Türk futbolunun en istikrarlı ve en golcü isimlerinden biri, belki de birincisi Hakan Şükür: "Başarılar dost kadar düşman da kazandırır. G.Saray üst üste dört kez şampiyon olduğu ve sürekli olarak masabaşı oyunları gibi suçlamalara hedef olduğu dönemde UEFA Kupası'nı aldı. Bu da mı oyundu, tesadüftü? G.Saray'ın kapısından girince tek bir yazı görürsünüz: Batıya açılan pencere. G.Saray'ın bu Avrupa kültürü ve etiketi bizi derbilerden üstün çıkardı. Derbilere bakın; kimin en iyi futbolu oynadığının cevabı orada.
"Hagi torpil yapmaz"
Hagi emeğe çok büyük saygı gösterir. Kimseye torpil yapmaz. Kim bindiği dalı keser? Başarılı olmak için geldi buraya. Bu yolda tecrübelerimize çok güveniyor. Para sorunu asla olmadı. Başkanımızla bu konuları sürekli konuşuyoruz. Kendisine güvendiğimizi hep söylüyoruz. G.Saray'da çok değerli başkanlarla çalıştım. Ancak benim hayat görüşüme göre Özhan Canaydın başkanımın yeri çok farklı. G.Saray gibi büyük camialarda sonuç ve sonuca etki edecek kişi çok önemli.Gol atmadığımda 'Kaçırıyor ama pres yapıyor, boş alan yaratıyor' dendi. Türkiye'de 'Gol attığın sürece varsın' duygusuyla hareket edildiği için, özelliklerimden zaman zaman uzaklaştım. Futbol yapım sayesinde Türkiye'de defans elemanlarının fizik yapısı yükseldi. Örneğin Alpay. Genç arkadaşlara sesleniyorum: Sadece gol atma psikozuyla sahaya çıkarsanız, gol atamazsınız.
"Veliaht aramayın"
Gelen her oyuncuyu 'Hakan Şükür'ün veliahtı' diye yorumlarsanız, o futbolcuyu zor durumda bırakırsınız. Hasan Kabze ve Necati Ateş, Galatasaray'ın geleceği olacaklar. Aralarına Özgür Can da girecek. Ribery çok kaliteli bir oyuncu. O da, G.Saray'a uzun yıllar hizmet edecek. Ancak Sabri'yi de unutmamak lazım. Çünkü Sabri çok formdayken kenara alındı. Bu durumdan etkilenmemeli. O da bu camiaya yıllarını vermeye hazır ve yetenekte bir isim. Bu sene rekora yaklaşmaya çalışacağım. İnşallah önümüzdeki sene burada kalırsam, rekoru kıracağım. Futboldan kopmak o kadar kolay verilecek bir karar değil. Fizik gücüm çok iyi durumda. İki sezon daha oynamayı düşünüyorum."
Hagi'yi uyardık!
Hagi'nin kulübeden sürekli sert uyarılarda bulunması, birçok genç arkadaşımızın özgüvenini olumsuz etkiliyor, hatta yok ediyordu. Biz tecrübeliler, hocamızı bu konuda uyardık. Zaman zaman kendini frenliyor. Agresiflik ve kazanma hırsı Hagi'nin yapısında var. Mükemmel bir oyuncuydu. Herkesi kendi gibi kusursuz sanıyor olabilir.
Çok formda bir dönemde Milli Takım'a alınmadım. Bunu bir kenara bırakın; bir turneye gittik; hocamız bize orada bir misyon yükledi. Arkadaşlarımızın arasında bizi onore etti. Rüştü'yle ben Milli Takım'ı bırakıyorduk. Bizi vazgeçirdi. Daha sonra her şeyin farklı gelişmesi tabii ki beni üzdü ama artık bir burukluk yaşamıyorum.
Sayın İlhan Cavcav'ın Fenerbahçe maçından sonra söyledikleri çok önemli. "Kadıköy'deki anlayışın maç kaybetmeye çok fazla tahammülü yok" dedi. Hakikaten bu doğru. Özellikle geçmiş dönemlerdeki derbi maçlarda sadece futbol oynanmıyordu. Bir korner bile atamıyordunuz, kafanıza yumurtalar yağıyordu. Bizde bu konuda çok tecrübeli arkadaşlar var.