TOKİ moki anladık! Sen neymişsin be ağabey...

TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın söyledikleri ezberlenen şeyler, sayın başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'bir kuruş' yorumu da... 2009'a gidelim; Özhan Canaydın'ın Galatasaray Dergisi'ndeki röportajına bakalım. Ne demiş Canaydın; "Kira bedeli ödenmeyecek. Bu toplamdaki borcu da düşürecek. Bu stadın yapımına tek bir lira harcamayacağız."...

Haber; Sporx.com Yazarlar
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
TOKİ moki anladık! Sen neymişsin be ağabey...
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
18 Ocak 2011 12:52
FATİH ŞAMLIOĞLU YAZIYOR
fatihs@sporx.com


... Bu ülkede Turgut Özal da yuhalandı, Süleyman Demirel de, Alparslan Türkeş de, Bülent Ecevit de, İsmail Cem de, Mesut Yılmaz da. Bu ülkeyi ülke yapan Mustafa Kemal'in de yuhalanmışlığı vardır, isminin duyulduğu; resminin asıldığı, yaptıklarının anlatıldığı zamanlarda... Hacı Bektaş Veli'yi anma etkinliklerinde devlet bakanı Faruk Çelik de yuhalanmıştır; tepkili topluluğu muhalif Kemal Kılıçdaroğlu sakinleştirmiştir, düşünün! Hangi zümreyi temsil ederseniz edin, hangi siyasi görüşe sahip olursanız olun; sosyalist olun, komünist olun, demokrat olun, liberal olun, milliyetçi olun ya da muhafazakar olun politikacıysanız yuhalanırsınız, bu kadar!

Tepkinin yerini, zamanı, yapılış şeklini tartışırız. Ancak fiili eylemler olmadığı, özgürlüklere saldırı gerçekleşmediği sürece bu bir suç değildir, olamaz. Ayıp mıdır? Bunu da tüm inanmışlıklarımızı bir kenara bırakıp 'görece' kavramını baz alarak tartışırız. O stadın belirli bir politika unsuru çerçevesinde yapıldığına 'körü körüne inanan' bir topluluğun tepkisini yuhalayarak göstermesinin bu denli büyütülmesi, devletin en mühim meselesi haline getirilmesi politikacı olmanın ruhuna aykırı bir durumdur.

TT ARENA'NIN YAPIMI ŞEFFAFTIR!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TT Arena'nın yapımında geçen büyük emeği bilinen bir şey, TOKİ'nin yaptıkları da, Galatasaray'ın yapamadıkları da... Türk Telekom Arena'nın yapımı belki de Türkiye'nin en şeffaf bir şekilde gerçekleşen projesi olarak tarihe geçti. Stadın yapımından bu yana kahvedeki vatandaş bile oraya dikilen direklerin boyunu ezberledi, harcanan paraları, harcayan elleri, Özhan Canaydın'ın emeklerini, devletin fedakarlıklarını, Galatasaray yönetiminin kısmı basiretsizliğini herkes yazdı kenara...

TT Arena'nın yapımı şeffaftır! Bilinmeyen, öyle 50 bin kişinin önünde ısrarla, bağıra bağıra anlatılacak bir şey de yoktur. Herkes, her şeyi; kimin ne olduğunu, neden yaptığını, neden yapmadığını, yapamadığını biliyor.

Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'bir kesim' tarafından nasıl ki alkışlanması gibi açıklanır bir tarafı yoksa ıslıklanmasının, yuhalanmasının da anlam verilir bir tarafı yoktur. Galatasaray Spor Kulübü'nün kendi elleriyle yazdığı davetiyetler ve daha kartını basmadığı kombineler ile TT Arena'ya gelen taraftarların sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı yuhalaması ayıp ve nankörlük gibi değer kıran terimlerden çok, yersiz, manasız ve yanlış gibi tansiyon düşürücü kelimeler ile özetlenebilir.

Bir kısım sarı-kırmızılı taraftar sayın Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etmeyi tercih etmese de tepkisiz kalmayı becerebilmeliydi; olmadı, yapamadılar.

SAVUNULACAKLAR VE SAVUNULMAYACAKLAR!


TT Arena'da yaratılan atmosferin savunulacak, 'doğru' diye tanımlanacak ya da o pozisyona uygun olarak haklı gerekçeler sıralanabilecek 'kendi açımdan' elle tutulur bir yanı yok.

Ancak biz nasıl ki, yapılan protestoyu şeklen kınıyorsak; TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın yaptığı konuşmanın 'haklı olsa dahi', o ortamda yapılacak bir konuşma olmadığı ve hatta sarı-kırmızılı taraftarı nedenini bilmese de tepkiye sürüklediği gerçeğini kabul etmek zorundayız. Orada bir açılış var, her şey kusursuz organize edilmiş, heyecandan dudaklar titriyor ve sayın Erdoğan Bayraktar'ın sonu gelmeyen konuşması...

Erdoğan Bayraktar'ın 50 bin kişinin önünde hem de yıllardır beklenen Türk Telekom Arena'nın açılışında Galatasaray'ı yerden yere vurmasını, tabiri caizse rezil etmesini bir kenara koyun siz minik bir mitingde bile 10 bin kişiyi tepkisiz bir şekilde kendinizi dinlemeye mecbur edemezsiniz.

Bırakın TOKİ Başkanı olmayı, bu ülkenin saygıdeğer bir büyüğü bile olsanız bunu başaramazsınız. Ama sayın Bayraktar, tepki aldıkça sözlerini ağırlaştırdı, insanlar yüzlerini buruşturdukça mimiklerini sertleştirdi, 50 bin kişinin ıslığı sağır ettikçe sesini yükseltmeye, bağırmaya başladı!

Bursa'da bir protestocu daha! O da TT Arena'da Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan protestoyu
bir gün boyunca dükkanını kapatarak protesto ediyor. Bkz. Protestoyu protesto eden...



BİAD KÜLTÜRÜ...

Şuna emin olun; Erdoğan Bayraktar'ın dediklerini duymayan, anlamayan insanlar bile duydukları heyecanın, coşkunun dizginlenmesinden dolayı -ki bunlar çoğunluktaydı- seslerini yükseltti, ıslıkladı, yuhaladı... Bırakın 50 bin kişiye kendinizi dinlettirmeyi, alın bakalım karşınıza 20 kişiyi; konuşun 1 saat... Tepkisiz kalmaya zorlanma tepkiyi doğurur!

Televiyon ekranlarında ya da gazete köşelerinde biad kültürüne sahip oldukları için kök salan 'büyük ağabeyler' sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan protestoyu elli yere çevirip yatırıp yatırıp kaldırırken; TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın doğru olsa da güne uygun düşmeyen tahrik edici konuşmasını da biad kültürüne isyan ederek o kalın masalarına yatırıp, kırık kalemlerine almaya da ceseret edebilselerdi... Beklerdik...

Galatasaraylılık hakkı!

TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın bir Galatasaraylı olması hatta sarı-kırmızılı kulübün faal kongre üyeleri arasında yer alması, TT Arena'nın açılışında mevcut yönetimi alaşağı etme hakkını doğurmaz. Sayın Bayraktar'ın her ne kadar mevcut yönetimin işleyişine ve faaliyetlerine karşı fikirleri de olsa bu denli tepki koyacak bir Galatasaraylılık hakkı da bulunmuyor. Erdoğan Bayraktar sarı-kırmızı tutkunu olmasaydı, farklı bir rengi üzerine geçirseydi; sizce o denli sert ve yıpratıcı bir konuşmayı tüm getiri ve götürüleriyle 50 bin kişinin önünde yapabilir miydi?

ÖZHAN CANAYDIN'IN 2009'DA SÖYLEDİKLERİ
ERDOĞAN BAYRAKTAR'IN 2011'DE SÖYLEDİKLERİ


TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın Türk Telekom Arena'nın açlışında yaptığı konuşma sayın Adnan Polat'ın söylediği gibi yanlış anlaşılmadı, kelimesi kelimesine yanlış, zamansız bir konuşmaydı. Bayraktar'ın TT Arena'nın yapımında 'bir kuruş vermese de' emeği bulunan Özhan Canaydın'ın bu projenin yapım aşamasında karşılarında sessiz ve marur duruşunu anlatırken kullandığı ifadeleri de bir kenara bırakalım ve bir zamanlar Ali Sami Yen tribünleri tarafından humarsızca ıslıklanan, yuhalanan merhum Özhan Canaydın'ın 2009 yılında Galatasaray Dergisi'ne verdiği röportajdan iki pasajı sizlerle paylaşarak bu konuyu kapatalım.

"Biz alternatif teklif olarak, Ali Sami Yen’i bırakalım, bunun karşılığında Seyrantepe arazisi bize verilsin dedik. Yine Ali Sami Yen gibi 49 senelik üst kullanım hakkına sahip olduğumuz bir stat yapalım dedik. Artık şehir içinde kalan statlar belediyelere terk ediliyor, belediyeler orada özel imar durumları çıkararak bu şehirlerin takımlarına bedava yeni statlar yapıyorlar. Kayseri ve Antalya’da bu süreç başladı. Bizim bu konudaki çalışmamız ve çabalarınız örnek oluşturdu ve devletin felsefesi oldu."

"Ali Sami Yen’deki arazimiz biliyorsunuz 34 dönümdür. Buradaki ise 120 dönüm. Buraya 52 bin kişilik üstü açılır kapanır çok amaçlı bir stat yapılacak. Ciddi bir çalışma dönemine girdik. Ali Sami Yen’de 49 sene için 68 milyon dolarlık bir kira anlaşmamız vardı. Biz Ali Sami Yen’i bırakınca yeni stadın üst kullanım hakkı hiç bir ücret ödenmeksizin Galatasaray’ın olacaktı. Kira bedeli ödenmeyecek. Bu toplamdaki borcu da düşürecek. Bu stadın yapımına tek bir lira harcamayacağız."

YAKIŞIKLI BİR STAT...

Ali Sami Yen'e veda için duygu yoğunlaştırıcı kırık kelimeleri ardı ardına sıralayamadık, üzgündük! Herkes bir anısını paylaştı, çoçukluk günlerine gitti, akıllara kazınan o hikayelere, kendilerine göre fedakarlıklara... Sarı-kırmızı formayı büyük kafalar, iri vücutlar arasından görebilmek için çocukken hiç de tanımadığımız adama "Ağabey bizi de içeri sokar mısın" deyip anlık da olsa büyük ağabeylerin 'oğlu' olmayı da göze almışlığımız vardır.

Nefes aldığımız andan bu yana Ali Sami Yen sıcaklığını hisseden, evinin içerisine çoğu zaman sevinç çığlıklarını misafir eden ve topraktan Mecidiyeköylü olarak tarihe mabede veda en az Tugay Kerimoğlu kadar bizim de gözümü yaşartmış, duygu selinde boğulmamızı sebep olmuştur.

Ali Sami Yen topraklarında büyüyen ve bir süre sonra fanatizmden tarafsız olmaya adım atmaya alışmaya çalışan biri olarak Türk Telekom Arena'nın açılışına fazlasıyla önem verdik. Bu önem, yeni stadın yapımı ya da bir yere sahip olma; modernleşmeden de öte bir durum aslında...

Bizim için önemli olan 'benimsemekti'.




Ali Sami Yen sıcaklığı ile yeşermiş biri olarak Türk Telekom Arena'da da aynı sıcaklığı bulduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Geniş bir alan üzerine kurulan kusursuz bir mimari yapı, görüş açısı her yerden net olan bir zemin, fazlasıyla modern, söylenenlerin aksine akustiği hiç de fena olmayan bir alan...

Arası 25 dakika olan Mecidiyeköy'den Fındıklı'ya üç vesait değiştirerek gelen biri olarak, Türk Telekom Arena'ya İstanbul'un hemen hemen her yerinden ulaşım sorununun olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. 'Metroda izdiham var' diyen herkesin sabırsızca bir önündeki vatandaşı tepiklemesi de bize has bir durumdur, unutun onu!

"Avrupa'nın en modern statlarından biri" lafı yapılacak bir çok şeye rağmen Türk Telekom Arena'yı görünce havada kalmıyor, yerini buluyor.

Türk Telekom Arena'yı tüm yönleriyle başarılı bir şekilde pazarlayan, oluşan tüm olumsuz şartlara rağmen 18 bin kombine satmayı başaran, boşta loca bıraktırmayan, kusursuz bir açılış organizasyonu tertipleyen Galatasaray Yönetimi başta olmak üzere TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar ve devletin, milletin parasını bu stat için gözünü kırpmadan, fedakarca kullanan sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a en afillisinden kocaman bir teşekkür yolluyoruz.
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam