İlginçtir, Galatasaray tek golle maç kazanamaz halde! Savunması mutlaka bir hata yapıyor ve puanın ikisi gidiyor. Galatasaray dün maça tilt makinesinden iki taksitte aldığı avansla başladı, o avansı dahi kullanamadı!
Oysa maça iyi başlayan; golü erken bulan, oyunu forse eden, rakip kale önünde devamlı gezinen, topu direkten dönen, kaleciyi de geçen gollük topu Hasan Ali’nin kafasıyla çıkan, % 60 topa sahip olan, kornerden, duran toptan her an rakip kaleyi zorlayan taraf Galatasaray’dı. İkinci golü bulamadığı için iki puan daha kaptırdı!
Galatasaray’da son hareket yok!
Doğru dürüst şut yok!
Ayaklarda dingil yok!
Hani halamın gözlükleri falan da…
Galatasaray, Kayserispor maçını alsa 39 puanı olacak.
Beşiktaş 43 puan.
Bu hafta maç Beşiktaş’la…
Radara yakalanmazsan, dünya yıldızlarıyla donanımlı Beşiktaş’ı bile solama ihtimalin var.
Onu bile beceremiyorsun.
Aylardır sıkıntı çekmişsin kazansana bu maçı. Sevimli olsana camiaya…
Kayserispor evinde bile yeniliyor son zamanlarda. Yensene onu…
Kısmet ayağına geliyor sen tepiyorsun!
Daha dört hafta var belli mi olur?
Herkes kaybediyor.
Bu kayıplarda birinci derecede sorumlu olanlar futbolculardır!
İçlerinden biri-ikisi çıkıp maça ağırlığını koyamıyor. Bu maçı kazansalar belki de bütün seneyi ibra edebilecekler!
Hoş; dün tribünlerde genel kurul üyeleri olsa onlar galip takımı bile ibra etmez, mahkeme kapılarında gezdirirlerdi ya… Neyse…
Servet’le Gökhan lay lay lom!... Ne yapsın Ünder
Servet’le Gökhan’ın yedirdiği, Zapata’nın da çanak tuttuğu golü Kayserispor atmadı, Galatasaray kendi kalesine attı!
Böyle gol ancak samanlıkta yenir!
O da;
Seyran olur iken…
Servet de maçtan sonra konuşuyor;
‘Bu sene hayırlısıyla bitse de kurtulsak. Her şeyi yapıyoruz ama bir türlü başaramıyoruz’ diyor.
İlahi Servet!
Her şeyi yaptığınız ettiğiniz doğru da;
Siz ikiniz bir çuval incirin de içine ediyorsunuz.
O gol yenir mi yaaa…
Golü iki kişi atıyor. Siz üç kişi neredeyse iki gol yiyorsunuz!
Olsun… Galatasaray’ı 11. sıraya çıkarttınız. Ona da şükür.
Lakin yenen gol dünya sonu!...
Gökhan Zan bir gol attı bir attırdı!
Şimdi gole gelelelim;
Amrabat bir kontra topla buluşuyor çapraza kaçıyor.
1-Zapata yaydan çıkan ok gibi fırlıyor. Olmaz çıkmayacak! Kalede dursa gol ihtimali 50’ye düşer! Açı daralacak…
2-Gökhan Zan kornere çıkacağına;
a) Kademe anlayışıyla Zapata’nın hamlesinden sonra hemen Amrabat’a basacak.
b) Onu yapamıyorsa kalenin içine, çizgi üzerine koşacak.
3-Servet ağzı açık ayran budalası gibi sadece Amrabat’ı seyretmeyecek etrafına bakınacak.
Bu pozisyonu gitsinler Florya’da sabah karga darısını yemeden akşam ezanına kadar seyretsinler eminim bir ertesi maçta yine aynı hatayı yaparlar. Yetti ama!...
Bir de klişe laf öğrenmişler;
Golü takım atar, takım yer.
