Yazarlar ne dedi?

Türk spor basınının önde gelen kalemlerinin Galatasaray - Fenerbahçe karşılaşması değerlendirmelerini bir araya getirdik.

Galatasaray, Süper Final'in 2. haftasında ezeli rakibi Fenerbahçe'ye 2-1 mağlup oldu. Türk Telekom Arena'da 2-1 mağlup olan sarı-kırmızılar oynanan güzel futbola rağmen 2. golü bulamadı.

Spor yazarları karşılaşmanın ardından yaptıkları değerlendirmelerde Galatasaray'ın gelecek için ümit verdiğini ifade ederek 'şanssızlık' kavramını dile getirdi.

İşte Türk spor basınının önde gelen kalemlerinden Galatasaray - Fenerbahçe mücadelesinin değerlendirmesi...

AHMET ÇAKIR / ZAMAN


"En fanatik Fenerbahçelilerin bile nasıl kazandıklarına inanamayacakları türden maçlara bir yenisi eklendi.

...Galatasaray'ın yediği gole gerçekten inanmak mümkün değildi. Bu kez Stoch'un hızına yetişememek tam bir felaket getirdi. Sonuçta inanılmaz bir raslantıyla Barca-Real maçı aynen İstanbul'da yaşandı. Sarı Kırmızılı takımın bu sezon yenmiş gibi göründüğü Fenerbahçe sendromu bu kez en yıkıcı biçimde tekrarlanmış oldu. Doğrusu bu kadarını akılla açıklayabilmek pek mümkün değil. 6-2 lehinize bitecek bir maçı kaybetmek, kaderin ve Digitürk'ün Cim Bom'a oyunu gibiydi... Tabii böylesine müthiş bir üstünlükten istedikleri sonucu çıkaramama beceriksizliği de görmezden gelinemez."


"Son yıllarda bu kadar ezik, bu kadar kimliğini yitirmiş, bu kadar çapsız bir Fenerbahçe izlememiştim. Paramparça oldu 60 dakika anlayış olarak ve 30 dakika bir futbol takımı olarak... Galatasaray; koreografilerde 2-0, ligde de 5 puan önde ve karşısında "havasını söndürmek" amacıyla sahada bulunan bir Fenerbahçe. İkisi sahaya çıkıp formaları yıkasa ve kurusun diye bir ipe dizseler, yine ortalık gerilecek, naklen yayınlanacak ve akşamına üç-beş saatlik tartışma programları yapılacak... Orta alan "çarpışan arabalar" gibi zevkli ama bir o kadar da riskli müdahaleler yaşattı. Riera yerine Emre tercihi yapan Terim, belli ki Gökhan ve Topuz'un agresif ve yıldırmacı oyununa çözüm üretmeyi seçmiş... Sahanın birçok yerinde çeşitli yangınlar var kısacası... Çolak, Gönül'ün önünü kapatıyor ve çıkamıyor ülkenin en iyi çıkan savunmacısı. Başlangıç modeli zaten gömülüp kontra çıkmak üzerine Fenerbahçe'nin ama kadro yapısı buna müsait olmadığı için hep savundu. Bazen görgüsüzce yediler oyunun akışından. Fenerbahçe'nin golü bir tilki kurnazlığında ve sinsice atılmış ama asla hazırlanmamış bir goldü. Kadıköy'de 0-2'den gerçekleşen geri dönüşü bekliyordu tribünler. Ama Necati "dürtemediği" bir topla pek bir beklenmemesi gerektiğini anlattı ikinci yarının başında. İkinci yarının tek bir istatistiği var. Muslera'yı yakından bile göremeyen bir rakip ve Aydın içeri vurabilse ortaya çıkacak tarihi bir fark ve bu maç kaybedilebiliyor... Tam 18 dakika rakip kaleciye bir top bile getirememiş olan takım, gelenin de geri pası olduğu bir maçı kazanabilirler miydi?"

TURGAY ŞEREN / AKŞAM

"G.Saray, maçı kazanmak için her şeyi yaptı. Ancak karşılarında bir kaleci vardı ki, onlara gol şansı vermedi. Havadan geldi tuttu, yerden geldi yakaladı, gol olacak toplara vücudunu risk ederek mani oldu ve takımının galip gelmesinde büyük rol oynadı. Kendisini yürekten kutlarım... G.Saray'ın kötü oynadığı söylenemez ama karşında Volkan gibi bir kaleci varsa yapacak bir şey yok. Özellikle G.Saray defansında oynayan Ujfalusi, Eboue ve Semih sadece defansif görevlerini yapmadılar özellikle Ujfalusi her dakika F.Bahçe on sekiz çizgisi içerisinde hava toplarına müdahale etmek için uğraştı durdu ama Volkan'ı unuttu. F.Bahçe'de Volkan'ın dışında son dakikalarda oyuna giren Stoch'u da unutmayalım. Rakibinin arkasına gelen topu ondan önce yakaladı, süratle Muslera'nın üstüne gitti ama top G.Saray kalesine girerken Muslera öbür tarafa atlıyordu ve maçın galibi de bu golle belli oldu. Hakem Fırat Aydınus, dün gece de gayet iyi bir maç yönetti. Futbolculara karşı samimi davranıyor çok güzel ama ben ona bir ağabeysi olarak şunları tavsiye ederim; Fırat Aydınus, futbolcularla bu kadar içli dışlı olma. Hele mağlup takımın futbolcularıyla yoksa çaldığın düdüklerin hepsi doğru. Senin için söylenecek, yazılacak bravo Fırat Aydınus demekten başka bir kelime kalmıyor. Şimdi maçlar daha çok zevkli geçecek. F.Bahçeyle, G.Saray arasında 2 puan kaldı. Unutmayın son maç F.Bahçe'nin kendi stadında olacak. F.Bahçe dünkü yürekten oyununa bir de tribündeki taraftarını katarsa maçın sonucunu bir G.Saraylı olarak düşünmek istemiyorum..."


"Düşünebiliyor musunuz? 90 dakika boyunca Necati ile, Aydın ile, Elmander ile, Milan Baros ile çuvallar dolusu goller kaçıran G.Saray, sadece kalesine iki kez gelen rakibine yenilmekten kurtulamadı. Neyin adaleti, bilemiyorum. Ama bir gerçek var ki futbol oynayan, futbolun bütün güzelliklerini sahaya yansıtan G.Saray'dı.

...Bir şeyi çok istediğin zaman, hayal ettiğin zaman, zorladığın zaman olmayabiliyor. G.Saray çok istedi, ama futbolun adaleti yanında değildi. Fatih Terim üzülmesin. Başkan Ünal Aysal asla karalar bağlamasın. Bu takımla, bu taraftarıyla gurur duymalı. Futbolun adaleti dün gece yanlarında değildi ama şampiyonluğu sonuna kadar hak eden bir takım olduklarını sonuna kadar kanıtladılar."

LEVENT TÜZEMEN / SABAH

"Napolyon, "Şansı olanın horozu bile yumurtlar" diye boşuna dememiş. Yatanın yerden kalkmadığı, kaleci Volkan başta olmak üzere tüm Fenerbahçeli futbolcuların zamanı öldürmek için yürüyerek oynadığı derbide, inanılmaz pozisyonları gole çeviremeyen Galatasaray kaybetti. Futbolun tüm kurallarını ve istatistikleri altüst eden bir derbi izledik. Sonuçta oynayan, kazanmayı hak eden taraf Galatasaray değil, ezilen, büzülen ve şansı olan Fenerbahçe güldü. Futbolda sonuç önemliyse ve kazanan haklıysa gerisi teferruattır. Geçen hafta Galatasaray'ın Beşiktaş'ı yenmesinden mutlu olmayıp yüzleri asılanların duası kabul oldu.

Galatasaray'ın derbiyi kaybetmesinde üç etken vardı:

1- Fenerbahçe'nin iki kez gelip iki gol bulduğu pozisyonlarda Semih'in önce Ziegler'i kaçırması sonra da Stoch'a gol pasını veren Bienvenu'yi tutamaması çok büyük hataydı.
2- Derbinin kader adamı Necati oldu. İlk yarı girdiği pozisyonlarda topları kaleci Volkan'ın üzerine vurması golcülük kalitesine yakışmadı. Hele hele ikinci yarı kalenin dibinden atamadığı gol akıllara zarardı.
3- Galatasaray'ın derbiyi kazandığında Süper Final'in biteceğini savunanların çığlıklarına MHK kulak kabartmış olacak ki, Fırat Aydınus'un kulağı bükülmüştü. Aydınus, Fenerbahçe'nin zamanı çalmasına göz yumdu. Melo'ya kartı gösterirken bonkördü. Ama Baroni'nin elle oynamasına kart göstermemesi ve Caner'i sahada tutması eyyamıydı."

MERT AYDIN / FOTOMAÇ

"Bir taraf bastırıyor. Öyle bir baskı ki neredeyse her pozisyonda seyirci ayağı kalkıyor. Karşı taraf disiplinli şekilde savunma yapıyor. Ve devleşen bir kaleci inanılmaz kurtarışlar yapıyor. Bunlar olurken iki takımın futbolcuları birbirlerine sarılıyor, sakatlanan oyuncuya ilk teselli rakip takım teknik direktöründen geliyor. Böyle şeyleri özledik gerçekten. Süper Final yeniden başladı. G.Saray kaçan golleri sezon sonunda çok arar mı dersiniz?"

ŞANSAL BÜYÜKA / AKŞAM


"Futbol bize çok açık bir gerçeği bir kez daha gösterdi... Bu oyunda atan kazanıyor... Tıpkı Galatasaray-Fenerbahçe maçında olduğu gibi... Şunu söylemeliyiz... Ne kadar iyi oynarsan oyna, girdiğin pozisyonları kullanamıyorsan kazanma şansın olmuyor... Galatasaray bu sezonun pozisyon rekorunu kırdı ama bir golde kaldı..."

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları