Neeskens’le Soru Cevap
Antrenörümüz Johan Neeskens, Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan “Neeskens’le Soru Cevap” programına konuk oldu.  
Galatasaray.org
Neeskens’le Soru Cevap
Kritik Manisaspor mücadelesi 3 puanla kapatıldı. Manisaspor maçının genel bir değerlendirmesiyle başlayalım mı?
Sizin de dediğiniz gibi çok önemli maça gittik. Çok önemli bir 3 puandı. Özellikle bu hafta oynayacağımız Bursaspor maçından önce hem moral hem de olmak ya da olmamak açısından çok önemliydi. Kazandığımız için mutluyuz. Maçın geneline bakınca maçın bazı bölümlerinde istediğimiz gibi bir oyun sergiledik, istediğimiz performansı sergiledik. Maçın bazı bölümlerinde de Diyarbakırspor maçıyla kıyaslarsak yapmak istediğimiz şeyleri yapamadık. Geliştirmemiz gereken bazı şeyler var ama genel olarak maçı değerlendirirsek, önemli üç puandı ve kazandığımız için mutluyuz.
Pozisyon analizlerine geçtiğimizde, ilk pozisyonumuzda sarı kırmızılılar sağ kanattan bir atak geliştiriyorlar. Keita ceza sahasına sokuldu, savunma topu uzaklaştırıyor sonrasında Caner kaleyi uzaktan yokluyor ki , ceza sahasındada çok sayıda sarı kırmızılı futbolcu var. Acaba şut tercihi doğru mu nasıl yorumlar hocamız..
Öncelikle sağdan başlatılmış güzel bir atak var. Sağdan topla iyi ilerliyoruz. Ondan sonra ortamız geliyor, Keita topu çok iyi kontrol edemiyor sonra rakip savunma topu uzaklaştırıyor. Ama dönen topu Caner alıyor. Şut çekmesi bence olumlu. Biraz uzun mesafe ama şut çekmesi doğru bir karar. Şu açıdan doğru bir karar. Şut çektiği zaman Manisalı oyunculara bakıyoruz, bizim futbolculara bakıyoruz, göbekte çok kalabalıklar. Adam adama oynuyorlar. Orada futbolcularımız markaj altında. Orada verilecek bir pas, belki göbeğe doğru atılacak bir pas, orada kaptırılacak bir topla kontraatak yememiz sebep olabilirdi. O yüzden bence doğru bir karar.  Ve maçta da bu tip şutları mutlaka çekmemiz gerekiyor. Belki burada diğer bir karar, sol tarafa doğru bir pas çıkarılabilirdi. Ama en azından göbeğe doğru pas atmaktan ziyade bu şekilde şut çekmemiz daha olumlu olmuş.
Sırada gol pozisyonu var. Abdül Kader Keita’yla bulunan bir gol. Serbest vuruşla başlayan atak golle sonuçlanıyor. Hocamızın yorumlarını alalım..
Bence güzel hazırlanmış bir gol. Biliyorsunuz bu tip şeyleri antremanlarımızda da çalışıyoruz. Sağ taraftan bir frikik kazanıyoruz bütün oyuncularımız on sekizin içinde. Orta yapacak gibi, sonra  bir anda geriye çıkartıyor. Elano müsait pozisyonda şutunu çekiyor, o yüzden bence gayet olumlu, çalışılmış bir gol.
Duran top organizasyonlarında taraftarların hep şöyle bir beklentisi de var. Onu da soralım, çünkü forumlarda da sık sık dile getiriliyor eleştiri anlamında. Elano Brezilya milli takımında bütün duran topları kullanan isim olarak adlandırılıyor. Galatasaray’da biraz daha az topun başına geçiyor. Bunun özel bir sebebi var mı? Hocamız yorum getirmek ister mi bu konuyla ilgili..