Geçiniz… Bu golü Milli Takım’ın iki savunmacısı yedi.
Beraberliği de onlar ikram etti çünkü Kayserispor’un doğru dürüst bir atağı yok! Troisi’nin klas vuruşundan başka…
Bülent Ünder ölüyü diriltiyor, yazık ama…
Galatasaray’da belli bir silkiniş var. Takım halinde oynar haldeler. Yardımlaşma var. Topu iyi ve çabuk gezdiriyorlar. Oyuna rakibi presle başladılar ilk yarı farklı skor da yakalayabilirlerdi, çok harcadılar.
Arda sahanın her yerini kullandı. Topu direkten döndü. İkinci yarı normaldir yoruldu. Masç eksiği var.
Aydın her iki kanatta da işledi. Stancu yine çalışkandı, çok koştu tabelayı değiştiremedi. Bu iki oyuncu takıma çabukluk getirdi.
Culio, Ayhan ve Mustafa Sarp daha çok ofansif güçle oynadılar. Ölü Galatasaray dirilmişti. Bunda Bülent Ünder’in payı büyük. Takım futbolun gereklerini yapıyor. Daha önceleri bu kadar mücadele eden bir Galatasaray yoktu. Bu kadar kısa sürede özgüven aşılamak kolay iş değil. Bülent Ünder’in UEFA’da ne kadar payı olduğu ortaya çıkıyor. Galatasaray’ı futbol oynar halde gördüm. Oyun disiplininden de kopmadılar. Kısa zamanda bu toparlanış iyi. Bundan iyisi Şam’da kayısı…
Anlamadığım şey;
İlla oyuncu değiştirmek gerekiyor mu?
İkinci yarı Baroş girdi işlemedi!
Neill girdi o da pek işlemedi.
Aydın niye çıktı onu da anlamak zor. Futbolcu yarım devrelik olduğunu anlamamalı. Başka oyuncu mu yoktu çıkaracak. Ya da şart mıydı Baroş’un 46’da girmesi? Aydın kanatlardan takımı akıtıyordu. Bence rakibe fren koyanlardan biri de oydu. Çıkınca Kayserispor da ileri çıkmaya başladı.
Kayserispor oyun alanını daraltarak Galatasaray’ın pas trafiğini kesmeğe çalışırken kanatlardan akan adamı çıkartıp topla çok oynayan ve rakibi ortadan yarmak isteyen, rakibin işine gelen Baroş’u almak biraz kedine kelepçe vurmak değil mi?
Rakip sıfır korner atarken Galatasaray 12 korner atıyor ve etkili olamıyorsa yazık ama…
Kabahat oynayanda dediğim işte bu!
Kayserispor tökezlemişken Galatasaray elinden tuttu!
Son haftaların başarısız takımı Kayserispor’u bu kez toparlanmış gördüm. Amrabat başta olmak üzere Troisi, Santana, orta sahada iyi çalışan üç isim; Selim Teber, Ziyani ve Abdullah’la düzelmiş gözüktü. Galatasaray’ın baskın oyununa rağmen Kayserispor iyi direndi. Amrabat çok kaliteli bir oyuncu. Takımı rahatlatan adam. Ayağındaki topu iyi kullanıyor. Zaman çalıyor, rakibi oyalıyor.
Kayserispor gol yollarında çoğalamadı. Nedeni de açık; oyunu çok adamla orta alana sıkıştırıp Galatasaray’ın pas trafiğini kesti. Kazandığı toplarda da atakta çoğalamadı.
Kaleci Gökhan başarılıydı.
Hakem Cüneyt Çakır’ı çok beğendim.
Babadan hakem Çakır belli ki sonradan çıkan boynuz olup kulağı geçmiş.
Dikkati göze vermiş!
İnisiyatif kullanımını, yorum hakkını beğendim.
Fenerliler yine sitem etmesin.
Bizden bahsetmedi diye de gocunmasınlar.
Bugün Bucaspor’la maçları var nazarım değsin istemem!
Liderlik onlara yakışır ama bari bu kez üç dakika olmasın!
Oysa maça iyi başlayan; golü erken bulan, oyunu forse eden, rakip kale önünde devamlı gezinen, topu direkten dönen, kaleciyi de geçen gollük topu Hasan Ali’nin kafasıyla çıkan, % 60 topa sahip olan, kornerden, duran toptan her an rakip kaleyi zorlayan taraf Galatasaray’dı. İkinci golü bulamadığı için iki puan daha kaptırdı!
Galatasaray’da son hareket yok!
Doğru dürüst şut yok!
Ayaklarda dingil yok!
Hani halamın gözlükleri falan da…
Galatasaray, Kayserispor maçını alsa 39 puanı olacak.
Beşiktaş 43 puan.
Bu hafta maç Beşiktaş’la…
Radara yakalanmazsan, dünya yıldızlarıyla donanımlı Beşiktaş’ı bile solama ihtimalin var.
Onu bile beceremiyorsun.
Aylardır sıkıntı çekmişsin kazansana bu maçı. Sevimli olsana camiaya…
Kayserispor evinde bile yeniliyor son zamanlarda. Yensene onu…
Kısmet ayağına geliyor sen tepiyorsun!
Daha dört hafta var belli mi olur?
Herkes kaybediyor.
Bu kayıplarda birinci derecede sorumlu olanlar futbolculardır!
İçlerinden biri-ikisi çıkıp maça ağırlığını koyamıyor. Bu maçı kazansalar belki de bütün seneyi ibra edebilecekler!
Hoş; dün tribünlerde genel kurul üyeleri olsa onlar galip takımı bile ibra etmez, mahkeme kapılarında gezdirirlerdi ya… Neyse…
Servet’le Gökhan lay lay lom!... Ne yapsın Ünder
Servet’le Gökhan’ın yedirdiği, Zapata’nın da çanak tuttuğu golü Kayserispor atmadı, Galatasaray kendi kalesine attı!
Böyle gol ancak samanlıkta yenir!
O da;
Seyran olur iken…
Servet de maçtan sonra konuşuyor;
‘Bu sene hayırlısıyla bitse de kurtulsak. Her şeyi yapıyoruz ama bir türlü başaramıyoruz’ diyor.
İlahi Servet!
Her şeyi yaptığınız ettiğiniz doğru da;
Siz ikiniz bir çuval incirin de içine ediyorsunuz.
O gol yenir mi yaaa…
Golü iki kişi atıyor. Siz üç kişi neredeyse iki gol yiyorsunuz!
Olsun… Galatasaray’ı 11. sıraya çıkarttınız. Ona da şükür.
Lakin yenen gol dünya sonu!...
Gökhan Zan bir gol attı bir attırdı!
Şimdi gole gelelelim;
Amrabat bir kontra topla buluşuyor çapraza kaçıyor.
1-Zapata yaydan çıkan ok gibi fırlıyor. Olmaz çıkmayacak! Kalede dursa gol ihtimali 50’ye düşer! Açı daralacak…
2-Gökhan Zan kornere çıkacağına;
a) Kademe anlayışıyla Zapata’nın hamlesinden sonra hemen Amrabat’a basacak.
b) Onu yapamıyorsa kalenin içine, çizgi üzerine koşacak.
3-Servet ağzı açık ayran budalası gibi sadece Amrabat’ı seyretmeyecek etrafına bakınacak.
Bu pozisyonu gitsinler Florya’da sabah karga darısını yemeden akşam ezanına kadar seyretsinler eminim bir ertesi maçta yine aynı hatayı yaparlar. Yetti ama!...
Bir de klişe laf öğrenmişler;
Golü takım atar, takım yer.
Geçiniz… Bu golü Milli Takım’ın iki savunmacısı yedi.
Beraberliği de onlar ikram etti çünkü Kayserispor’un doğru dürüst bir atağı yok! Troisi’nin klas vuruşundan başka…
Bülent Ünder ölüyü diriltiyor, yazık ama…
Galatasaray’da belli bir silkiniş var. Takım halinde oynar haldeler. Yardımlaşma var. Topu iyi ve çabuk gezdiriyorlar. Oyuna rakibi presle başladılar ilk yarı farklı skor da yakalayabilirlerdi, çok harcadılar.
Arda sahanın her yerini kullandı. Topu direkten döndü. İkinci yarı normaldir yoruldu. Masç eksiği var.
Aydın her iki kanatta da işledi. Stancu yine çalışkandı, çok koştu tabelayı değiştiremedi. Bu iki oyuncu takıma çabukluk getirdi.
Culio, Ayhan ve Mustafa Sarp daha çok ofansif güçle oynadılar. Ölü Galatasaray dirilmişti. Bunda Bülent Ünder’in payı büyük. Takım futbolun gereklerini yapıyor. Daha önceleri bu kadar mücadele eden bir Galatasaray yoktu. Bu kadar kısa sürede özgüven aşılamak kolay iş değil. Bülent Ünder’in UEFA’da ne kadar payı olduğu ortaya çıkıyor. Galatasaray’ı futbol oynar halde gördüm. Oyun disiplininden de kopmadılar. Kısa zamanda bu toparlanış iyi. Bundan iyisi Şam’da kayısı…
Anlamadığım şey;
İlla oyuncu değiştirmek gerekiyor mu?
İkinci yarı Baroş girdi işlemedi!
Neill girdi o da pek işlemedi.
Aydın niye çıktı onu da anlamak zor. Futbolcu yarım devrelik olduğunu anlamamalı. Başka oyuncu mu yoktu çıkaracak. Ya da şart mıydı Baroş’un 46’da girmesi? Aydın kanatlardan takımı akıtıyordu. Bence rakibe fren koyanlardan biri de oydu. Çıkınca Kayserispor da ileri çıkmaya başladı.
Kayserispor oyun alanını daraltarak Galatasaray’ın pas trafiğini kesmeğe çalışırken kanatlardan akan adamı çıkartıp topla çok oynayan ve rakibi ortadan yarmak isteyen, rakibin işine gelen Baroş’u almak biraz kedine kelepçe vurmak değil mi?
Rakip sıfır korner atarken Galatasaray 12 korner atıyor ve etkili olamıyorsa yazık ama…
Kabahat oynayanda dediğim işte bu!
Kayserispor tökezlemişken Galatasaray elinden tuttu!
Son haftaların başarısız takımı Kayserispor’u bu kez toparlanmış gördüm. Amrabat başta olmak üzere Troisi, Santana, orta sahada iyi çalışan üç isim; Selim Teber, Ziyani ve Abdullah’la düzelmiş gözüktü. Galatasaray’ın baskın oyununa rağmen Kayserispor iyi direndi. Amrabat çok kaliteli bir oyuncu. Takımı rahatlatan adam. Ayağındaki topu iyi kullanıyor. Zaman çalıyor, rakibi oyalıyor.
Kayserispor gol yollarında çoğalamadı. Nedeni de açık; oyunu çok adamla orta alana sıkıştırıp Galatasaray’ın pas trafiğini kesti. Kazandığı toplarda da atakta çoğalamadı.
Kaleci Gökhan başarılıydı.
Hakem Cüneyt Çakır’ı çok beğendim.
Babadan hakem Çakır belli ki sonradan çıkan boynuz olup kulağı geçmiş.
Dikkati göze vermiş!
İnisiyatif kullanımını, yorum hakkını beğendim.
Fenerliler yine sitem etmesin.
Bizden bahsetmedi diye de gocunmasınlar.
Bugün Bucaspor’la maçları var nazarım değsin istemem!
Liderlik onlara yakışır ama bari bu kez üç dakika olmasın!
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
