Hiçbirimiz Ali Sami Yen'de 4 günde 4 puan kaybedecegimizi aklımızın ucundan bile geçirmezdik.
Geçtiğimiz Pazar günü bu yazıyı şu anda okuyanlar arasında bir anket yapılsa herhalde hiçbirimiz Ali Sami Yen'de 4 günde 4 puan kaybedecegimizi aklımızın ucundan bile geçirmezdik.
Eskişehir maçının bir kaza olduğunu bize ispat etmek istercesine ilk 11'de görev verdiği tüm oyuncuları "ideal" mevkilerinde görevlendirerek takımını sahaya sürdü Rijkaard. Maçtaki onbirimizi öğrendiğimde aklıma ilk gelen şey 28 gibi yüksek bir yaş ortalamasına sahip olduğumuz idi..
Eskişehir maçında Hakan'a sol bekte forma verebilmek için stoperde görev verilebilecek olmasına rağmen ortanın ortasında görev yapan Mehmet Sturm Graz maçına da defansın önünde başlarken kendisine bu sefer Ayhan eşlik ediyor idi. Rijkaard'ın bu tercihinde hem Mustafa'yı dinlendirmek hem de orta sahada daha iyi top yapabilen oyuncularla topa daha fazla sahip olup top daha etkin kullanabilmekti ama evdeki hesap yine çarşıya uymadı. Sarı-kırmızı forma altında 4.sezonunu yaşayan milli oyuncumuz Mehmet belki de kariyerinin en kötü maçını çıkararak tribünlerden tepki aldı. 3 sezon önce o zamanki ortağı Inamoto ile bir Denizli maçında sarı-kırmızı forma ile tanışan ve daha o maçtan kumaşının kalitesi belli olan, efendi ve çalışkan oyuncumuz Mehmet'in kötü oyunu karşısında tribünden kulağımıza gelen homurtuları anlamak inanın mümkün değil..Sonunda Sabri ile uğraşmayı bırakan taraftarımız az daha Mehmet'i ıslıklıyor ve protesto ediyordu..4 başarılı sezonun 4 dakikada bu kadar tukaka yapılmaya çalışılmasına inanın anlam veremiyorum sevgili okurlar.. Mehmet'in benim nazar-ı itibarimde son derece yüksek bir kredisi var; Galatasaray taraftarından da beklentim daha önceki yıllarda olduğu gibi bu pırlanta gibi gence sahip çıkmaya devam etmeleri..
Ayhan'ın orta ikiliye dahil olması ile daha rahat top yapan takımımızın ilk yarıda tutuk bir oyun sergilemesinin ana nedeni Arda ve Elano'nun ikili uyumsuzluğu idi.. Baros'un ardındaki üçlüde Arda'nın solda, Elano'nun da ortada görev almasını fırsat bilen rakibimiz çoğu atağını bu iki yıldız oyuncumuz arasından başlatma yoluna giderken; Elano'nun bilhassa ilk yarıda önceki maçlara göre defansa çok daha fazla yardım ettiğini gördük. İkinci yarı başladıktan sonra aynı dizilişle sahada yer almamıza rağmen Kaptan Arda'nın "serbest adamlığa" bürünerek yüksek tempoda pres yapması ile neredeyse yan yana dizilen iki oyuncumuzdan daha etkin bir şekilde faydalanmak isteyen Rijkaard Ayhan'ı kenara alarak Elano'yu Mehmet'in yanında, Arda'yı da Baros'un arkasında görevlendirerek bir taşla birden çok kuş vurmuş oldu. Bu sayede hem Elano Baros'un golünün hazırlayıcısı oldu; hem o ana kadar oldukça kötü oynayan Mehmet'i sahada tutarak oyuncumuzun kendine güvenini sarsmadı hem de Arda'nın kuvvetle muhtemel kendi insiyatifi ile büründüğü rolüne paralellik sergileyerek takımdaki ahengi bozmadı.. Maçın son anına kadar 4-2-3-1'i bozmadan oynayarak Eskişehir maçı gibi puan kaybetsekte oyun disiplininden kopmadık.. Yazımın önceki kısımlarından da anlaşılacağı üzere en iyi oyuncumuz Elano idi..
Yalnız maçı tamamlayan kadroda sadece 3 oyuncumuzun (Arda, Hakan, Sabri) 28 yaşından daha küçük olmaları, dolayısıyla 29-29.5 gibi bir yaş ortalamasına sahip oyuncularla maçı bitirmemiz son 5 dakikada oyunda istediğimiz baskıyı kuramamamızın nedenlerinden biri olabilir; yeri gelmişken bu konuda teknik heyetimize uyarıda bulunmayı ihmal etmeyelim..
Arda'nın ilk yarıda attığı gol tribünden bana nizami geldi zira rakip defans oyuncusu topa hiçbir şekilde bir hamle yapmamıştı. İkinci yarıda Arda'nın ceza alanında düşürülüşü, ceza sahası içinde topun rakip defansın eline çarpmaları kanaatimce penaltı idiler.. Bütün bunların üzerine direkten dönen 2 topumuzu da ekleyince aslında iyi bir futbol sergilememize rağmen galibiyete ulaşamadığımızı düşünüyorum..
Maçtan çıkarken arkadaşlarımdan birinin tribündeki başka bir taraftarımızdan duyduğu bir cümleyi aktarmak istiyorum yazımı bitirirken.. Rotasyondan dolayı formanın aslanın ağzında değil midesinde olduğunu belirtiyordu söz konusu taraftarımız.. Sezonun geneli düşünülecek olursa bu tatlı rekabetin takımımızın kalitesini arttırmaya devam edeceği apaçık ortada.. Ali Sami Yen'de 4 günde kaybedilen 4 puana rağmen oynadığımız oyun ve sergilediğimiz disiplin bana çok daha iyi günlerin uzak olmadığını hissettiriyor..