"Ne havadan, ne yerden geçit vermez!" Transfer bombalarımızdan Song'u tanıyanlar onu yerlere göklere sığdıramıyor...

Beşiktaş ve Fenerbahçe imza şov yaparken sessiz kaldığı için eleştirilen Galatasaray Yönetimi; transferde ağır ama emin adımlarla yoluna devam ediyor. Başkan Özhan Canaydın’ın, “Kimse merak etmesin. Listemizdeki oyuncuları bir bir paketleyip getiririz!” açıklamasından bir gün sonra Flavio Conceiçao’ya imzayı attıran Sarı-Kırmızılılar, dün bir büyük yıldızı daha kadrolarına katmanın mutluluğunu yaşadı. Önceki gece sözleşme yapılan Rigobert Song dün İstanbul’da büyük coşkuyla karşılandı.

Teknik direktör Gheorghe Hagi’nin ısrarla istediği Song, İstanbul’a ayak basar basmaz Galatasaray taraftarına da umut dolu mesajlar yolladı: “Türkiye’de bulunmaktan dolayı çok mutluyum. Buraya başarılı olmak için geldim. Galatasaray çok büyük bir kulüp. Takımda da çok büyük oyuncular olduğunu biliyorum. 100. kuruluş yılında Sarı-Kırmızılı formayla en yükseklere ulaşmak istiyorum.” Kamerun Milli Takımı’nın kaptanı olan Song, stoper mevkiinde oynuyor, 28 yaşında ve 1.77 boyunda...

Havalimanından direkt Bakırköy Acıbadem Hastanesi’ne giderek kontrolden geçen Rigobert Song’a bugün bir dizi test daha uygulanacak. Öğle saatlerinde Florya’ya gelerek basın önünde sözleşme imzalayacak olan Kamerunlu yıldız daha sonra ülkesine dönecek. Bir süre dinlenecek olan Song’un İstanbul’da takıma katılacağı açıklandı. Avrupa’nın en prestijli haber ajanslarından Reuters de, Galatasaray’ın bu transferini anında dünyaya duyurdu. Haberde, Song’un yıllık 2 milyon 700 bin Euro alacağı vurgulandı.

1990 Dünya Kupası öncesi İtalya'ya gitmeye hazırlanan Kamerun Milli Takımı, Bangou kentinin sokaklarında tur atıyordu. Otobüse yetişmek için bütün gücüyle koşan gençler arasındaki biri ileride o takımın kaptanı olacaktı: Rigobert Song.

1991-92'de Red Star takımında oynadıktan sonra ülkenin en güçlü ekiplerinden Tonnere Yaounde'ye transfer oldu. 1994 yılında dayısının kulüple bağlantı kurmasıyla kendisine Avrupa kapısı açıldı ve Fransa'nın Metz takımına gitti. Dört sezonda teknik direktör Joel Müller sayesinde inanılmaz bir aşama gerçekleştirdi. 1997 yılında ligi ikinci bitirerek büyük başarıya imza attılar. 1998'de bir yıllığına İtalya'da Salernitana'da görev yaptı.

Bir rüyası vardı, İngiltere'nin Liverpool takımında oynamayı çok istiyordu. Sonunda rüyası gerçek oldu. Ancak Houllier onu fazla kullanmayı düşünmedi ve iki sezonda ancak 38 maçta forma bulabildi. Rio Ferdinand'ı satan West Ham, savunmaya Song'u transfer etti. Ancak orada da sadece yedi maçta oynayabildi. Almanya'nın Köln takımına kiralandı. Bu ekipte taraftarın, takım arkadaşlarının ve Kamerunlular'ın desteğiyle toparlandı. 2002 yazında Bayern Münih ile Bayer Leverkusen'in tekliflerine rağmen Joel Müller'in takımı Lens'ı seçti.

Rigobert Song, 28 yaşına karşın dolu dolu bir kariyer yaşadı. Özellikle de milli takımda. 1994 Dünya Kupası'nda 17 yaşındayken forma giyen Song, Brezilya maçında kırmızı kart görerek kupa tarihine en genç kart gören oyuncu olarak geçti. Dört yıl sonra bu kez takımın kaptanı olarak Fransa'daki Dünya Kupası'na gitti. Ancak bu kez de Şili maçında kırmızı kart görmekten kurtulamadı. Ama 2000 ve 2002 Afrika Kupası'nda şampiyon olan Kamerun'un kaptanıydı. Tam 107 kez milli takım formasını giymişti. Song'un Kamerunlu takım arkadaşları ve taraftarları arasında bilinen lakabı "Majnan" yani ağabey.

Hava hakimiyetinde eşsiz, adam markajında süper bir isim olan futbolcu için Kamerun'un Alman teknik direktörü Winfried Schaefer şunları söylüyor: "Ben uzun yıllardır Song gibi bir adam görmedim. O gerçek bir lider. Takımı için elinden ne geliyorsa yapar. Aynı Oliver Kahn'a benziyor. Bütün saha kontrolü altında".

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları