Sarı-kırmızılı yönetim Özhan Canaydın, Refik Arkan ve Şükrü Ergün 3'lüsü ile Cenevre'ye çıkartma yaptı. İlk gün görüşmeler tıkanma noktasına geldi. AIG, hisseleri geri almak isteyen G.Saray yönetiminden 38 milyon dolar istedi. 32 milyon dolar teklif eden sarı-kırmızılılar görüşmelerden çekilme noktasına kadar geldi. Fakat bir 'ara yol' bulan Avukat Yiğit Okur bu anlaşmazlığı da tatlıya bağladı ve dün saat 18.00'de sözleşme imzalandı. 2'si Cenevre'de 7'si İstanbul'da açılan toplam 9 dava da böylece mutlu sonla bitti. Sadece Cenevre'deki davalar 2 bin 280 sayfalık doküman içeriyordu.
Peki umutlu başlayan bu ortaklık niye bitti? Şirket ana sözleşmesine göre G.Saray Sportif AŞ yönetim kurulu, 7 kişi + C Grubu hissenin temsilcisinden oluşuyordu. Ve C grubu temsilcisi gelmeden karar alınamıyordu. Herhangi bir karar hakkında diğer 7 üye 'evet' dese de, C Grubu temsilcisi bunu veto ederse yönetim kurulu 7 kişinin 'evet' dediği en basit kararı bile hayata geçiremiyordu. "Bay C" G.Saray Sportif AŞ genel kurullarını da bloke edebiliyordu. Ve bu "Bay C" AIG olduğu için işleri tıkayan Amerikalılar oluyordu.
Canaydın döneminde yapılan genel kurulda, yeni yönetim C ve D Grubu hisselerinin yönetim kurulu temsilcileri için seçim yapmadı. Böylece devre dışı kalan AIG itiraz etti. G.Saray kabul etmeyince, AIG Cenevre'ye tahkime gitti. Ve G.Saray yönetiminin AIG'yi 160 milyon dolar zarara uğrattığını, bu zararın tazminini talep etti. İşte dünkü anlaşma 160 milyon dolarlık bu davanın duruşmasına 9 gün kala sağlandı.
Şimdi herkes "G.Saray 32 milyon doları nereden buldu da, bu hisseleri aldı?" sorusunu birbirine soruyor. Başkana, İnan Kıraç ve Selahattin Beyazıt'ın destek verdiği konuşulurken, Özhan Canaydın dün "Onların bu işle hiçbir alâkası yok. Tamamen kulüp kaynaklarıyla bu operasyonu yaptık" diyerek olaya başka bir açı getirdi. G.Saray yönetiminin AIG'den gelen % 21'lik hisseyi rehin ederek bir bankadan uzun vadeli kredi aldığı sızan haberler arasında. İşin garibi, G.Saray yönetiminin büyük bir kısmı da bu operasyonun zorluğundan bahsediyor.
Adının açıklanmasını istemeyen bir yönetim kurulu üyesi "Bizim bu kadar paramız yok ki! Hem artık neyi teminat gösterip kredi alacağız? Bu işin Sahip Som skandalına dönmesinden korkuyorum. Bize maliyeti yüksek bir formülle işi bitirdik Hayırlısı olsun" derken, yönetiminin büyük kısmının bu işten habersiz olduğu öğrenildi..
Kaynak: Vatan Gazetesi