Öncelikle Elano konusuna değinelim. Ben fazla katılmıyorum. Elano kullandığımız duran toplarda frikik olsun, kornerler olsun. Hep bu tip organizasyonların içinde bulunan, bazen kullanan bir futbolcu. Ama devamlı bu tip organizyonların içinde. Onun haricinde tabi ligin ilk yarısyla kıyasladığımız zaman, biliyorsunuz ilk haftalarda duran toplardan birçok gol buluyorduk. İkinci yarıda bunun sayısı biraz daha azaldı. Tabi burada mutlaka topun kullanılma tarzı çok önemli. Onsekiz içerisinde bulunan futbolcuların doğru zamanda doğru yere doğru hareket etmelei çok önemli. Attığımız goldede herkes içeride, dışarıya bir pas, bir şut çekiyoruz. İçeride de yeteri kadar futbolcu var. Ve sadece dokunmak kalıyor içerideki futbolcumuza. O yüzden tekrar böyle bir duran top organizyonundan gol bulduğumuz için mutluyuz.
Sıradaki pozisyonumuzla devam edelim. Milan Baros’un rakip savunma arkasına sızdığı bir pozisyon. Ve bu tip hareketleri, rakip savunmayı yıpratıcı hareketleri, aslında Galatasaray’ı biraz daha topu ileride tutan bir takım haline getirdi, biraz daha golcü bir takım kimliğini kazandırdı diyebiliriz herhalde..
Milan Baros gerçekten çok akıllı ve çok zeki bir oyuncu o yüzden de bu tip koşular yapıyor. Biz kendisiyle sürekli bu tip koşular yapması yönünde konuşuyoruz. Çünkü bu pozisyonda iki tane stoper var. Biri Milan Baros’la oynuyor. Diğer stoper tamamen topa odaklanmış şekilde. Milan Baros bir anda çapraz koşu yaparak, iki stoperinde görüş açısından kayboluyor. Çok akıllı, çok güzel bir koşu yapıyor. Çünkü çok zeki bir futbolcu.
Peki o zaman kenar adamları biraz daha Baros’a yakın oynasalar, Baros’un boşalttığı o alanlara girseler daha iyi olmaz mı?
Kesinlikle kanat futbolcularının uzak durması gerekiyor. Çünkü bu pozisyonda, kanat futbolcuları da pozisyonun içerisine girerse, içeriye doğru hareketlenirse, onlarla beraber tabi rakip defansı da getirecekler. O zaman orası kalabalık oluyor. Yeterli, gerekli olan boş alan sağlanamıyor. O yüzden biraz daha açık durarak, defans oyuncularını da orada tutuyorlar. Orada boş alan devam ediyor.
Bir sonraki pozisyona geçelim. Uzaktan bir şut denemesi yine. Daha sonra atak devam ediyor ve çok sayıda sarı kırmızılı futbolcunun ceza sahası içerisinde, pozisyon alması doğru mu? Çünkü çok sayıda futbolcu var.
Bu pozisyonda şut çekildi ondan sonra Sabri tekrar orta yaptı. Sabri orta yaptığı zaman tabiki pozisyon almamız çok güzel. Bunu devamlı söylüyoruz zaten. Orta yapıldığı zaman mutlaka üç dört futbolcumuzun on sekizin içersinde olması lazım. Bu pozisyonda da biri ön direkte biri arka direkte. Biri biraz daha arkada orada bir üçgen yapmışız. Orta biraz yüksek geldi, kafayı vuramadık. Ama üç en fazla dört futbolcumuzla orada olmamız gerekiyor. Daha fazla futbolcuyla girerseniz 6-7 kişiyle girerseniz, bu sefer rakibin kaptığı toplarla kontraatağa çıkma şansı artıyor. O da tabi tehlikeli. Ama bu şekilde pozisyon alma gayet olumlu. Tabi bu tip poziyonlarda orta geldiği zaman burada en önemlisi on sekizin içersinde bulunan futbolcularımızın hareketli olması. Durarak beklediğiniz zaman çünkü rakip defansın işini çok kolaylaştırıyorsunuz. Ama hareketli olduğunuzda, bir adım geri atıp, sonra ileriye doğru koşu yaptığınızda tabi rakip defansıda sıkıntıya sokuyorsunuz. Belki rakip oyuncu çekicek düşeceksiniz, penaltı kazandırcaksınız takıma. Önemli olan hareketlenmemiz. Buradaki pozisyonda Keita biraz durarak beklemiş. O zamanda rakibin işine otomatikmen kolaylaştırıyorsunuz. O yüzden ne olursa olsun orta geldiği zaman herkesin hareketli olması lazım.
Bir sonraki pozisyonla devam edelim. Taç atışı kullanılıyor. Keita sağ tarafa doğru gelmiş ve sağ taraftan bir kenar ortası izliyoruz. Bu maçta sarı kırmızılıların çok sayıda da kenar ortası yaptığını görüyoruz.
Bir taç atışının sonunda bir gol pozisyonuna giriyoruz bu tabi ki sevindirici, kanattan gelen topta haraketlenmeler çok olumlu. Olumlu bir atak, özellikle taç atışından böyle bir pozisyon yakalamamız önemli.
Bir sonraki pozisyonla devam edelim. Milan Baros’un şansızlığını izleyeceğiz çünkü güzel bir pozisyon geliştiriyor kendine ancak kayıyor ve devamı gelmiyor.
Tek başına hazırladığı bir pozisyon değil onun öncesinde yapılan doğru zamanda yapılan bir baskı var rakibi hataya zorluyoruz. Doğru zamanda doğru yerdeyiz. Sonra Milan Baros çalımlarla çok güzel hazırlıyor pozisyonu ancak şanssız bir şekilde kayıp düşüyor. Gol olsa durum 2-0 olurdu.
Bir sonraki pozisyonla devam edelim. Sol tarafa doğru yine güzel bir pas kombinasyonu izliyoruz. Dos Santos rakibin üzerine üzerine gidiyor daha sonrasında Sabri’nin şutu var.
Çok güzel bir atak olduğunu düşünüyorum. Sadece Dos Santos’dan değil öncesi var. Öncesinde Lucas Neill ile başlıyor atak. Lucas topu aliyor iki kişiyi saf dışı bırakıyor ve sol tarafa doğru açıyor oyunu Dos Santos kontrol ediyor rakibin üzerine gidiyor, arkadan Arda’nın bindirmesi var. Bu tip bindirmeler çok önemli çünkü böyle olunca Dos Santos’la oynayan defans oyuncusunun kafası karışıyor yani Santos’un önünde mi kalcak yoksa Arda ile koşuya devam mı edecek. İşte defansın bir anlık hatasıyla Santos ortasını yapıyor. Arda’nın yaptığı bindirme bu yüzden çok önemli.
Dos Santos’un da ezber bozan bir yapısı var özellikle gününde olduğunda rakibi inanılmaz zorlayan çok tehlikeli bir oyuncu.
Dos Santos çok etkili çok süratli, çok fazla çalışan, çok fazla koşan bir futbolcu. Özellikle boş alan bulduğu zaman çok etkili olabilen bir futbolcu. Rakip Dos Santos’a yakın oynarken diğer futbolcularınız da onun açtığı boşluğu kullanabilirler.
Kaleci Aykut’un başarılı olduğu bir maçtı. Buradan yola çıkarak biraz kaledeki rekabeti sorabiliriz. Leo Franco’nun yerine Aykut oynuyor son zamanlarda yine Ufuk var o da başarılı bir kaleci. Genel bir kaleci yorumu alabilir miyiz?
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Üç kalecimiz de birbirinden kaliteli. Biz atak futbolu oynamayı seven bir ekibiz, atak futbolu oynarken de defansınızı önde kurmanız gerekir, orta sahaya yakın kurmalısınız. Böyle olunca da arka kısımda boşluklar bırakabiliyorsunuz kalecimizin bunun farkında olması gerekir. Bu pozisyonda Aykut’u tebrik ediyorum çünkü önde bu tehlikeyi önceden seziyor ve zamanında çıkıp gerekli müdahaleyi yapıyor. Ama bu pozisyonun başında defans çizgisi çok önemli bakın burada Sabri biraz geride kaldığı için ofsaytı bozuyor. Biraz daha ilerde olsa zaten pozisyon ofsayt ile kesilecekti. Sadece topa bakmaktan ziyade oyunu iyi okumalıyız defans olarak beraber aynı çizgide olmamız gerekiyor. Bu pozisyonda Aykut’u tekrar tebrik ediyorum çünkü atak futbolunda kalecinizin de mutlaka önde oynaması gerekiyor.
Devam edelim bir sonraki pozisyonla. Burada savunmadan gelen bir top var Arda’nın çok güzel bir koşusu var ve Milan Baros tamamlayarak ikinci golü kaydediyor, hocamız nasıl yorumlar?
Çok güzel bir gol, hareketlenmeler çok güzel. Başta Caner’in geriden çıkardığı bir pas var Arda’nın koşusu çok olumlu topu güzel bırakıyor kaleye doğru, Milan Baros da çok doğru bir yerde ve böylece gol oluyor.
Devam edelim bir sonraki pozisyonla. İkinci golü bulduktan sonra Galatasaray şanssız bir şekilde topu kendi ağalarına gönderiyor. Mehmet Topal şanssız bir şekilde topu kendi ağlarına gönderdi.
Topal bu pozisyonda çok şanssız aslında çok iyi bir maç çıkardı kendisi böyle bir hata yaptığı için de üzgünüm. Ama pozisyonun çok başına gitmemiz gerekiyor bizim takımımıza devamli söylediğimiz bir şey var. İki bekimizden bir tanesi atağa çıktığı zaman bir tanesinin mutlaka stoperlere yaklaşması gerekiyor. 3 kişi defansta kalmamız gerekiyor. Bu pozisyona dönersek iki bekimiz Caner ve Sabri ikiside yaklaşık 60-70 metre kaleden uzaklar ikiside atağa çıkmışlar ikiside orta bölgedeler ve orda yapılan bir pas hatası tabi geride özellikle kanatlarda bulunan boşlukdan rakip tek pasla sol tarafa doğru açıyor topu, stoperlerimizden biri Lucas ona doğru geliyor kapatmak için  diğer stoperimiz Hakan Balta’da diğer forveti iyi kapatıyor ancak deminde söylediğimiz gibi iki bekimiz çıktığı zaman bu tip boşluklar oluyor. O yüzden bu pozisyonda asıl düşünmemiz gereken beklerimizin pozisyonu. Ne Topal’ın attığı gol ne de stoperlerimizin aldığı pozisyonları değil tamamen beklerimizi düşünmeliyiz.
Maçın son anlarında Neill sağ beke alınıp Emre Güngör stoper oynadr. Rakip Manisaspor’da ise Monha oyuna girdikten sonra etkili oldu. Gol yenildiği için mi yoksa Monha’nın etkili olmasından dolayı mı bu değişiklik yapıldı?
Değişiklik yaptığımızda Manisaspor’un ataklara başladığı ve üzerimize geldiği bir zamandı. Neill’ı sağa çekip, Emre Güngör’ü göbeğe koyduk. Orada amaçlanan hem skoru korumak hem de taze bir kan oyuna sokmaktı. Bence doğru bir değişiklik olduğunu düşünüyorum çünkü maçın artık son 5-6 dakikasında Manisaspor daha fazla risk alacaktı. O yüzden Emre Güngör hava toplarında Sabri Sarıoğlu’na oranla daha etkili bir oyuncu. Bundan dolayı böyle bir değişiklik yaptık.
Neeskens, Galatasaray’ın şanssız bir sezon geçirdiğine inanıyor mu? Çok sayıda şanssız goller yenildi. Yine hakem hatalarını hatırlıyoruz mesela Atletico Madrid maçı hemen akıllara gelen maçlardan biri. Tüm bunları topladığımızda Galatasaray için şanssız bir sezon geçti diyebilir miyiz?
Sezon içinde genel bir değerlendirme yapacak olursak tabii ki şanssız anlarımız oldu. Bireysel hatalar oldu, hakem hataları oldu ama bu zaten futbolun içinde olan şeyler. Futbolu güzelleştiren olaylar da bu bence. Sakatlıklara gelecek olursak; eğer önemli bir futbolcunuz 1-2 hafta sahalardan uzak olursa bu o kadar önemli değildir ama biliyorsunuz bizim çok önemli futbolcularımız çok uzun bir süre bizimle beraber yer almadılar. Bu durum da takımı otomatikman etkileyebiliyor. Çünkü bir ya da iki haftayı telafi edebiliyorsunuz ama önemli oyuncuların sakatlık süreleri uzayınca sıkıntı olabiliyor. Onun haricinde bireysel hatalara gelmek istiyorum; bireysel hatalar az önce de dediğim gibi futbolun içinde olan şeyler. Ama eğer şampiyon olmak istiyorsanız bu bireysel hataları minimuma indirmeniz gerekiyor. Ne yazık ki sezon boyunca çok bireysel hatalar yaptık. Hekemlere gelecek olursak; dediğiniz gibi Atletico Madrid maçında verilmeyen bir penaltımız var. Rakip oyuncu topu eliyle oynamıştı. Bu, futbolun içinde olan şeyler. Bir maçta sizin lehinize de karar çıkabiliyor, aleyhinize de... Maçta gerçekleşen kritik kararları hakeme de bağlamamamız gerekir. Fenerbahçe-Beşiktaş maçına bakıyorsunuz, orada da bazı olumlu ve olumsuz kararlar var. Bu tip şeyler futbolun içinde olabiliyor. Ama ne olursa olsun ben şampiyonluk şansımızın olduğunu düşünüyorum ve mücadelemizi son maça kadar sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Önümüzdeki maçları kazandıktan sonra bu yarışın içinde mutlaka biz de varız.

Galatasaray son 2 haftada iyi bir çıkış yakaladı ve sıradaki rakip lider Bursaspor. Son 2 haftada oynanan futbol Bursaspor’u yenmek için yeterli mi? Neeskens bunu nasıl yorumluyor?
Ben Bursaspor maçını kazanacağımızı düşünüyorum. Ali Sami Yen Stadı’nda kendi taraftarımız önünde onları yeneceğimizden hiçbir şüphem yok. Son iki maçımıza bakıldığında dediğiniz gibi gösterilmiş iyi bir performans var ama yapılan bazı hatalarımız da var. Bursaspor maçında bu hataları yapmamamız gerekiyor. İlk dakikadan itibaren agresif oynamamız gerekiyor. Agresif oynarken bunu tabii ki fair-play çerçevesinde gerçekleştirmemiz gerekiyor. Topa karşı agresif oynamamız gerekiyor ve en önemlisi rakibi oynatmamamız gerekiyor. Top bize geldiği zaman da basit oynamamız gerekiyor. Ayağa pas yapıp, topun kontrolünün bizim elimizde olması gerekiyor. Onun dışında defans, orta saha ve forvet bloklarımızın birbirine yakın oynaması gerekiyor. Bu tip şeyleri yapıp galip gelmemiz gerekiyor. Çünkü çok önemli bir maç, ligin bitimine 4 hafta kalmış ve şampiyonluk yolunda en önemli rakibinize karşı oynuyorsunuz. Kazanırsanız puan farkı 2’ye düşüyor. Bunu kesinlikle hissetmemiz gerekiyor. Sadece sözde kalmaması gerekiyor, sahaya çıktığımızda da bunu Bursaspor’a göstermemiz gerekiyor. Ali Sami Yen’de oynayacağız, muhteşem bir taraftar kitlesine sahibiz ve onlara da bu maçta çok ihtiyacımız olacak. Çünkü onlar bizim her zaman 12. adamımız oldu. İlk dakikadan itibaren baskımızı hem taraftarla hem oyunumuzla Bursaspor’a hissettirmemiz gerekiyor. O yüzden bu maçı kazanacağımızdan hiçbir şüphemiz yok.

Bursaspor karşısında biraz daha tedbirli bir kadro mu göreceğiz yoksa aynı oyun anlayışıyla mı Galatasaray sahaya çıkacak?
Burada tabii ofansif bir futbol oynayacağız gibi birşey söyleyemeyiz. Çünkü biz son 2-3 maçta takım olarak birbirimize yakın oynuyoruz ve bunu çok iyi yapmaya başladık. Topun kontrolünü ele geçiriyoruz, pas yapıp atağa kalkıyoruz. Bu da çok ofansif bir oyun sergiliyormuşuz gibi gösteriyor. Bursaspor’a karşı da mutlaka takım olarak birbirimize yakın oynayıp, topun kontrolünü sağlamamız gerekiyor.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler