Sasa İliç ders olsun!

Öncelikle Ali Sami Yen'de derbiye yakışır bir mücadele izledik. Özellikle Beşiktaş'ın henüz 2. dakikada öne geçmesi, maçtaki diğer dört golün de yolunu açtı.

Sezon başından beri ideal ilk 11'ini bulamayan Eric Gerets bu maçtada sakatlıklar ve cezalılar nedeniyle çeşitli değişikliklerle oyuna başlamak zorunda kaldı. Örneğin bir Hasan Şaş'ın olmaması büyük bir dezavantaj. Öte yandan yine Tomas'ın cezalı oluşu takımı olumsuz yönde etkiledi.

Maç için konuşabileceğim öncelikli isim herkesin de hem fikir olduğu gibi Sasa İliç... İliç'in 2 golü, Galatasaray'a galibiyeti getirdi. Onun öncesinde de yine yüzde yüzlük bir gol pozisyonundan yararlanamadı. İliç, kapasitesini ve kalitesini yavaş yavaş sergilemeye başladı. Bu yargıya, İliç'in sadece Beşiktaş maçındaki performansına göre varmamak gerekir. Çünkü Sasa, haftalardır çok iyi oyunlar çıkardı. Sasa İliç'in en önemli özelliği pozisyon yaratması. Özellikle takım arkadaşlarına verdiği ara pasları ile bir anda gol pozisyonları yaratabiliyor. Bu hafta Beşiktaş'a karşı 2 gol attı fakat, geçen haftalara bakıyorsunuz; yine direkten dönen toplar, kalecilerin çıkardığı pozisyonlar vs... 

Aslında; Ribery, Tomas, Song, Sasa İliç gibi transferler bizlere, Galatasaray'a çok büyük dersler veriyorlar ama henüz hiçbir yönetici bu derslerden bir şeyler çıkarmadı. Neydi bu dersler? Tam da devre arası yaklaşırken, yapılacak transferlerde atılacak adımlar... Hani artık şu "yıldız transfer" muhabbetinden vazgeçsek de "iyi, kaliteli futbolcu" muhabbetine dönsek hiç fena olmaz.

Geçen haftaki Ankaraspor maçı öncesinde, Fatih Gökşen'e soruluyor: "Heinz yedek oturuyor, sizce yanlış bir transfer miydi?" Gökşen'in cevabı ise şu: "Heinz transferi biraz aceleye gelmiş bir transfer oldu. O dönemde taraftar baskısının da etkisiyle bu transfer biraz aceleye geldi."

Yani?

Galatasaray ki, zamanında yapılan onlarca yanlış transfer yüzünden ekonomisi alt üst olmuş bir kulüp, artık bu hataları yapmamalı. Artık, yöneticilerine bile bu tür sözler söyletecek futbolcular almamalı...

Evet devre arası yaklaşıyor. Heinz gönderilip yerine yine bir futbolcu mu alınacak? İsmi, cismi, popüleritesi, yıldızlığı hiç önemli değil. Eğer "kaliteli" ise evet... Ama yedek kulübesinde oturacaksa hayır. Bırakalım bir yabancı kontenjanımız eksik olsun. Haziran ayında akıllıca yapılmış bir transferle dolduralım orayı.

İki haftadır gözlemlediğim bir şey var. Ayhan, takıma katıldığından bu yana orta sahada çok iyi işler çıkartıyor. Hasan Şaş'ın da katılımıyla Galatasaray orta sahası daha verimli olacaktır.

Öte yandan Ümit Karan gol atamamasına rağmen formasının hakkını verdi, asistini yaptı ve Hakan'la kucaklaşarak oyundan çıktı. Yalnız şu da bir gerçek ki Gerets artık Hasan Kabze'yi de kullanmalı. Böyle kaliteli bir oyuncu haftalardır maç yapmıyor, topa vurmuyor...

Sonuç olarak, Beşiktaş maçı kazanılması gereken önemli bir maçtı. Puan farkının açılmaması ve moral açısından önemli bir galibiyet oldu. Fakat bir o kadar da önemli, deplasmanda oynanacak Kayserispor maçı var. Bu galibiyet, Kayserispor galibiyeti ile anlam bulur...

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları