Galatasaray Gaziantep'i farklı bir sonuçla geçti. Ortaya konulan futbolu beğendiniz mi?
Türkiye'de futbol bu kafayla oynanırsa, kaybedilen seyirci geri dönmeye başlar. Çirkin bir deyiş var, spor yazarlarının çok itibar ettiği: "Haddini bilmek." Haddini bilmenin anlamı şu: "Bu takım büyük, sen küçüksün. Onun için sahaya futbol oynamak için çıkma, onu oynatmamaya çalış." Böyle beyinleri yıkandığı zaman sahada bir anti futbol oluyor. Neden? Çünkü futbol oynatmamak kural içi, kural dışı bir takım taktikler gerektiriyor. Kural içi, hücumu hiç düşünmüyorsun, yığılıyorsun savunmana ve rakibinin oynamasını engelliyorsun. Kural dışı da; sert oynuyorsun, kırıcı oynuyorsun.
Rakip takımda da milyarlık, trilyonluk bacaklar var. Adam riske eder mi bacağını? Topa girerken iki kere düşünür. Bu da gerek televizyon başındaki, gerekse tribünlerdeki seyirciyi sıkar. Böyle olduğu zaman da futbol para etmez olur. Gaziantep başından sonuna başa baş futbol oynadı. Asıl alkışlamak istediğim Gaziantep'in futbolu. İlk yarı 4-0 mağlup, ikinci devre tamamen hücuma dönük önlemler aldılar. "4-0 yenilmekle, 8-0, 10-0 yenilmenin farkı yok" diyerek saldırdılar. Buna rağmen utanç verici eleştiriler. Meslekdaşlarımdan utandım. Gaziantep'in hücuma dönük oynamasını eleştiriyorlar. "4 tane yemişsin haddini bil, 4'te kal, 8 olmasın." Ne fark eder? Gaziantep, ikinci devrede takır takır top oynadı, hücuma dönük oynadı.. Haftalardır gol yemeyen Galatasaray'a golünü attı. Direklerden dönen toplar vardı. Daha da atabilirdi. Maç 4-4 de bitebilirdi. Haftanın en keyifli maçıydı. Samsun- Fener maçı kötüydü. Beşiktaş-Gençlerbirliği maçı kötüydü. Buna karşılık Galatasaray-Gaziantep maçı son derece keyifliydi.
Sabri'ye söz geçİremiyorlar
Galatasaray'ın orta sahasında bir düzelme göze çarpıyor. Siz nasıl buldunuz?...
Galatasaray'ın orta sahasında bir toparlanma olduğu bir gerçek. Ayhan çok iyi oynadı. Conceiçao nihayet etkili gözüküyor. Ergün, eski günlerine dönüş yolunda. Ama garip bir şekilde ilk yarının en iyi orta saha oyuncularından birisi olan Sabri, kötüye gidiyor. Onu bu hale getiren de kafası. Hakemlerle, rakiple oynamaya çok meraklı. Bu tür antipatiler yaratmaya gerek yok. Maalesef Sabri'yi de uyaran yok. Ya da uyaranlar söz geçiremiyor. Mesala "Ben futboldan çok iyi anlarım" diyen koskoca Ergun Gürsoy, Sabri'ye sakin olması gerektiğini anlatamıyor.
Felakete doğru gidiyor
G.Antep maçını az sayıda taraftar izledi. Galatasaray şampiyonluğa giderken, tribünler görevini yapıyor mu?...
İçeriden aldığım bir haber var. Tribünlerde "I Love You Hagi" tezahüratı başlıyor. Ama Galatasaray tribünlerinde egemen olan amigolar ve onların adamları bu çocuklara saldırıyor. "I Love You Hagi" şeklinde bağırmasınlar diye. Bu korkunç bir şey. Hadi küfür edilir, ettirmezsin, karşı çıkarsın. Ama tam tersi, bir sevgi gösterisi var. Şampiyonluğa giden bir takımın tribünleri bu şekilde bölünürse bunun sonu felaket olur. Bu çözülemezse şampiyonluğu engeller. Yarın Galatasaray tribünleri birbirlerine girer, kavgalar, dövüşler bıçaklar ortaya çıkar. Galatasaray, seyircisiz oynamak zorunda kalır. İki; yine tribünlerde çok çirkin Fenerbahçe aleyhine sinkaflı küfürler edildi. Şimdi bakın küfür etmek suç. Bu hafta okuduk, polis küfür eden 2 kişiyi yakalamış, mahkemeye vermiş. Bu kişilere 1'er milyar para cezası verilmiş. Hangi kulübün taraftarları: Çatladıkapıspor. Galatasaray seyircisi küfür ederse ceza yok. Galatasaray maçına gelen polis uyuyor mu? Ana avrat sövenleri görmüyor mu? Sövdürenleri görmüyor mu? 2- 3 tanesini niye alamıyor? İstanbul polisi görevini yapmıyor maçlarda. Üç; küfür etmek Futbol Federasyonu'na göre de suç. Para cezası veriyorlar. Saha kapatma cezası verilmeli. Para cezası kimsenin umurunda değil. Çünkü parayı kulüp ödüyor. Ben sövüyorum, kulüp 5 milyar, 20 milyar ödüyor. Bunlar ceza değil. Federasyon cesaretle küfür edilen sahaları kapatmalı. Küfürler televizyonlardan bütün Türkiye'ye yayılıyor. Yayıncı kuruluş sesini kısıyor tribünlerin "Ayıp olmasın" diye. Aynı şey Beşiktaş maçında da var. Beşiktaşlı taraftarlar hakeme ana avrat dümdüz gittiler. Ve çok uzun süre küfür ettiler. Beşiktaş'ın sahası kapatılması lazım. Anlaşılan Beşiktaş sahasının kapatılmasının dersini almamış.
Hagi, yönetimle alay ediyor
Yönetimle Hagi arasındaki söz düellosu sürüyor....
Hagi, yönetimle oynuyor. Kedi fareyle oynar gibi. Oynadığını da her maçın arkasından, önünden de gösteriyor. Yönetim de gıkını çıkaramıyor, çıkaramaz da. Galatasaray'da yönetim yok. Cepte para yok; Hagi'nin yerine hoca getiremezler. Fark 2'ye inmiş; Galatasaray şampiyonluğu kaybederse fatura onlara kesilir. Yönetim her türlü zillete razı. Hagi de bunun farkında, üstüne üstüne gidiyor. Şu anda Galatasaray'ın imparatoru Hagi. Yönetim, Özhan Canaydın, Ergun Gürsoy, Fatih Gökşen, bunların hepsi palavra. Disipline edemiyorlar teknik direktörlerini. Onlar "sus" diyor, Hagi inadına konuşuyor. Onlarla alay ediyor konuşurken de.
Bab-ı Ali G.Saray'a düşman
Bu hafta hakemlerle ilgili tepkiler yeniden yükselmeye başladı....
Efendim hakem hataları Galatasaray'ın lehine olduğu zaman, Bab-ı Ali çıldırır. Kural bu. Hakemler canına okuyabilirler ama Galatasaray'ın lehine hata yapamazlar. Şimdi ileri sürülen hatalar Fenerbahçe'nin ve Beşiktaş'ın aleyhine. Beşiktaş nerede, şampiyonlukta Galatasaray'ı tehdit ediyor. Fenerbahçe nerede şampiyonlukta Galatasaray'ın rakibi. Hakemsen eğer Galatasaray'a yarayacak düdükler çalmayacaksın. O yorumlara yol açmayacaksın. Çünkü Bab-ı Ali'deki Galatasaray düşmanlığı açık.
Pasfotomaç