"Galatasaray’dan hiç kopmadım. Avrupa’dayken bile hep Galatasaray’ı takip ediyordum. Transferimi geri dönüş olarak algılamamak gerek. Hepimiz Avrupa’ya gittik, bu da bizim için bir tecrübe oldu. Galatasaray’ın ideallerinin olması, farklı kulvarlarda mücadele etmesi, futbolcunun dönmesinde önemli bir etken. Ayrıca kupaları özledim..."
"Yerime gelen hiçbir futbolcuyu eleştirmem, hepsi kaliteli ve iyi oyuncular. Bir forvetin en çok ihtiyacı olan şey, takım oyunudur. Dünyanın en iyi santrforunu da alsanız tek başına yapacak bir şeyi yoktur. Dışarıdan bir takımdan, 'Ben olsam orada şu kadar atardım' diyen çok gördük. Ben iyi bir jenerasyonla birlikte oynadım ve iyi performans sergiledim, başarılı oldum..."
"Arkadaşlarıma teşekkür ederim, çünkü futbol bir elektrik oyunu. Gerektiğinde onları elektriğimi vererek motive ederim. Arkadaşlarımın üzerinde olumlu etki bıraktığımı düşünüyorum. Geçmişe dönmek gerekirse, zaten sosyal yaşam içerisinde de sık sık beraber olan insanlardık..."
"Geçmişte Galatasaray’da oynarken çok farklı şeylerle karşılaştım. Şu anda bir aile babasıyım ve farklı bir durumdayım. İki çocuğum var ve onların bana daha fazla sorumluluk katacağını düşünüyorum. Karakterinizde ister istemez bir ağırlık oluyor. Böyle olup olmadığını bekleyip, göreceğiz..."
"Galatasaray’da beraber oynamış isimlerin çokluğu ve yeni gelenlerin bu oyunculara uyabilmeleri çok önemli. Dikkat ederseniz, Türkiye’deki büyük takımların kadroları hemen hemen her sene değişiyor. Galatasaray’da ise bu yok. Çünkü biz uzun vadeli başarıyı düşünüyoruz. İdeallere doğru yapacağımız yürüyüşte eskilerin büyük faydası olacak."
"Geçmişe dönmenin bir anlamı olmadığını her seferinde söylüyorum, ama Türkiye’de hangi konu olursa olsun, polemiklerin uzun sürdüğü bir gerçek. Bazı tatsızlıklar herkesle oluyor. En yakın arkadaşımla da oldu, Fatih Terim’le de oldu, bir yöneticiyle de oldu. Tabii yanlış anlaşılmalar da oldu. Arada laf götürüp getirenler duygularını karıştırınca, bu durumlar ortaya çıkıyor."
"Artık geriye dönmek istemiyorum. Bir tek ortak menfaat var, bu da Galatasaray’ın menfaati. Onun için burada en büyüklerimizin söylediği gibi, kişilerin değil, camiaların kalıcılığı önemli. Bunu da yakın tarihte gördük zaten. Ben veya bir başkası... Hiç farketmez..."
"Çok genç yaşta İstanbul’a geldim. İlk dönemlerimde, “Bundan bir şey olmaz” deniyordu, ancak çağın futbolunda çok şey değişti. Bence dünyada gençlerin en çabuk adapte olup oynayacağı kulüp Galatasaray’dır. Çünkü burada yeteneğe çok değer veriliyor ve menfaat kargaşası yok. Bizim gençlerimizin hepsi çok saygılı ve efendi. Futbolu seviyorlar. Bu sevgi onlara çok şey kazandıracak..."
"Futbolumda bir şey değişmedi. Geçtiğimiz sezon sakatlık nedeniyle uzun süre futboldan uzak kaldım. Özlemimi, idealleri çok yüksek olan Galatasaray’da gidermeye çalışacağım. Oynayamayacağım dönemler de olabilir, bunlara da hazırlıklıyım. Çünkü Avrupa’da çok maç oynamadım. Galatasaray kadar olmayan takımlarda yedek kaldım...."
"Dönüşümde kimsenin etkisi olmadı. Arif’le uzun yıllar birlikte oynadık. Birbirimiz hakkında bilmediğimiz şey yok. Bu büyük avantaj. Ama ‘Arif’le birlikte oynamak istiyorum’ demiyorum."
"Dışarıdan Galatasaray’ı izlemek çok farklı. O anda orada olmanızı gerektiren anları yaşıyor, ben olsaydım, diye düşünüyorsunuz. Çok pozisyona girip, çok gol kaçırdığım için, maçları izlerken kaçırdıklarım aklıma gelir, attıklarım değil. Rüyalarıma atamadıklarım girer. Bundan böyle attıklarım gerçek olsun, kaçırdıklarım hayal..."