidir. Galatasaray böyle ayrımlara girmez, girmemelidir. Demek yönetimde bir takım boşluklar oldu ki; böyle bir çıkış yaşandı. Bu sorunun çözülme yeri tribünler değil, yönetimdir. Kulübün böyle bir ortam içinde olmadığı dışarıya özenle anlatılmalıdır. Yönetim kurulu bu konuya acil çözüm bulmalıdır.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın