14 çaresiz adam!
Webaslan.com'un sevilen yazarlarından Ant İpek son yazısında Galatasaray'ın Avrupa'ya veda edişini irdeledi.  
14 çaresiz adam!
Önceleri Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılırdık.. Bir önceki sene şampiyon olamadıysakta en fazla 1 ön eleme oynar; içeride dışarıda antreman maçı yapıp yine ait olduğumuz ligde yerimizi alırdık...

Yıllar sonra UEFA maceramıza o güne kadar adını sanını duymadığımız 3. sınıf bir Norveç takımına ön elemede elenerek başladık... Son 4 senedir artık iyiden iyiye Şampiyonlar Ligi hayal oldu; yerine avuntu misali UEFA/Avrupa Ligi'nda doldur boşalt maçlarının gediklisi olduk mecburiyetten.. Önceleri gruptan zor da olsa çıkıp 1-2 tur ilerlerdik.. Sonra gruptan çıksakta hiç tur geçemez olduk..

Bugün ise Ukrayna'nın 3. sınıf bir takımına elenmenin vebalini üstlendik bir ömür boyu... Tromso faciasının üzerinden daha 5 yıl geçmeden Karpaty karşısında uğranan bozgunun vebali...

Daha aylardan Eylül bile değil; Avrupa'da yokuz..

52 yıllık Lig tarihinin 2 hafta sonunda en kötü başlangıcını yapmışız (0 puan, -3 averaj)..

Geçtiğimiz sene büyük umutlarla kiralanıp gözümüzü boyayan oyunculardan ikisi de "tukaka" yapılmış ama her ne hikmet ise Premier Lig'in en iyi 6 takımının kadrolarında yer bulmuşlar.

Şu an için resmen hayal olan bu transferleri 'AlpYalmanvari' bir duruşla takımıza kazandıran yöneticimiz çok parlayınca "İrlanda Pasaportu" ile "tukakalar diyarı'na" gönderilmiş..

Geldiği günden beri takımın sembolü olan Premier Lig patentli yıldız oyuncumuz; taraftarın anormal baskıları sonucu rica minnet bir seneliğine takımda tutulmuş; forması yeni gelen orta sahadaki 4. stoperimize(!) verilerek..

Son 4 yılda kulüp takımlarında 65 resmi maç oynamış bir Kolombiyalı bulmuşuz, en ihtiyacımız olan maçta yine sakatlanmış..

59'u geldiği ilk sene olmak üzere son 3 senede takımımız ile 122 resmi maça çıkan Servet'i yollamak için kendisini de "Mart-Mayıs 2010" döneminde "tukaka" yapmışız, göndermeyi de becerememişiz..

Teknik Direktör diye göreve getirdiğimiz Hollandalı'ya Gökhan'lı, Emre'li, Musa'lı, Cana'lı bir yedek kulübesi teslim etmiş, tespit ve düşüncelerini tüm çıplaklığı ile tüm camia anlamasın diye İngilizce yerine Felemenkçe konuşturmusuz.. Değişen tek şey antrenörün söylediklerini o an değil 1 gün sonra tüm gerçekleri ile gazetelerden öğrenmemiz olmuş..

Basketbol'da hiç ama hiç gereği yokken "sahte forma ile" oyuncu oynatıp, o oyuncuları yüzüstü bırakmışız.. Tüm kabak 1-2 kişiye patlamış, olay unutturulmuş.. Takımı son haftaya kadar play off'a sokmaya çalışıp ligde tutan hocanın sözleşmesini uzatıp yerine Oktay Mahmudi ile anlaştığımızda kendisini de "tukaka" yapmışız...

3-5 sene içinde başkanlık yapabilecek kadar parlak yöneticilik sergileyen Cemal Özgörkey'in başında olduğu Pazarlama faaliyetleri ile verilen bir defileye "yönetimden başka kimsenin gitmesini yasaklamış" ve Cemal Özgörkey'i de "tukaka" yapmayı başarmışız...

Yüzmede yılların duayeni Yılmaz Özüak'ı devre dışı bırakmış, harcamışız...

Arda'yı kaptan yapıp, Galatasaray tarihinde ilk (ve umarım son) kez daha kaptanlıkta 1 senesi dolmadan 15 m EUR ile satılığa çıkarmışız.. Servet, Arda, Elano ve diğerleri profesyonel futbolcular ya; varsın bilsinler canım satılık olduklarını.. Ne oynarlarsa kar..

Seneye bedava oynatırız diye 500.000 USD daha verip Ali'yi Kayseri'den zamanında almamışız, 6 ay maça çıkmayan Ali bizi 2 maçta yakınca "harcıyacağımız milyonlar 1-2 maçtan daha değerli" diyerek Galatasaray tarihine kara bir leke olarak geçecek bir demeci vermiş; takımın, kulübün, camianın çözülmesine bir nevii çanak tutmuşuz..

İş işten geçtikten sonra şimdi gidin Kameni'yi alın kaleye, Hakan bir top daha indirsin rakibin sağ açığına, bir gol de Kameni yesin...

Orta sahaya Emana takviyesi yapın, Spor Toto Süper Lig'de geride kalan 32 maçın 32'inda ortalama 88 dakika sahada kalsın Kamerun'lu ki seneye de 5. olup Temmuz 2011'de UEFA ön eleme maçları oynayalım.. O da mı yetmedi, bastırın 3.5 m EUR'u... Lugano'ya da giydirin parçalıyı oldu olacak... Mert(!) Nobre ile anlaşamazsanız forvete de bonservisi elinde olan Ümit Karan'ı alın.. Hazır H.Şükür ile camianın arası açılmışken kendisi de geri gelmek isteyebilir eski kaptan; hem gelirse ezeli rakibiz belki yine 3 olmasa da senede 2  m EUR teklif eder kendisine.. Ümit 2 sene sonra tekrar gidince 27 yaşında bıraktığımız Necati'yi 32 yaşında alırız geri... Hem o zaman kadar bize 6-7 gol daha atmış olur.. Necati olmazsa adayım Hatayspor'lu Kakil... 2. Ligde yıllarca gol kralı olmadı mı Kakil? Nesi eksik M.Batdal'dan? Çocukluk yıllarımızda 2. ligin adı 2. lig iken haftanın panoramasında hep forvet o değil miydi Allah aşkına? B Milli Takım'a çevirdiğiniz Galatasarayımzı da Kakil de iş yapar inanın.. Zaten 50 yaşına gelmiştir; maç başı anlaşırsınız, paramız da boşa gitmemiş olur.. Düşünsenize bir Kakil'li Cimbom'un Türk Telekom Arena'ya çıktığını.. Galatasaray-Akhisar Belediye Maçı.. Türkiye Kupası B Grupta kazananın çeyrek finale kalacağı, beraberlik halinde Soma Linyitspor'un gruptan lider çıkmaya garantileyeceği bir maç.. Tribünlerde 5 yıllık paralarını peşin verdikleri locaları hınca hınç dolduran 44 kişiye ek olarak toplamda 128 kombineli vebiletli seyirci, oyuncular, yöneticiler ve yayıncı kuruluş çalışanları dahil toplam 250 civarı kişi var stadda.. Formalara alınıp iskonto veya temlik ettirilen reklamlardan oyuncuların ismini yazacak yer kalmamış... Hem demeçte verirsiniz 3 yıl önceki gibi "yabancı transferini elimize yüzümüze bulaştırdık ama sahada 11 Metin vardı, o sebepten oyuncuların isimlerini yazmadık" diye.. Sahi ya, eliniz değmişken bir de Hasan Vezir'i de arasanız.. En son Çaykur Rize'de antrenör idi, belki düşünür oyuncu-antrenör olmayı.. M.Yücedağ'lı bir kadroda her daim iş yapar Hasan...

Geçen geçmiştir, tekrar geçmiş olsun sevgili Galatasaraylılar... Kimse topu bir kez daha rakibe attı diye Hakan'a kızmasın.. Alternatifsizlikten "savunma yapmıyor, zaten Fener'i" diye "tukaka" yapılan Caner'in bonservisine Fenerbahçe gibi 2.0-2.5 m EUR vermeyip, taksitle ve 1 m EUR ucuz diye daha -özel ve resmi 1 dakika bile oynamayan- Çağlar'ı alanlara kızın.. Bu transferi gerçekleştirirken yılda 200-250 bin TL vermeyelim diye tam 2 tanesi inanılmaz gelecek vaadeden 4 tane gencimizi Denizlispor'a satan ama sattığını gizlemek için "geri alma opsiyonu bizde" diyenlere kızın.. M.Topal'ı sattığımız paraya yeryüzünde Barış Özbek'e oyun stili en çok benzeyen oyuncuyu alanlara kızın...

Kızmışken "UEFA kupasını geri alma opsiyonunu" da alıp almadıklarını da sorun benim için.. Zira benim bu yaşanılanlardan sonra daha çok soru sormaya, daha çok hatayı gözler önüne sermeye gücüm kalmadı...

Karıncaezmez Şevki hayatta olsa bu kadar bile yazmam izin vermezdi zaten...

Saygı ve sevgilerimle,

Ant İpek..


Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler