Otobüs şoförlüğünden La Liga'da teknik direktörlüğe: Manolo!
Modern futbolda romantik hikayeler bitti mi? Hayır! Belediyede otobüs şoförlüğü yapıp teknik direktörlüğe geçen Manolo Gonzalez, La Liga'da bambaşka bir başarı hikayesi yazıyor.
La Liga'da geride kalan 10 haftada topladığı 18 puanla 5. sırada olan Espanyol, devasa bütçelere karşın mütevazı bütçesiyle sezonun sürpriz takımı oldu. Bu sihri yaratan kişiyse teknik direktör Manolo Gonzalez...
Barselona'da otobüs şoförlüğü yaparken bir yandan da teknik direktörlük yapan Manolo, bazı şanslı tesadüfler sayesinde ikinci ligde Espanyol'un başına geçti ve takımı mucizevi biçimde La Liga'ya yükseltti. Şimdi de Espanyol'u Şampiyonlar Ligi bileti için mücadele eder hale getirdi.
The Guardian'dan Sid Lowe, Barselona belediyesinde otobüs şoförlüğü yapan Manolo Gonzalez'in sarsıcı öyküsünü anlattı.
"46 yaşındaki Manolo Gonzalez, futbolcu olarak potansiyelini tam olarak gerçekleştiremedi ama teknik direktör olarak piramidin en altından La Liga'da beşinci sıraya kadar yükseldi.
Tusa otobüsünün şoförü Badalona'dan Barselona'ya ve Katalanya Bölgesel Ligi'nden La Liga'ya kadar gitti ve aradaki her istasyonda durdu.
Perşembe gecesi, Atletic Lleida, Kral Kupası ilk turunda Espanyol'u ağırlayacak. Lleida, İspanya'nın yarı profesyonel dördüncü liginde oynuyor ve geçen Cumartesi 125. yılını kutlayarak La Liga'ya yükselmiş olan rakibinden çok uzak bir dünyada. Ancak, misafir takımın yedek kulübesinde oturan adamda tanıdık bir şeyler olacak, tabii oturursa...
Elbette saflık geride kaldı? La Liga'nın ona uygun olmayan, onun doğal yeri olmayan kısımları var. "Biz işimizi yapmaya çalışan normal insanlarız ve ben bu kadar göz önünde olmayı, bir şeyler söylediğimizde insanların bunu yaymasını sevmiyorum." Ancak Gonzalez, yılda 80'e yakın basın toplantısından hoşlanmasa da, dinleyicileri hoşlanıyor. O, saçmalıkları kesip atan, samimi ve karizmatik, akılda kalıcı sözler söyleme yeteneği olan, hoş karşılanan birisi. Ayrıca, çimlere bakarak, sonuçta çok da farklı olmadığını ısrarla vurguluyor. Hatta her zamanki gibi aynı köşe rutini bile var. Ve gülümseyerek, bunun hala işe yaradığını söylüyor.
"Perşembe günleri hala gergin oluyorum. Gergin olmadığım, o enerjiyi hissetmediğim gün, yaşlandığımdan mı, çok param olduğundan mı, başka bir şeyden mi, o gün bırakacağım. Kazanmak, baskı nedeniyle bir rahatlamadır, birçok insanın size bağlı olduğunu bilirsiniz. Burası La Liga olduğu için, bu bir oyun değil, bir iş, bir şov. Ama biz bunu, rekabet etmeyi, zevk almayı gözden kaçırmamaya çalışıyoruz. Onlar futbolcular, sihirbazlar, sosyetikler değil. Ve size bir şey söyleyebilirim: belki tanıştığım insanlar açısından şanslıydım ama buraya geldiğimden beri, her şey çok saf. Çalışmak ve kazanmak isteyen, Segunda B'de olduğu gibi yaşayan, kendini adamış insanlar. "Bu başka bir dünya" diyemem. Neyse ki, benim deneyimime göre öyle değil."