EVREN GÖZ YAZIYOR...
evrengoz@yirmidort.tv

Camiaları büyük yapan, ayağa kalkma refleksleridir. Galatasaray, 18 ay önce ligi 8. sırada bitirmiş, Avrupa'da başarıya hasret, yeni stadını dolduramayan bir kulüp görünümündeydi. Hatta öyle ki, bir ara küme düşme hattına kadar gerilemiş, taraftarını çileden çıkarmıştı.

Bu noktada büyük kulüplerde iç dinamikler devreye girer. Galatasaray'da gerçekleştirilen ani değişim, ilk meyvesini verdi. 10 yıl sonra Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkma başarısı yakalandı. Üstelik, 10 yıl önceki Şampiyonlar Ligi ekonomisi ile şu anki arasında uçurum var.

Şimdi bu ekonomiyi doğru kullanmak, akılcı hamleler yapıp takımı hep bu seviyelerde tutmak gerekiyor. Galatasaray, bir 10 yıl daha ara vermemeli. Asıl başarı, gruptan çıkmak değil hep o seviyede kalmaktır.

Braga maçı çok kötü başladı. Akıllarda İngiltere'den gelecek bir gol olduğu için takım tutuk, temposuz, defansif bir futbol ortaya koydu ilk yarı. Ancak ikinci yarı sahaya futbol oynamak isteyen bir Galatasaray çıkınca, durum değişti. Yorulan Braga önünde Galatasaray hak ettiği galibiyeti alıp adını son 16'ya yazdırdı.

Futbolumuzun en şanslı birkaç isminden biri olan Aydın Yılmaz, turu getirdi. O dakikaya kadar sahada varlık gösteremeyen Aydın, futbolun neden cazip olduğuna kanıt olarak Portekiz'de yüzleri güldürdü. Burak Yılmaz ise gollerini sıralamaya devam ediyor. Galatasaray'ın ilerleyen dönemde yapacağı en akıllı hareket Burak'ı Avrupa'nın zengin kulüplerinden birine  satmaktır. Kariyer zirvesi yapan Burak'ın iyi bir pazarlıkla önü açılmalı.

Galatasaray, grupta ilk 3 maç sonunda kendisine güvenmeyenlere oynadığı oyun ve aldığı puanlarla  iyi bir karşılık verdi. Bu takım, Avrupa'da başarı için kuruldu. O yüzden bu yıl ligde ortaya konan performans fazla ciddiye alınmamalı. Çünkü Galatasaray, şubat ayında da zirve yarışında olacağından, sadece lige döndüğünde dişini sıkıp arka arkaya galibiyetler alacak güçtedir.  Bu yüzden Galatasaray taraftarı, 2000 yılında hem ligi hem Avrupa'yı sallayan takımı beklememeli şu an için. İki organizasyona da konsantre olmak bu kısa sürede hazırlanan takım için henüz erken. Takımda gözle görülür çok eksik var.

Galatasaray'ın dünya çapında bir stoper, iyi bir sol bek, hücumu zenginleştirecek bir ofansif orta sahaya ihtiyacı olduğunu bugün herkes görüyor. Yönetim ve Terim de bunun farkında. Takımın maç seçmesi, gereksiz kart sıkıntısı ve istikrar sorunu teknik ekibin çözmesi gereken konulardan.

Ancak bugünlerde, son 16'ya kalma başarısının tadını çıkarmak gerekiyor. Futbolda asla dün yoktur, hep geleceğe bakılır. Terim ve ekibi emin olun daha Portekiz'de takıma takviye konusunda çalışmaya başladılar. Taraftarların şimdi bu yürekli oyuncu topluluğunu bağrına basması gerekiyor. Hamit uyumsuzmuş, Burak bencilmiş, Melo şımarmış, Selçuk eskisi gibi değilmiş; bunları bir kenara bırakıp parçalı formayı Avrupa'ya yeniden hatırlatan bu çocukları alkışlayın. Şimdi başarıyı kutlama zamanı...

webaslan.com takipçileriyle olan birlikteliğimize bu yazıyla beraber 5 aylık bir ara veriyoruz. Vatani görevimizi yerine getirdikten sonra Türkiye'nin en iyi taraftar sitesi olan webaslan.com'da düşüncelerimizi ve yorumlarımızı aktarmayı sürdüreceğiz.

Allah'a emanet olun...

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın