Arkadaşlar son dönemde ülkemizin en önemli problemi guruplaşmalar ve kutuplaşmalardır. Spordan siyasete ,sosyal hayattan sanat ve kültüre kadar bu iş maalesef böyle. İnsanlarımız kendi görüşünden ,sınıfından ,kültüründen ,zevkinden olmayana karşı her türlü adaletsizliği ,densizliği ,terbiyesizliği hatta şiddeti kabul edebilir daha da beteri gerekli görürken kendisine ,kendi çevresine yapılan en küçük bir haksızlığa isyan ediyor. 

Son oynanan basketbol maçının bitiminde Fener in iki oyuncusu G.Saray ımıza küfür yağdıran tezahüratlara ağızlarından salyalar saçarak katılırken yarın Arena da başlarına geleceklere kendileri davetiye çıkarttıklarını bilmiyorlar mı gerçekten ? Ben bu satırlarda Metin Oktay tesislerinde Fenerbahçe nin 14-15 yaşındaki çocuklarına saldıran kuduzlara hakaretin binini bir paraya saydırdım. Ali Sami Yen de sahaya pet şişe yağdıran güruha  en sert tepkiyi gösterdim. Hazırlık maçında cezalı oyuncuya farklı forma giydiren  ,bu sayede G.Saray adını sahtekarlıktan karalayan hocanın da idarecinin de kulüple ilişiğinin derhal kesilmesini istedim. Çünkü ben bir G.Saray taraftarıyım. Fanatik bir G.Saraylıyım ama asla hasta G.Saraylı değilim. Aksine son derece sağlıklı bir G.Saraylıyım. G.Saray çıkar sahaya elinden geleni yapar ,gücü yeterse kazanır ,yetmezse kaybeder. Ama G.Saray asla kazandığı için büyük değildir ,kaybedince de küçülmez. Kazanmak için de her yol mübah değildir. 

G.Saray sporcusu illa ki iyi sporcu olmak zorundadır. Ancak her iyi sporcu da G.Saray formasına layık sporcu olamaz. Eğer ahlak ,terbiye ,karakter ,kişilik ve insanlık yoksa adı Ronaldo olsa ,Messi olsa ,Durant olsa ,Howard  olsa G.Saray forması giysin istemem. İşte bu sebepledir ki bu gün Chedjou ve Yasin haricinde ki hiç bir oyuncumuza tek kelime laf söylemem. Oynadıkları futbolu beğenirim beğenmem ,tarzlarını severim sevmem , orası ayrı ama her birinin insanlıklarına ,sporcu kişiliklerine ,kişiliklerine sonsuz saygı ve güven duyarım.

İşte bu sebeple Sneijder in eline mikrofon alıp "Ağlama" tezahüratının iki kelimelik kısmını söylemesini hep yadırgadım. İşte bu yüzden G.Saray lı sporcunun sevinç anlarında ,soyunma odalarında ya da deplasman dönüşü uçakta ,otobüste rakip takımları alaya alan tezahüratlarla eğlence görüntülerinden hep rahatsız oldum. Bakın arkadaşlar biz tribünlerde hakaret ,küfür içeren alay eden ,dalga geçen tezahüratlar yapabiliriz. Ama kulübü yöneten idareciler ,temsil eden sporcu ve teknik heyet bu işlere hiç bir şekilde bulaşmamalı. Elbette sevinmek ,eğlenmek ,kutlamak onlarında hakları. G.Saray formasına ,armasına sahip çıkmak ,aidiyat duygusu ile bağlanmak çok güzel. Bunu da rahatlıkla G.Saray sevgisini ,büyüklüğünü ,tarihini ,başarılarını ,efsanelerini anan ve anlatan tezahüratlarla ,başka camialara bulaşmadan ,laf atmadan yapabilirler ve çok da şık olur.

Fener li Volkan ın yaptıklarından kitap yazıp bir sporcunun ne olmaması ,nasıl davranmaması gerektiğini genç nesillere ,geleceğin sporcularına anlatabilirsiniz. Bu adamın kalecilik yeteneklerini gerçekten çok beğenirim ancak asla G.Saray formasını giymesini hayal bile edemem. Bir sporcu ancak bu kadar antipatik ,terbiyesiz ve ahlaksız olabilir. Böyle kişiliksiz bir adamın alem-i cihan olsa giydiği formaya vereceği tek değer utanç olur ,çirkeflik olur. Ben büyük takımım diyen bir camianın böyle bir karaktersize bunca sene formasını emanet etmesi ise acizlikten ziyade olsa olsa ayıp olur. Bizim açımızdan bakarsak da Volkan a kızsak ,nefret etsek bile Selçuk ,Sabri ,Hakan Balta gibi isimlerin değerlerini ,kişiliklerini anlayıp takdir etmek için sebep olur ,ders olur.

Arkadaşlar ,büyüklüğü kazanmak sanan bunun içinde kazanmak için her yolu mübah sayan hasta zihniyet bu günlere gelinmesine sebep olmuştur. Koltuk sevdaları ,üç kuruşluk çıkarları ,güce tapmaları sonucu Türk sporunu rezilliğe ,adaletsizliğe teslim eden yönetmek yerine idare eden ,görmezden gelmeyi marifet sayan kravatlı beylerle gelinen nokta ancak budur. İnsanları kamplara bölmek ,nefret aşılamak ,ayrıştırmak için harika bir zemin yaratıldı Türkiye de. Haksızlık yap ,tekrar yap ,isyan edene bas cezayı ,hak yiyene dokunma bile. Aziz Yıldırım çıkar ,şovunu yapar ,hakem odasını basar ,federasyon çıkar 45 gün ,3 ay ,5 ay hak mahrumiyeti cezası verir. Aziz beye ne olur ? Elbette hiç bir şey ,sonuçta protokol de değil locasında seyreder maçını. Aslında hak yemeyelim sadece Aziz Yıldırım değil hemen her takımın yöneticisi için aynısı geçerli. Ancak Aziz Yıldırım bu işin bayrak taşıyanıdır. Aynı Aziz beyi hakem sayesinde 3 puanı cebe indirdikleri maçların sonrasında ne görürüz ne duyarız. Elbette diğer yönetici beyleride.

Bir tane insan evladı çıkmaz mı yöneticilik yapan ,bir tane sportmen ,beyefendi ,ahlaklı ,faziletli ,adaletli insan istiyorum ,çok değil. Çıkıp hakem marifetiyle kazandığı maçtan sonra konuşacak ,bizim hakemle alınan puana ihtiyacımız yok diyecek ,rakibimize adaletsizlik yapıldı diyecek ,gerekirse maçın tekrarına bile hazırız diyecek bir delikanlı yönetici. Bir federasyon çıkmaz mı şu ülkede büyüklüğüne ,adına ,rengine ,gücüne bakmadan her camiaya eşit mesafede duracak ,aynı suça farklı ceza uygulamayacak ,hak edene hak ettiğini eksik fazla demeden ,yarını düşünmeden ,koltuğuna bağlanmadan verecek. Kardeşim her maç bir olay her maç bir rezillik. Böyle yöneticiler ,böyle federasyonlar varken böyle sporcuları ne diye yadırgarız ki ? 

Volkan ve Josef e gram kızmıyorum bile. Kanalizasyonda gül mü yetişecek yani. İt ürüyecek kervan yürüyecek elbette. Boşver be Volkan kardeşim sen yine çık sahada futbolcu dövmeye ,hakem kovalamaya ,rakip taraftara el kol göstermeye ,topu muhtelif organlarınla tutarak tahrik etmeye dışarıda da evinden adam aldırmaya devam et. Sana ve kulübünün tarihine bu yakışır ancak.