İddia edildiği gibi elinde bulundurduğu hisselerin satışıyla başkan Özhan Canaydın’ı zora sokmak düşüncesinin aklından geçmediğine değinen Aysal, "Böyle birşey olsaydı gerektiğinde maddi destek vererek Canaydın yönetimine yardımcı olmaya çalışmazdım. Bu tip kasıtlı saldırılara ilk cevabın ve yalanlamanın direk ve anında Canaydın’dan gelmesini bekledim. Herhalde vakti olmadı" siteminde bulundu.
Kulübü AIG’nin veto hakkından ve düşebileceği cezayi durumlardan kurtarmak için yönetimin isteğiyle aldığı hisseler konusunda Aysal şu açıklamayı yaptı:
Sıkıştıca borçlandılar
"Kulüp bu hisseleri geri almadığı gibi, bana bir ödeme planı da önermedi. Temettülerimi kulübe 2 yıldır faizsiz kredi olarak kullandırdım. Kulüp sıkıştıkça bana faizsiz 6.5 milyon dolar daha borçlandı. 3 milyonunu 6 ay kullanıp iade etti. Ayrıca amatör şubelere yardım ve futbolcuların borçlarının kapatılabilmesi için yaklaşık 2.5 milyon dolar da tebberru da bulundum.
Kulüp ile anlaşmam 18 Mart 2006’da sona eriyor. Adıma rehinli olan hisse senetlerini piyasaya satmaya veya piyasa fiyatı ile satın almaya yetkim var. Bu işlem G.Saray için kaçırılmaması gereken bir fırsattır. 2 yıl önce piyasa değeri 23.5 milyon dolar olan bu hisseler bugün 38 milyon dolar. Bu %80 değer farkı bana değil kulube ait olacak. Hisselerin satılması ’Ünal Aysal G.Saray Sportif’e el koyacak ve Abramovich gibi kulübün sahibi olacak’ şeklindeki kaygı ve eleştirilerini de engelleyeceğinden doğru bir adımdır. G.Saray Adası’yla ilgili bana yapılan işlemi iptal ve Ada’yı kulübe iade talebine de onay verdiğimi bilgilerinize sunmak isterim."