Sebastian Johansson: "Soyunma odasında şike konuşulduğunu duydum"

Bir dönem Malatyaspor forması giyen isveçli orta saha Sebastian Johansson, Türkiye günlerine dair olay yaratacak açıklamalarda bulundu.

2005-2007 yılları arasında Malatyaspor forması giyen Sebastian Johansson, Türkiye'de oynadığı dönemle ilgili açıklamalarda bulundu. 

İşte olay yaratacak o açıklamalar; 

GARİP BİR RİTÜELİMİZ VARDI

"Sahamızdaki maçlardan önce garip bir ritüelimiz vardı. Otobüsle stadyuma geldiğimizde, bir kasap her zaman orada olurdu. Yanında bir koyunla beraber bizi beklerdi. Biz otobüsten inerken, kasap koyunu kurban ederdi."

ALNIMIZA KAN SÜRERDİK

"Sonra bütün oyuncular elini koyunun kanına batırırdı ve o kanı alnımıza sürerdik. Güç ve şans getirebilirdi, o yüzden ben de diğerlerini takip edip bunu yaptım. Ritüelimiz tamamlandıktan sonra, kasap etleri ihtiyacı olanlara dağıtırdı. Etin fakirlere verildiğini öğrendiğimde yine de iyi hissettirmişti."




SİZİN YÜZÜNÜZDEN KAYBEDİYORUZ

"Ancak işler iyi gitmedi ve 10 hafta sonunda sadece puanımız vardı ve son sıradaydık. Bİr maçtan sonra Kaptan Mert Korkmaz soyunma odasına girdi ve; "Takımdaki yabancılar berbat, hepiniz diğer takımlardaki yabancılardan daha berbatsınız. Bu yüzden kaybediyoruz" dedi."

YANLARINDA OYUNCULARINI GÖTÜRÜYORLAR

"İlk yarının sonu geldiğinde, küme düşme hattının üzerine çıktık ama bir şekilde Türk futbolunun her yanını deneyimledim. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de teknik direktörler aynı oyuncularla farklı yerlerde çalışır. Türkiye'de teknik direktörler sadece kendilerinin olduğunu düşündüğüü oyunucularla çalışır ve her yere onlarla giderler. Her teknik direktörün, kulüpten kulübe beraber gittikleri oyuncuları var. Türkler bile, farklı teknik direktörlerle oyuncular için baba-oğul ilişkisi olduğunu konuşuyor."

BEŞİKTAŞ VE F.BAHÇE DEPLASMANLARINI UNUTAMAM

"Ligde 2. yarı başladığında özgüven kazanmaya başlamıştım ancak işler kötüye gitmeye devam etti ve Ziya Doğan'la yollar ayrıldı. Ümit Kayıhan adında bir teknik direktör geldi ve ilk 11'deki yerimi kaybettim. Yine de Beşiktaş ve Fenerbahçe deplasmanlarda oynama şansı buldum. Onların stadında oynamak hayatım boyunca unutmayacağım bir şeydi. İsveç'teki büyük maçlara göre çok farklıydı."

OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ ÜZÜLMEDİK

"Kötü gidişe rağmen son ana kadar gelebildik. Fakat Gaziantepspor'a karşı 1-0 kaybettik. Durum biraz garipti çünkü yenilgiye reaksiyon düşündüğümden azdı. Maçın ne kadar önemli olduğunu şimdi düşündüğümde olmamız gerektiği gibi üzgün değildik. Ben bunları kenarda izlediğim için benim için sinir bozucuydu."

SOYUNMA ODASINDA ŞİKE KONUŞULDUĞUNU DUYDUM

"Daha sonra bu maçın şikeli olduğu iddiası da geldi. Söylenene göre suçlananlar bizim takımımızdaki Çek oyunculardı. Zdeněk Šenkeřík, muhtemelen takımdaki en iyi arkadaşımdı. Benim için onun böyle bir olayın içinde olması imkansız. Ancak soyunma odasında şike hakkında konuşulduğunu duydum. Soyunma odasında bu durum çok konuşuluyordu. Diğer oyuncuların dediklerini dinledim, maçların nasıl sonuçlanacağını bildikleri yönünde konuşmalar yapıyorlardı."

İSVEÇ LİGİ'NDEN İKİ KAT FAZLA KAZANIYORDUM

"Küme düşmüş olsak da 2. yılım her açıdan daha iyiydi. Malatya'da hayata alışmıştım. Üstelik maaşım İsveç Ligi'nde aldığım maaşın iki katıydı. Bunun yanında iyi yemekler, araba ve konaklama çok iyiydi."

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları