Frank Ribery'nin gidişinde Galatasaray yönetiminin bir hatası olmadığını savunan John Bico, “Amatör ligden itibaren onun ve ailesi için yaptıklarıma rağmen bana bile ihanet etti.” diye konuştu.
Ribery'nin Metz'den Galatasaray'a transfer olmasında önemli rol oynayan menajer Bico, “Ribery gerçekten çok yetenekli ve iyi bir futbolcu. Ancak iyi bir futbolcu olmak için sadece yetenek yetmiyor. Dürüst ve aynı zamanda akıllı da olmalısınız.” şeklinde konuşarak Fransız futbolcunun bazı menajerler tarafından etki altında bırakıldığını ifade etti. Ribery'nin hem Galatasaray'daki maddi sorunlar, hem de çevresinin baskısına dayanamayarak Sarı-Kırmızılı kulüpten kaçtığını ileri süren Bico şöyle konuştu: “Ribery, Fransa'ya döndüğünde Galatasaray'dan hiç para almadığını söyledi. Ancak Ribery'nin her zaman yanında olan biri olarak, bunun doğru olmadığını söylüyorum. Galatasaray'dan parasını almıştı. Buna rağmen Marsilya'ya gitti. Özellikle Bülent Tulun ve bazı idareciler, Ribery'nin her türlü ihtiyacını karşılamak için çalışıyorlardı. Ancak Galatasaray'ın karşısında dürüstçe davranan insanlar yoktu. Bu yüzden Ribery'nin kaçışı yönetime mâl edildi.”
Galatasaray Sportif Direktörü Bülent Tulun ile birlikte Ribery'nin evini kesinlikle basmadığını belirten Bico, “Bu haberler tamamen yalandır. Akıllı ve mantıklı biri, bunun böyle olmadığını düşünür. Eğer böyle bir şey olsaydı, Bülent Tulun Türkiye'ye dönemezdi. Polis, hem onu, hem de beni tutuklardı.” ifadelerini kullandı. Galatasaray'ın bu davada haklı olduğunu savunan Bico sözlerini şöyle tamamladı: “Galatasaray yönetimi FIFA'ya başvurdu. Benim düşünceme ve tecrübeme göre, Galatasaray bu davadan hakkını alacaktır. Çünkü, yönetimin burada çok büyük bir hatası yok. Sonuç olarak Ribery'yi yıldız yaptım. Amatör ligden 2. lige, daha sonra Metz'e götürdüm. Parası olmadığında, cebine para koydum. Ailesine her türlü desteği verdim. Ancak bütün bunlara rağmen, bana da ihanet etti.”.