Ali Sami Yen Stadı’na dönüş tam komedi. Bir de gösteri maçı yapacaklarmış. Galiba orayı yeni stat diye yutturacaklar. Ben umutsuzum ya, hadi iki tane iyi transfer yaptılar diyelim. Seyircinin de kanı kaynadı. Ne yapacaklar 16 bin kişiye mi oynayacaklar? 30 bin kişi oraya gelecek. Dışarıda kalanlar ne diyecek? Orada kıyamet kopacak. Bu kez de ‘Olimpiyat’ diyecekler. Hiç bir şey düşünülmüyor ve düşünülerek karar verilmiyor. Ayrıca şu var. Madem geri dönüyorlar, neden geçen sene işler kötü gidince dönmediler. Yönetici havalimanında “İviç’i aldık” diye açıklama yapıyor, başkan Beşiktaş’a veriyor. Hagi ‘Djalminha’ diye tutturuyor, yönetim istemiyor. Hagi’ye şahin, Terim’e kuzu oluyorlar. Müjdat Gezen televizyonda, “Galatasaray’ın Kalamış Tesisleri nerede?” diye soruyor, kimse yanıt veremiyor. Kuruçeşme batmış durumda. Bu parasızlıkta geçen sene 1.5 milyon Euro harcayarak, Olimpiyat Stadı’na rüzgar paneli taktırdılar, bir kere bile açılmadı. Şimdi de ‘Oynamıyoruz’ diyorlar. İki yıldır 60 milyon dolar futbola harcandı. Elde hiç bir şey yok. Neredeyse Başkan Özhan Canaydın bile o dönemde başkan olduğunu unutup eski yönetimi suçlayacak. ‘Borç ödemeleri disipline edildi’ diyorlar, ne hikmetse borç sürekli artıyor. ‘Kredi’ diyorlar daha ucu gözükmedi.
Neresinden bakarsam bakayım, yazacak olumlu bir şey bulamıyorum. Ve en çok da herşeyi toz pembe göstermeye çalışanlara şaşırıyorum. Ayrıca tüm bunları yazınca yanlış ya da yalan yazmakla değil, “neden yazdın?” diye tepki çekiyoruz. Biz iyiyi de yazarız, kötüyü de. Ama kötüyken iyi yazamayız. İyiyken kötü yazmadığımız gibi.
18 adet forma
Hasan Cemal’in Galatasaraylılığı malum. Onca işin gücün arasında en yakın takipçisidir Sarı - Kırmızılı takımın. Karşılıksız bir sevgi ile bağlıdır. Ama şu anda içi acıyor. Yaşadığı bir olay onu çok üzmüş. Hemen anlatalım... Fenerbahçe şampiyon olduktan bir kaç gün sonra masasına büyük bir paket geliyor. Paket Fenerbahçeliliği ile bilinen Koray İnşaat’ın sahiplerinden. İçinde 18 adet resmi forma var. Her formanın üstünde ise futbolcuların isimleri yazılı. Hasan Cemal şok olmuş. Araştırmış, işin aslını öğrenmiş. Bir gün Fenerium Mağazası’na gidip üç yıldızlı forma istemiş. Ama mağazadakiler biraz da sinirlenerek bakmışlar Hasan Cemal’e. Sonra Cemal muzipçe, “Pardon burası Galatasaray mağazası sandım” yanıtını vermiş. Sonra da bu anısını bir yazısında anlatmış. Bunu okuyan Koray İnşaat sahipleri bu olayı unutmamış ve Cemal’e 18 adet üç yıldızlı forma göndermiş. Hasan Cemal altta kalır mı? O da asistanına, “Sen de hemen Galatasaray’ın UEFA Şampiyonluğu’nu kazandığı o günün posterlerini gönder” demiş. Ama gönderememişler. Çünkü hiç bir Galatasaray mağazasında böyle bir poster yokmuş! İşte bu yüzden “İçim acıdı. Koca kulüpte bir poster yok” diyor Hasan Cemal. Haksız mı, hayır haklı. Ne var ki orada, poster olsun!