Her maç başlamadan önce içimden “şu oyuncumuz iyi oynasın” diye geçiririm.
Her maç başlamadan önce içimden “şu oyuncumuz iyi oynasın” diye geçiririm. Panathinaikos karşısında bu oyuncuları Kaptan Arda ve Elano olarak seçmemin sebebi Arda’nın yaklaşık 1.5 aydır bize alıştırdığı Arda gibi oynamıyor olması iken, Elano’yu da futbol adına pozitif bir şey yaparken izleme isteği idi.
Beni nerede görevlendirirseniz dert etmeden oynarım; koşarım, adam eksiltirim, gerçek bir Kaptan gibi takımımı sırtımda taşırım diyen “oldukça iyi ve istekli bir Arda” ve “Mehmet-Mustafa koşuyor, Kewell-Nonda-Arda gol pozisyonu üretiyor, ben de durumdan istifade ediyor ve takılıyorum. Hatta öylesine takılıyorum ki, kenar yönetimi kesin beni oyundan çıkarması gerekirken beni oyunda tutuyor, beni ısındırsınlar diye” diyen bir Elano buldum karşımda. Maçı Elano yüzünden 10 kişi oynamak zorunda kaldık; sezon başlangıcında ezeli rakibe nispet yaparcasına “1>8” diye bana başlık attırtan Brezilyalımız, dün sahada dolaştı durdu. Toptan devamlı uzak kalmayı yeğledi, top rakibe geçince de canını dişine takıp oynayan Mehmet-Mustafa ve Barış’a en ufak bir şekilde eşlik etmedi. Biliyorum sizler de bu yazıyı okurken Elano’yu ismi lazım olmayan “eski 10 numaramızla” kıyaslıyorsunuz haklı olarak, umarım bu kıyaslamayı bir kez bile daha yapmak zorunda kalmayız hiçbirimiz sevgili okurlar.
Kenar yönetimimiz Elano konusunda yapılması gerekenleri yapıyor ve kendisine şans veriyor ama denemeleri gereken bir şey daha var. Kendisine maç içinde daha belirgin/kritik görev vermek ve Belediye maçı bunun için çok ama çok uygun. Bilhassa ASY’deki maçlarda Elano’yu ortadaki ikilide Mustafa veya Mehmet’in sağ içinde görevlendirmek ve “Sevgili Elano; topa bas, top çıkar, ataklar senden başlasın. Sağ arkanda Sabri, sağ önünde Keita oynayacak ve çok çizgiye inmene gerek yok Sn. Blummer. Brezilya-İngiltere maçında Nilmar’a attığın 40 metrelik pas gibi toplar at sana zahmet Kewell’a.” demek. Bu şekilde görevlendirirsen Brezilyalıyı dünkü gibi idare etmez, edemez. Ya iyi oynar, ya da beceremedi deriz rahatça. Yoksa dünkü dizilişle arada kaynıyor ve sınıfın haylaz öğrencisi gibi kaytarıyor Elano.
Eğer Elano yukarıda yazdığımız gibi kıpırdanmaz ve mücadele etmezse inanın bu takımda yeri olamaz. Mehmet yerini buldu, çift stoperin tam önünde süpürücülük yapıyor başarıyla. Mustafa top yapma konusunda zorlanmaya devam etse de maç/sezon boyunca sağladığı devamlılıkla ve açlıkla 90 dakikadan 2 gol çıkarabiliyor, Barış rotasyona girip, Ayhan’ın tam anlayamadığımız bir sebepten ötürü geri planda kalmasına, Linderoth’un her hafta başka bir yerinden sakatlanmasına rağmen onları aratmıyorken, Elano’nun bu oyuncularımızdan daha çok formayı hak ettiğini söylemek büyük haksızlık olur.
Dün diğer önemli bir konusu Gökhan’ın sakatlanması ile Mehmet’in stopere geçmesi ve Barış’ın orta sahada oldukça etkin bir oyun sergilemesi idi. Madalyonun bu yüzü ışık saçarken diğer tarafında oldukça fazla sayıda pozisyon hatası yaptığına şahit olduk. Geriden top çıkarabilmesine rağmen “Stoper Mehmet” Gökhan’dan iyi değil. Yedek stoperlerimiz Emre’ler de aylardır forma giymiyorlar ve son iki yılın gündemden düşmeyen konusu “bu takıma sıkışınca sağ bek oynayabilecek top yapan bir stoper lazım” yeniden gündemde. Yönetim Ocak ayında bu konuya eğilmeli, geçen sene arası olduğu gibi “stoper almak zorunda olmasına rağmen stoper satmamalı”. Geçen sene en kritik maçlarda Kewell’ı stoper oynarken izlemek zorunda kaldığımız anları daha yeni yeni hafızalarımızdan çıkarabildik. Stoper mevkiinde Mehmet harici bir deneyi görmeden buraya gerekli takviyeyi yaparız umarım.
Grup maçlarınının bitmesine 1 maç kala grubu lider olarak tamamlayarak “Mümtaz Türk Basını”na göre “Fenerbahçe’den sonra UEFA Avrupa Ligi’nde grupları lider olarak tamamlamayı garantileyen 2. Türk takımı”olmamızda abartılacak hiçbir şey yok. Hatırlarsanız kuralara ikinci torbadan girerek –Şampiyonlar Ligi’nden gelecek 8 takım hariç- ilk 12 dışında kalmıştık. Galatasarayımızın Avrupa’daki yeri her zaman –hangi kupa olursa olsun- en azından çeyrek finaldir, olmalıdır.
Sonrasında şans faktörü ve diğer etmenler devreye girerler. Ama şu an için görünen bu takımın UEFA Avrupa Ligi’nde 2 tur daha geçmesi şu an için zor. Defansı daha uyunlu hale getirip, Elano ve forvet hattından daha çok verim almadan bunu başarmak pek mümkün görünmüyor.