HAZIRLIKLAR BİTERKEN

Florya’da doğmuş büyümüş, yıllarca Metin Oktay Tesislerinde basketbol oynamış, kapalı ve numaralı tribunde, kimi zaman Ayhan Şahenk’te, AOS’da, sizle beraber Cimbom’u desteklemiş aramızdan biri olarak yazıyorum yazılarımı..Hiçbirimizin bir diğerimizden daha çok Galatasaray’lı olmadığını kendini ilke edinen ve sarı-kırmızıyı yan yana gorunce coşan onmilyonlardan biriyim sadece..Tek bir hedefim var bu satırları yazarken; tarihi tekrardan yazacak Aslanlar’a onlara ve size yaraşır şekilde eşlik edebilmek..

Her sezon öncesi kafamızda o sene yapılması gereken transferleri kurgularız..Çoğu zaman Hakan Şükür tarzında bir santrafor, Hagi tadında bir orta saha virtüözü, Prekazi tadında bir duran top ustası, Popescu kıvamında bir lideri transfer eder, araya da Türkiye Ligi özetlerinden gözümüze çarpan 1-2 Türk oyuncuyu serpiştirip yeni sezonun takımını kurarız..Dünkü Bursa maçını bu açıdan değerlendirmek bir yazar olarak çok zor zira ölü sezonun en önemli 2 transferi Kewell ve Meira’nın yanısıra geçen seneden beri doğru düzgün forma giyemeyen Lincoln,Linderoth,Uğur ve Emre Güngör’ün eksiklikleri yüzünden takımın muhtemel 11’inin yarısı yine sahada değildi. Hal böyle olunca sahada alınan son 4 maçtaki 3. golsüz beraberliği eleştirirken insan kendi kendine “Acaba haksızlık mı ediyorum?” diye soruveriyor..Peki geçen seneye oranla daha iyi ve kötü olduğumuz noktalar neler, gelin kısaca bir analizini yapalım..

Önce iyi yanlarımızdan en çok göze çarpanlar;

• Süper Ligin tartışmasız en kaliteli Türk oyuncularına sahip takımımızda Hakan, Sabri, Mehmet Topal, Barış başta olmak üzere sivrilen oyuncularımız her geçen gün oyunlarının üzerine pozitif bir şeyler koyuyorlar.
• Takımda geçen sene Feldkamp bazlı yaşanan köklü kadro değişimi bu sene daha da oturaklı bir omurgaya sahip olmamızı sağlıyor.
• Fizik-kondisyon-devamlılık açısından rakiplerimize göre daha iyi durumdayız.

Nispeten kötü yanlarımıza da değinmek gerekirse;

• Takım yıllardır ilk 11’de direkt oynayabilecek kapasitede 3 forveti kadroda bulunduruyordu, bu sene hala 3. oyuncuyu transfer edemedik.
• Takımda Lincoln gibi bu kadar bel bağlanan ve bu kadar az pozitif katkı yapan oyuncular bulundukça basın daha da üzerimize gelip sanal problemler yaratabiliyor.
• 3 kalecimizden hiçbiri geçtiğimiz sezon 20 maçın üzerinde oynamayarak tam olarak devamlılık sağlayamadı.

Dünkü Bursa maçında çoğu pozisyonda topu sol kanatta ileri geri çalışan, rakibe basıp top kapan ve olumlu oynayan Arda’ya verip onun 2-3 rakip oyuncuyu çalımlayarak ceza yayının ortalarında bekleyen Nonda ve Ümit’e aktarmasını bekledik. Bu bana 2006-07 sezonunda, Gerets’in 2. sezonunda oynattığı ve ne yazık ki kollektif olmayan oyun şablonumuzu anımsattı. Böyle bir yapı görünce insan Teknik Direktörü sorgulamaya başlıyor kafasından; tamam takımda Arda’nın yanısıra Barış, Hakan ve Mehmet Topal üst düzeyde fizik kuvvetle oynuyorlar ama bal yapan arıların sayısında ciddi biri azalma var..Skibbe’nin son 3 günde üstüne daha basa basa söylediği gibi Lincoln’un, yavaş yavaş Kewell’in keza defansta Meira’nın, iyileşmiş ve sağ kanatta gelip giden Uğur veya yerine alınabilecek yeni bir transferin, kalede 5 hafta ardı ardına oynayabilecek güven veren bir kalecinin eksikliğini hissediyoruz bugünlerde.

Benim gönlüm ne Sabri’nin sağbek, ne Mehmet Topal’ın –milli forma ile bir bu mevkii de görev almış olmasına rağmen- stoper ne de Hakan’ın ön libero oynamasını kabul etmiyor. Bugün ortasahanın sağındaki iyi bir Sabri gün gelir Liverpool’un, gün gelir Almanya’nın sol kanadını felç eder, ortanın ortasında oynayan bir Mehmet Topal rakibi hem ofansif hem de defansif anlamda zorlar, Hakan ise rakibin sağ açığını sola kaçacak kadar hayatından bezdirir.Elimizde mevkilerinin en iyileri, ayyıldızlı formanın sahipleri varken hala kendi yarattığımız sebeplerden dolayı bu tip mevkii değişiklerini pek doğru bulmuyorum..Umarım ki transfer komitesi bu ayın sonuna kadar Avrupa’da söz sahibi olabilmek için ihtiyacımız olan sağ bekin ve santraforun transferlerini bir an evvel tamamlayıp, Skibbe’yi bir kez daha rahatlatırlar.

Önümüzdeki hafta oynayacımız Bükreş maçında gol yemeden atacağımız gollerle Ali Sami Yen’den galip ayrılmak ümidiyle..

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları