Canaydın'la kişisel hiçbir problemi olmadığını belirten Yiğit Şardan şunları söyledi: "Özhan ağabeyi çok severim. Ancak kulüp başkanlığı ayrı özellikler ister. Kafa yapısını değiştirmek zorunda. Eleştiriyi kaldıramıyor. Onun gibi düşünüyorsanız sorun yok. Düşünmüyorsanız, içi sizi kabul etmiyor. Farklı seslerin olmadığı yerde başarı olmaz.
O bizim dönemimizle ilgili konuştu. Cevap verince beni Disiplin Kurulu'na sevk ettirdi. Ona sorunca, ‘Ben sevk ettirmedim’ diyor. Ancak konuşulanlardan biliyorum ki, Canaydın sevk ettirdi. Yaptıklarının arkasında da duramıyor. Beni susturmak için ceza veriyorlar. Ceza vererek değil icraat yaparak beni susturabilirler. Yanındaki şak şakçılar ona zarar verir. Finansal başarı yok, proje yok, sportif başarı yok, stat projesi hiç de avantajlı değil. Bunlara çözüm bulana kadar susmam."
Kulübünün futboldan ibaret olmadığına dikkat çeken Şardan, "Futbol takımının maliyeti kulübün gelirinden daha fazla. Başka masrafları karşılayacak kaynakları da yaratmak zorundasınız" diye konuştu.
Canaydın yönetiminin yaptığı icraatları da değerlendiren Şardan, "Bu yönetimin yaptıklarını görünce 8 ayda ne kadar çok iş yaptığımızı görüyorum. Verdikleri sözlerin hiçbirini daha göremedik. 3 yıldız futbolcuyu göremiyorum. 63 milyon dolar kaynak sağladık, banka borçlarını 12 milyon dolara indirdik. Onlar 30 milyon dolara çıkarttılar" dedi.
Şardan sözlerini şöyle noktaladı: "Lucescu'yu yönetimimiz hakkında yaptığı açıklamalardan dolayı göndermeyi düşünmüştük. Peki bu yönetimin bahanesi neydi? Beşiktaş'a resmen hazır bir kaynak hediye ettiler. G.Saray'ın kovduğu adamı almayı içine sindiremediği için F.Bahçe, Lucescu'yu almazdı. Canaydın yönetimi kendilerine göre futbolda atılım yaptı. Bizim dönemimizde maç başı oynayınca para kazanan futbolcuları maaşlı hale getirdiler. Biz Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finalden döndük, şimdi utanç verici bir tablo var. Terim, ‘Krize rağmen iyiyiz’ dedi. Kriz ne, açıklasınlar. Herşey kapalı kutu. Kendi içlerinde yaşıyorlar."