Sivas maçına gelen çoğu taraftarımız GSStore'dan "5 Tugay Kerimoğlu" yazan atkılarını boynuna takıp gelmişlerdi. UEFA zaferinden 3 ay önce Glasgow Rangers'a transfer olmasa arada geçen 9 yıl zarfında ASY'de büyük olasılıkla protesto edilmiş olacak Tugay'ı
Orijinali "Sabri ortaya, 3'lü çektir Tayfa'ya" olan tezahürat "Tugay ortaya, 3'lü çektir Cim Bom'a" olarak revize edildi ve Tugay ortaya gelerek kendinden istenileni yerine getirdi.. 3'lü çektirme konusunda Sabri kadar başarılı olamasa da Tugay 3'lüyü biraz acemice çektirebildi; Sabri 3'lü çektirme işini çok iyi yapsa da "benim asıl işim bu değil" diye aklından geçirerek Tugay'ın bir de bu yönünü örnek almalı.. En azından 2 sezon olduğu gibi maç oynanırken değil kazanılmış bir şampiyonluktan sonra bu görevi daha az ve öz bir şekilde gerçekleştirmeli.. Gönül Sabri ile Tugay'ın benzerliklerinin her ikisinin de 14 yıl ara ile altyapıdan yükselerek Galatasaray'ın kaptanlığına yükselmiş oyuncu olmalarının yanı sıra başka benzerliklerinin de olmasını diliyor..
Sivasspor maçı 5. olarak bitirdiğimiz sezonun şıkıştırılmış özeti gibiydi.. Ezici bir performans sergilememize rağmen maçın dakika 46'da 1-1'e gelmesi böylesine derin bir oyuncu kadrosu ve sahada sergilenen iyi oyuna rağmen kimi zaman istenilen sonucun elde edilemeyeceğini, hatayı ve çözümü başka yerde aramanın daha doğru olduğunu hatırlattı bana.. 1-1'i bulduktan sonra başarılı olduğu kontratak futbolunu sergileyebilmek için uygun ortamı kendi elimizle verdik Sivasspor'a.. Sezon başından beri söylediğimiz bir şey var: İlk golü bulduktan sonra ikinciyi bulmanın önemi.. Ligde geride kalan 34 haftada sadece bir kere üst üste maç kazanmış olduk (13. hafta Hacettepe,14. hafta Ankaragücü, 15. hafta Gençlerbirliği ve 16. hafta Beşiktaş). Bu 4'lü seri haricinde üst üste 3 hafta galip gelmişliğimiz ne yazık ki gerçekleşemedi.. Buna sebep olarak diğer maçlarda yemeden 2 golü art arda bulamamamızın neden olduğu apaçık ortada..
Galatasaray seyircisi maçın sonunda sezon performansından memnun olduğu 8-9 oyuncuyu bağrına bastı; başını Arda'nın ve Kewell'ın çektiği bu oyuncular topluluğuna giremeyen M.Güven, Yaser, Volkan, Ümit, Kaptan Hasan, Lincoln gibi oyuncularla büyük olasılıkla yol ayrımına gelmiş durumdayız.. Görünen o ki, sezon başında elimizdeki 22-23 kişilik yetenekli oyuncu sayısı 15-16'a inecek. Bu noktada yönetimin çok sayıda olmamak koşulu ile 4-5 yetenekli ve Galatasaray formasının ağırlığını taşıyabilecek oyuncu transferini çözümlemesi gerekiyor..
Sezon bittiğine göre önümüzdeki sezonun kadrosuna ve bize göre yapılması gereken değişikliklere bir göz atalım şimdi:
Kale
Kalıcı bir çözüm bu senede bulunamazsa çok başımızın ağrıyabileceği bir mevkii..Bu seneki 3 kalecimizden hiçbiri önceki sezon 20'nin üzerinde lig maçında oynamamıştı; bunun dezavantajını bazı maçlarda De Sanctis'in çok da olmasa yaptığı bireysel hatalarla yaşadık. Buradan defalarca belirttiğim gibi De Sanctis sözleşmesi uzatılsa faydalı olabilecek iyi bir kaleci ama bizim bu mevkii de ihtiyacımız olan ertesi senede bizim kalemizi koruyacağını bilen ve bu özgüvenle oynayacak olan bir kaleci.. Aykut ve Orkun'la bunu gerçekleştirmek artık ne yazık ki mümkün değil.. Aykut'un aynı eski kalecimiz Kerem İnan gibi bir takımda direkt oynama isteği de aşikar.. Bu noktada –en az 3 yıllık bir sözleşme ile- Leo Franco benzeri tecrübeli ve Avrupa'nın önemli liglerinden birinde yıllardır oynayan bir kaleci ve yanına eklenecek genç yedeklerle yeni bir başlangıç yapmamız sanırım daha hayırlı ve doğru..2 sene önce Volkan'ın transferinde bonservisi ile Antalyaspor'a verdiğimiz ve refleks ve çizgi kalecilik anlamında çok yetenekli olan Fevzi'yi alternatif olarak düşünmeli yönetim..
Defans
Sağ bek, sağ bek, sağ bek.. Yıllar önce her yaz transfer edilmek istenip edilemeyen Belodedici'nin günümüz versiyonu, her ayaz döneminde 3-4 ayrı sağ bek transfer ettiriyor yurdumun basını bize.. Kimler sağ bek oynamadı ki son 6-7 sezonda bu mevkii de? Sabri, Serkan, Hasan, Linderoth, Song, Uğur, Tamas, Cihan, Prates, Perez, Capone, hatta ve hatta bu seneki Kocaeli maçında Kewell... Yazsak daha kesin 2-3 isim daha çıkar ama durup nefes almakta fayda var.. Evet yapmamız gereken kendi milli takımında oynayan tercihen 1980 ve sonrası doğumlu, ihtiyaç halinde stoper oynayabilen bir sağ bek.. Bu transferi yapabilirsek defanstaki herkesin üzerindeki yük hafifleyecek ve Sabri'nin istemeye istemeye yaptığı kademe hatalarına maruz kalmayacağız.. Bu oyuncuyu Uğur yedekleyecek.. Uğur aynı zamanda defansın göbeğinden yetişme olduğu için defansın ortasında da ilk akla gelen 4 oyuncudan biri olacak ve zorunlukluktan M.Topal'ı, Hakan'ı bu mevkiiye kaydırmak zorunda kalmayacağız.. Defansın göbeğine siz deyin Popescu ben diyeyim Song lazım tamam gülmeye başladınız; Tomas'ta mutabık kalalım sevgili okurlar.. Göbeğe de saydığımız bu 3 oyuncumuza yakın performans gösterebilecek bir yabancı daha almamız lazım.. Yabancı stoperin yanında büyük olasılıkla Servet görev alacak ve bu ikiliyi Uğur ile beraber E.Güngör yedekleyecek. E.Aşık ise yıllardır büyük bir özveri ve başarı ile giydiği sarı kırmızılı formayı alkışlarla bırakacak.. Sezon içinde çok iyi mücadele etmesine rağmen bilhassa üst üste oynan maçlarda performansı çok düşen E.Aşık hak ettiği bir şekilde uğurlanacak. Genç Semih ve Murat da bu mevkideki son adam olabilmek için mücadelelerine devam edecekler.. Bu mücadeleden bu sezonluk galip gelen kadroda yer alırken, diğeri Bank Asya 1. Lig'e oynayabileceği bir takıma kiralanarak Aslantepe kadrosu için önemli bir alternatif olduğu unutulmayacak.. Sol bek mevkiinde Hakan'a kaçıncı olur bilem ama kaptanlık verilecek ve Volkan'ın iki sezonki katkılarından dolayı teşekür edilerek yerine daha çevik bir yedek bulunacak.. Genç Alparslan daha rahat forma şansı bir takıma kiralanacak.
Orta saha, forvet ve antrenör ile ilgili görüşlerimi de bir sonraki yazıma saklıyorum sevgili okurlar,