Sorunlara parça parça bakmaktan ,işimize gelmeyeni görmezden gelmekten ,kraldan fazla kralcı olmaktan geldiğimiz yerlere bir bakın. İşin aslı hiç kimsenin umrunda da değil bu bozuk düzen ,yeter ki çarklarına çomak sokulmasın ,sistematik bir şekilde tıkır tıkır işleyen sistem kesintiye uğratılmasın. İsteyen istediğini düşünsün ama birileri masallarla uyutmaya devam etsinler. Nasıl olsa ülkem insanının en zayıf yönüdür araştırmak ,okumak elbette düşünmeye zahmet etmek. Kendilerine hazır sunulanı almak varken kafa yormaya ne gerek var ki. Sonuçta zeki birileri araştırır ,düşünür ve uygularlar. Olursa zaten problem yok olmazsa da başka zeki birileri korur haklarını onların yerine. Ben futboldan bahis ediyorum ama isteyen sosyal hayattan ,siyasete ,adaletten ,eğitime aklına gelen her kılığa sokabilir bu paragrafı.

Olaylara objektif bakabilmek ,yaşananları tarafsız gözle görebilmek kolay bir iş değildir. Bu sebeple sıcağı sıcağına yorumlar genelde insanı yanılgıya düşürür. Bir FB - GS maçı daha geride kaldı. Maça damgasını vuran şey benim gözümde ne hakemdi ,ne Fener in iki mükemmel golüydü ,ne Galatasaray ın 60 dakikalık futbol resitali ve müthiş baskı sonucu attığı iki güzel goldü. Benim için bu maçın olayı daha maç başlamadan önce 50 bin kişinin dakikalarca Galatasaray a ve Fatih Terim e ettiği ana avrat küfürler ve maçta önce Hasan Şaş ın sonra da Fatih Terim in kafasının yarılması ,Hakan Balta nın şans eseri gözünün çıkmaması idi. İnanın bu gün bu maçtan aklımda kalan sahneler o güzel ve kaliteli futbol değil sadece bu sahnelerdir.

Geçen sene Beşiktaş Bursa ya sadece maç yapmak için gitti üstelik öyle kritik bir maç da değildi. Ama kafile şehre dahi giremedi ,çünkü Bursa da apaçık iç savaş manzaraları çıkmıştı ortaya. Federasyon bana göre çok hafif bir ceza ile kapattı olayı. Ancak nasıl olduysa bu ceza yeni sezonda iptale uğradı. Sahaya giren  seyirci can güvenliğini tehdit ettiği için hakem maçı yarıda kesti İstanbul Olimpiyat stadında. Federasyon yetkilileri neden bitirmedin dediler. Maçı bitmiş gibi kabul ederek Diyarbakır ı hükmen mağlup ilan edemediler. Maç başlamadan evvel oyuncular kavga ettiler ,taraftar yan hakemin kafasını yardı ama hakem Bünyamin Gezer maçı oynattı. Hem de maç içinde atılan yüzlerce taşa ,sopaya ,şişeye ,çakmağa ,hatta bıçağa rağmen oynattı. Atılan çakıyı saha komiserine veren Keita ya sarı kart gösterdi. Maç sonrası gerekçesinde ise eğer oynatmasa Kadıköy de cam çerçeve kalmayacağı için oynattığını söyledi. 

Yayıncı kuruluş bu işe çok büyük paralar bağladı ,milyar dolarlık yatırımlar yaptı. Medya yıllardır bu işten çok ciddi gelirler elde ediyor. Bunları hepimiz biliyoruz. Bu denli büyük paraların havalarda uçuştuğu bir sektörde bazı dengelerin kollanması gereğini de görmemek için çok saf olmak gerek. Eğer UEFA ve FİFA nın kararlı ve tavizsiz tutumu olmasa idi federasyonumuz çoktan karar almış olurdu. Bizim gibi futbolla yatıp futbolla kalkan bir ülkede şike soruşturmasında adı geçen takımların karıştıkları işin cezası adil bir şekilde verilecek olursa sosyal bir patlama yaşanacağı kesin. Bunun ardında ekonomik bir krizin ülke futbolunun üzerinden kasırga gibi geçmesi de kaçınılmaz bir gerçek. İşin aslı Fener in ,Beşiktaş ın hatta Trabzon un bile olmadığı bir lig hiç bir Galatasaray lı içinde cazip olmayacaktır. Bu işe para bağlayanlar ve bu işten para kazananlar için ise iflas gibi bir şey olacaktır. Galatasaray da dahil olmak üzere tüm kulüpler çok büyük bir para kaybı yaşayacaktır.

Ancak klasörler dolusu delili yok sayarak ,yaşanan rezillikleri görmezden gelmek de Türk futbolunda bir daha telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacaktır. Kanımca burada yapılabilecek tek şey herkesin kendi yetki alanında ki konularla ilgili kararları ivedilikle vermesidir. Geçmişte yapılan ve günümüzde de yapılmaya devam edilen hatalardan sıyrılmak vakti gelmiştir artık. Eğer zamanın da hakemin şike vardı dediği maça kanıt yok diye geçiştirerek günü kurtarmak yerine cesur kararlar uygulayabilselerdi ,eğer bir maç için şehri savaş alanına çeviren taraftarın takımına en ağır cezayı vererek bu cezayı uygulayabilselerdi ,eğer doğruyu yapan ,kuralı uygulayan hakemin arkasında durabilselerdi ve eğer kurallar gereği tatil etmesi gereken maçı üzerine vazife olmayan konular yüzünden oynatarak kural ihlali yapan hakeme gereken yaptırımı uygulayabilselerdi bu gün Türk futbolu bu pisliklere hiç bulaşmamış olabilirdi. 

Gerek yazıl gerek ise görsel medya yıllardır dostluk ,kardeşlik mesajları verip düşmanlığı da içten içten körüklerler. Çünkü arada ki nefret ne denli büyürse pastadan aldıkları pay da aynı oranda büyür. Ancak bu oyunun en tehlikeli ve hesap edemedikleri yüzü bu sefer karşılarında. Dengeyi oluşturan kefelerden bir tanesi çok ciddi bir tehdit eltına girdi. Bir anlamda bu bozuk sistemin kurucuları ve bu işten nemalananlar ,rant sağlayanlar aşırı hırslarının ,doymak bilmez iştahlarının ,daima aç olan gözlerinin kurbanı olmak üzereler. Emin olun ki kafasında beyin olan her Fener taraftarı arkadaşımız da ne pisliklerin döndüğünü ,nelere bulaştırıldıklarını son derece iyi biliyorlar. Ancak kendilerine bile itiraf edemedikleri gerçekleri kimseye konuşmaları imkansız. Kalkıp da 3 Temmuz dan beri içerde olan insanlardan itiraf beklemek ise sadece hayalcilik olur. Sonuna kadar inkar edeceklerini ilk günden beri bilmeyeniniz var mı? Ama koskoca Juventus ,Milan  ,Marsilla da kim itiraf etmişti ki zaten. Yunanistan da amatöre düşen kulüplerden itiraf alınabildi mi?

Beni şahsen asıl üzen nokta Cemal Nalga skandalında Galatasaray ın gerek yönetim ,gerek ise taraftar olarak gösterdiği örnek duruşun yanına dahi yaklaşamayan insanların hala bize saldırmasıdır. Florya Metin Oktay tesislerimizde 16 yaşında ki çocukları dövmeye kalkan sapık zihniyeti zaten herkesten evvel gerçek Galatasaray taraftarı içinden atmış ,yok etmiş ve lanetlemiştir. Sağlıklı hiç kimse o ağzından salyalar saçan kuduzların formamızı pisletmesine izin vermez ,veremezdi zaten. O dönem de yöneticilerimiz ihmali olan her görevliye gerekeni yapmışlar ,polisle her türlü işbirliğine girmişlerdi. Ve olaya muhatap olan gençlerden ,ailelerinden ,Fenerbahçe yöneticilerinden defalarca özür dilemişlerdi. Şimdi benim hocamın kafasını yaracaksın sonra da bunları anlatıp konuyu saptıracaksın. Tek kelimeyle ayıptır. Eğer adamsan kazandığın kupalar kadar ayıbına da sahip çıkarsın. Size Arena da kiilk maçta ne atıldı sayın Ali Koç ? Size 08 12 2011 tarihinde oyanan maçta en ufak bir küfür demiyorum hakaret edildi mi sayın Ali Koç ? Kalkıpta kendi stadınız da ya da salonunuz da kendi taraftarınızın yaptıklarına yapılan misillemeleri örnek göstererek kendinizi mi yoksa aptal saydığınız ,balık hafızalı gördüğünüz insanları mı kandıracaksınız ? Yaşananlardan biraz olsun bir şeyler öğrenemediniz mi hala ? Resmin tamamına bakmaya ,gerçeklerle yüzleşmeye ,objektif olabilmeye daha ne kadar sırtınızı dönecek ,yalan ve hayallerle dolu dünyanızda yaşayacaksınız acaba. Artık şunu herkes bilmek zorunda ki deniz bitti ,üç beş kendini bilmezin yaptığını herkese mal ederim ve etmek zorundayız da. Çünkü o 3-5 kendini bilmezi içinizde yaşatan da ,besleyen de sizlersiniz.