Şipşak

Galatasaray'ın 4 gollü galibiyetinin ardından spor yazarlarının değerlendirmelerini sizler için derledik...

Galatasaray, Avni Aker Stadı'nda Trabzonspor'u 4-2 mağlup ederek önemli bir galibiyet aldı. Sarı-kırmızılı takımda Selçuk İnan'ın performansı adeta büyüledi.

Mücadelenin ardından bir yazı kaleme alan Türkiye Gazetesi yazarlarından Ümit Aktan, "Fırtına gibi giren Galatasaray baskıyı kurdu, pozisyonları buldu ama genel felsefesine uygun olarak ve kontra yeme riskini de göze alarak. Dikti vurdu Selçuk en can alıcı yere. Dikti vurdu Selçuk, Necati'nin kafasına... Şipşak 2-0" yorumunda bulundu.

Karşılaşmanın ardından Türk spor basınının önde gelen kalemlerinin değerlendirmelerini bir araya getirdik.

AHMET ÇAKIR / ZAMAN

"Cim Bom geçen hafta yaşadığı yıkımın ardından kimseyi teselli etmeyecek laf olarak söylenen 'Böyle oynarsak şampiyonuz' iddiasının gereğini Trabzonspor karşısında yerine getirdi. Bu zorlu deplasmandan bol gollü galibiyetle dönen Galatasaray 'yıkılmadım, ayaktayım' dedi. Sarı Kırmızılı takım ilk 5 dakikada bulduğu fırsatlara inanamaz gibiydi. Başka bir deyişle geçen haftaki beceri eksiğinin yine gündemde olduğu düşünülebilirdi ama buna fırsat kalmadı. Takımının bu sezonki başarısında ciddi payı bulunan Selçuk, birkaç dakika içinde maça damgasını vuran adam oldu..."


ÜMİT AKTAN / TÜRKİYE

"Fırtına gibi giren Galatasaray baskıyı kurdu, pozisyonları buldu ama genel felsefesine uygun olarak ve kontra yeme riskini de göze alarak... Dikti vurdu Selçuk en can alıcı yere... Dikti vurdu Selçuk, Necati'nin kafasına... Şipşak 2-0... Hiç gevelemeden, tam saha girmiş rakibine karşı tam saha girerek oynayan Galatasaray, yaşam felsefesine uygun düşen "hep hücum" prensibini hiç bırakmadı. Şunu da söylemeliyim ki, Trabzonspor oyunu hiç çirkinleştirmeden, bilakis güzelleşmesine katkıda bulunarak takdir topladı. Denedi ama olmadı... Misafir "dikti vurdu..." Ev sahibi "denedi olmadı..." Ama denedi en azından... İlk yarı 3 olduğunda iki kale sahası arasında gidip gelen ve o 80 metrelik alanı evinin salonu ebatlarına getiren Elmander'in payını da inkar edemem... İkinci yarının sürati yine üst seviyede ve "oynamak niyeti" elle tutulacak halde. 3-0'a yatmayan bir deplasman takımı ile 0-3'ü çevirmeyi deneyen bir ev sahibi çatır çatır futbol oynuyor Avni Aker'de.. Colman golü buluyor, ardından Eboue altında kalmıyor. Bekler atıyor, orta sahalar vuruyor, maç maç gibi oluyor... Özetle... Sonuç ne olursa olsun böyle iki takımımız olduğu için ben zevkten dört köşe oluyorum... Kaçanlar, olanlar ibretlik bir futbol senfonisi gibi geliyor bana..."

TURGAY ŞEREN / AKŞAM
"Sarı-kırmızılı takım, Trabzonspor karşısında tek tek değil, takım olarak çok iyi oynadı. Sağ bek Eboue, 90 dakika boyunca kulvarında bir rakip kaleye gitti, geldi.. Hem de yorulmadan. Gol attı, gol attırdı. Bravo Eboue... G.Saray'da çok iyi oynayan diğer bir oyuncu da Selçuk'tu... Takımda kötü oynayan hiçbir oyuncu yoktu. Ama birbirinden daha iyi oynayanlar vardı. Takım kaptanı Ujfalusi, defansın bel kemiğiydi. Yalnız savunma yapmakla kalmadı, zaman zaman onu rakip onsekiz çizgisi üzerinde, G.Saray'ın kazandığı kornerlerde ve serbest atışlarda gördük.

G.Saray'ın orta sahasında Felipe Melo, dün başka oynadı doğrusu. G.Saray hemen oyunun başında 2-0 galip duruma geçince hücuma gitmektense, Ujfalusi'nin, Semih'in hatta Eboue'nin hücuma katıldığı anlarda kalecinin önünü kapamayı ihmal etmedi. İşte kaptanlık budur. Trabzonspor, oyunun başında Selçuk'tan frikik golünü yiyince, 'ne oldum ben' der gibi sahada sallandı. Bir de üstüne Necati'nin ikinci golü gelince Trabzonspor, erkenden teslim bayrağını çekti ve G.Saray'ın ekmeğine yağ sürdü. İkinci yarıda her iki takım da inanılmaz goller kaçırdı.

Bu sefer Trabzonspor'da ortaya Colman çıktı. Önce güzel bir gol attı, arkadan kazanılan penaltıyı gole çevirerek farkı ikiye indirdi. Kaleci Muslera, Colman'ın attığı penaltı da terse yattı. Ama penaltı bu, kolay kurtarılacak şey değil. Maçın hakemi Bülent Yıldırım, hiçbir yanlış düdük çalmadı. Verdiği penaltı kararında haklıydı. Oyuna tesir edecek kararlar vermedi. G.Saray, F.Bahçe'ye karşı kaybettiği üç puanı Trabzon'dan geri aldı. Ve fark 5'e çıktı. Ama daha her şey bitmiş değil. Zira, önümüzde çok oynanacak önemli maçlar var."

BAHRİ HAVADIR / AKŞAM

"G.Saray'ın ilk yarıdaki baskısı, ikinci yarıda attığı kadar Engin'in, Necati'nin yüzde yüz kaçırdıkları hala akıllarda. Bir ara saydım, G.Saray tam 40 pas yaptı. Trabzonsporlular topu almaya çalışırken kadınlar hala bağırıp çağırmanın peşindeydi. Herkes gördü ki G.Saray, inanılmaz bir ekip. Müthiş futbol zekasıyla bu sezonun tartışmasız en iyisi. Bunu Avni Aker'de de gösterdi. F.Bahçe travmasını çabuk atlatan G.Saraylı futbolcular inanılmaz bir performans gösterdi. Çünkü dün G.Saray'ın günüydü... Sarı-Kırmızılılar sahanın her yerinde futbol oynadı, zaman zaman da Trabzon ışıldamaya çalıştı. Hergün yemek yapan, bulaşık yıkayan, kuaföre gidip süslenen kadınlar Avni Aker'deki futbol ziyafetini çığlıklarıyla terk ettiler."

ŞANSAL BÜYÜKA

"Ligin en fazla kazanan takımı... Ligin en az yenilen takımı... Ligin en fazla gol atan takımı... Ligin en az gol yiyen takımı... En önemlisi ligin en iyi futbol oynayan takımı... Sonuç; 'En'lerin ve rekorların takımı G.Saray... Bunu sadece G.Saraylılar değil, rakipleri bile kabul ediyor... Trabzonspor karşısında da müthiş bir G.Saray vardı... Üstelik bu defa kaçıran değil, bulduğunu atan bir G.Saray...

2000'li yıllardan bu yana ilk defa 'tam saha' pres gördük... Kafasını kaldıran Trabzonsporlu oyuncu ensesinde bir G.Saraylı buldu... Nefes bile alamadılar... Bu senenin en iyisi Selçuk süper frikiği ve iki asisti ile ilk 45 dakikada 90 dakikayı bağlayan oyuncu oldu... Deplasmanların golcüsü Necati, bu özelliğini Trabzon'da da sürdürdü...

G.Saray, önce Beşiktaş'ı, sonra Trabzonspor'u deplasmanda yenerek Süper Final'in 'Sırat Köprüsü'nden geçti... Şimdi aynı deplasmanlara F.Bahçe gidecek... G.Saray gibi bu köprüden kayıpsız geçebilir mi? Futbolda her şey var... Ama ortada aynı futbolun bir de gerçeği var... G.Saray şu sonuçtan sonra Süper Final'in süper şampiyonluğuna çok daha yakın..."

LEVENT TÜZEMEN / SABAH

"Kaliteli ve şöhretli oyuncu güçlü de olmalıdır. Her türlü baskıyla baş edebilecek kapasitede olmalıdır. Ne kadar yetenekli ve kaliteli olursanız olun şöhretle baş edemezseniz istediğiniz hedefe ulaşamazsınız. Selçuk İnan, G.Saray'daki ilk yılında geldiği günden itibaren kalite, oyun zekası ve güç olarak başarı merdivenlerini hızla tırmandı. Kendini yeniledi, gelişti ve takımın başarısında en önemli isimlerinden oldu. Selçuk sadece oyunu yönetme ve yönlendirme konusunda baş aktör olmadı; golcülük özelliğine büründü. Florya'da yaptığı özel çalışmalar sonucu tam bir "Frikik ustası" oldu. Selçuk; bıçak sırtına benzeyen Trabzon deplasmanında G.Saray'ı galibiyete taşıdı. Müthiş bir frikik golü atarken, Necati'nin kafa golünde mühendis gibi ortaladı. Eboue'nin yarattığı ve Necati'nin çizgide tamamladığı golün organizasyonunda Selçuk imzası vardı."

MERT AYDIN / FOTOMAÇ

"Yol bisikletinde domestik diye bir terim vardır. Bir takımda lidere yardımcı olan bisikletçilerdir bunlar. Liderlerinin o etabı ya da turu kazanabilmesi için çalışırlar. Rüzgarını alırlar, diğer takımlardan gelen ataklara göğüs gererler, kısacası liderlerini korurlar. Liderin yapması gereken de noktayı koymaktır. Galatasaray'ın saha içi lideri tartışmasız Selçuk İnan. Yanındaki oyuncular öylesine tempolu, öylesine özverili ki o da gerekeni yapmakta zorluk çekmiyor. Arkadaşlarının korumasında sanatını icra ediyor. Gol atıyor, harika asistler yapıyor, harika paslar dağıtıyor aynen dün akşam Trabzon'da olduğu gibi.

Geçen hafta alınan Fenerbahçe yenilgisinden sonra belli ki Galatasaraylı futbolcuların gözüne uyku girmemiş. Belli ki aynı oyunu tekrarladıklarında senaryonun farklı olacağına inanmışlar. Bu güvenle sahaya çıktılar. İlk dakikadan itibaren Trabzonspor'u sürklase ettiler.Açıkça söylemek gerekirse skor 3-0 olana kadar ev sahibinin rakip kaleye gitmekten aciz bir görüntü içine girmesini sağladılar."
Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları