"Güçlüysen kimse önünde duramaz"

Spor yazarlarının Galatasaray - Gençlerbirliği maçıyla ilgili değerlendirmelerini sizler için biraraya getirdik

Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'de 30. hafta mücadelesinde Gençlerbirliği engelini 2-0'la geçti. İkinci yarıda kilidi açan Felipe Melo'nun ardından Selçuk İnan farkı ikiye çıkardı. Derbi öncesi büyük moral bulan sarı-kırmızılar en yakın rakibi Fenerbahçe ile arasındaki 9 puanlık farkı korudu.

Spor yazarları maçın ardından yaptıkları değerlendirmelerde Galatasaray'ın her bölgesine övgüler yağdırarak Fatih Terim etkisine dikkat çektiler.

Akşam Gazetesi yazarlarından Bahri Havadır galibiyetin yanı sıra yaptığı 'aslan gibi' yorumuyla sahanın içinde de kenarında da aynı karakterde olunması gerektiğini belirtti. Havadrı ayrıca, "Güçlüysen kimse senin önünde duramaz, öyle değil mi?" sözleriyle yazısını devam etti.

İşte spor basınının usta kalemlerinden Galatasaray - Gençlerbirliği karşılaşması...

BAHRİ HAVADIR / AKŞAM

"Hayatta ne işi yaparsan yap galip gelmek güzel şey be usta... Skor tabelası eğer senin lehineyse mutluluk senindir, kimse önünde duramaz... Bunun için tek koşul çok çalışmaktır... Bir de duruşun olacak be usta... Sahanın kenarında, sahanın içinde 'aslan gibi' olacaksın... Güçlüysen kimse senin önünde duramaz, öyle değil mi? Elmander, Selçuk, Eboue ve Engin inanılmaz 'ölümcül koşular yaptı...' Riera'nın şutu yürekleri hoplattı... Oflayanlar, puflayanlar vardı ama Terim hiç heyecan yapmadı... Ve ikinci yarı Melo'nun sihirli dokunuşuyla başlarken, Selçuk frikikte topun başına geldiğinde 'Bir tane de benden' dedi... Skor tabelası tıkır tıkır atarken, herkes mutluydu... Yüzler gülüyor, saha kenarında kahkahalar birbirini izliyordu... Yani anlayacağın usta şunun şurasında derbiye üç-beş gün bir şey var... Galatasaray almış başını gidiyor, Melo'su, Elmander'i, Engin'i, Necati'si, Selçuk ve diğerleri çok çalışıyor çok... Çünkü onların tepesinde 'İmparator var...' Herkese de boşu boşuna imparator unvanı verilmiyor ki be usta..."


"Sarı-Kırmızılı takımda her maç aynı çabayı ortaya koyduğu için görmezden gelip haksızlık ediyor endişesi duyduğumuz bir başka oyuncu da Elmander. İsveçli belki her maçta leblebi gibi goller atamıyor, ama öylesine olağanüstü bir çaba gösteriyor ki, ona saygı duymamak mümkün değil. Ayrıca Elmander'in altın değerinde goller attığını da unutmayalım. Bütün büyük maçlarda takımına zafer kazandıran nitelikteki golleriyle de başarısını taçlandırıyor. Tabii madalyonun öbür yüzünde de Necati var. Bu tecrübeli oyuncu dün akşam da belirgin güç eksikliğini zekası ve becerisiyle pek kapatamadı. Bırakın gol atmayı, pozisyona bile giremedi. Ve kendisine Arena'da gol atamıyor şeklinde anlamsız bir sendrom icat etti. Yine de onun varlığı Galatasaray için önemli. Önümüzdeki hafta play-off öncesinin hatta sonrasının kaderini belirleyecek dev maç öncesinde Sarı-Kırmızılı takım herhangi bir kazaya uğramadan bu karşılaşmayı tamamlarken Fenerbahçe maçına da hazır olduğunu gösterdi"

LEVENT TÜZEMEN / SABAH


"Dünya futbolunda oyunun iki yönünü de oynayan orta saha futbolcuları büyük önem taşıyor. Galatasaray'da Melo-Selçuk ikilisini bu sezon Galatasaray'ın şifresi oldular. Maç boyu müthiş mücadele ortaya koyan Melo'nun attığı golün ardından Selçuk'un müthiş frikik golü Galatasaray'ın 9 puan farkla Kadıköy'e gitmesini sağladı. Bu ikili toplam 18 gole imza atarak hem kendi kariyerlerinin gol rekorunu kırdılar hem de Galatasaray'ı zirveye taşıyanlar kervanına katıldılar. Ujfalusi savunmayı toparlarken Semih'le sakin ve riske girmeden oynadı. Elmander yine kaytarmadan çok koştu. TT Arena'da golle tanışamayan Necati doğru koşular yaparken, ilk yarıdaki pozisyonların hazırlayıcısıydı. Engin her yere bastı ve temposunu düşürmediği gibi top çalmada da başarılıydı. Emre Çolak becerisini kullanacağı iyi zeminlerde iyi oynar. Oyuna girdikten sonra hem G.Saray'ın çehresini değiştirdi hem de iyi oynayarak moral buldu"

GÖKMEN ÖZDEMİR / VATAN

"Galatasaray'ın ciddi bir handikapı var. Skoru elde ettikten sonra çok çabuk oyun disiplininden kopuyorlar. Özellikle Engin ve Emre gibi futbolcular işin şov kısmına kaçıp futbolun ciddiyetinden uzaklaşıyorlar. Bu süreçte G.Saray defansının üstüne çok ağır bir yük biniyor. Organizasyondan o kadar kopuyorlar ki, bir gol yeseler toparlayamayacak noktaya geliyorlar. Ama gol yemiyorlar. Çünkü Muslera, Ujfalusi, Eboue, Semih ve Hakan Balta'dan oluşan 5'li onların ciddiyetsizlik seviyesine inmiyor.

1- Önümüzdeki hafta G.Saray'ı çok sert bir maç bekliyor.
2- Kadıköy bu tip ciddiyetsizlikleri kaldıracak bir yer değil.
3- Sarı-kırmızılılar cumartesi günü Kadıköy'den istediğini almak istiyorsa dün 20 dakika oynadığı futbolu en az 70-75 dakikaya çıkarmak zorunda.
4- G.Birliği karşısında aldığı sonuçla G.Saray alev alev yanan topu tekrar F.Bahçe'nin eline attı. Bu bir psikolojik avantajdır. Bakalım G.Saray'ın tecrübeli futbolcuları bu durumdan faydalanabilecek mi?"


"Seyrantepe'de Fenerbahçe fikstürü etkisi sadece Gençler'in üstünde değildi; Terim de Kadıköy ziyareti öncesi bu maçı bir taktik deneme imkânı olarak düşünmüş olacak ki Emre'nin formasını Riera'ya verdi. Ama Riera kuvvetin/temponun yükseldiği her maçta olduğu gibi dün de silik bir görüntü çizince ikinci devrede Galatasaray'ın derbi 11'i belli oldu: İlk Fenerbahçe maçında formayı alan Emre, ikinci Fenerbahçe maçında da büyük ihtimalle sahada olacak. Galatasaray'ın Kadıköy'e giderken tek bir handikapı var, o da Engin... Sakatlık sonrası fiziksel olarak gerileyen Engin, orta sahada Emre-Selçuk-Melo'nun temposunun altında. Ve Engin'in temposunun yetersiz kaldığı her maçta bunu gerilimle kompanse etmeye çalıştığını da hatırlıyoruz"

ÜMİT AKTAN / TÜRKİYE

"Fatih Terim; belli ki birini esirgese yerine oynattığını ufaltmış, hatta yok etmiş olacağının bilincinde. Takımın parçası olmuş her oyuncunun vazgeçilmez olduğunu kanıtlamak istemiş... Öyle bir kadroyla sahada... "Kim olmaz ise olmasın, kalanlar bana yeter" diyerek çıkmış sahaya... En doğru biçimde "malzemesi insan olan bir grubu doğru sevk ve idare edebilen" ülkenin en iyi teknik direktörü olduğunu kanıtlayarak. Çıkan şapkam bunadır... Galatasaray o kadar çağdaş ki; golü yedikten sonra çıkmak isteyen Gençlerbirliği'ne çıkacak mecali bırakmayacak kadar. Ayrıca çok da ciddi oynadılar... Rakibe saygı duyarak..."

TURGAY ŞEREN / AKŞAM

"Orta sahası Engin, Selçuk, Melo ve oynadığı sürece Riera, sarı-kırmızılı takımın çok iyi oynamasında büyük etken oldu. Elmander, çok iyi bir santrfor. Sadece gol atmayı düşünmüyor, defansının yanına gelip onlara yardım etmek istemesi alkışlanmalı. G.Saray defansının dörtlüsü;  Ujfalusi, Eboue, Semih ve Hakan Balta artık çok iyi anlaşıyorlar. Hiçbirinin belirli bir yeri yok. Zaman zaman Ujfalusi sol tarafa, Semih sağ tarafa, Hakan Balta ve Eboue orta sahaya gidip orada mücadele ediyorlar ve rakipten topu kapıp forvete yardımcı oluyorlar. G.Saray çok iyi bir ekip oldu. Karşısında dayanmak öyle pek mümkün değil. Nitekim dün akşam ilk yarıda kendi yarı sahasında kapanan G.Birliği, G.Saray'a %100 gol fırsatları vermedi ama kendisi de G.Saray yarı sahasına tek-tük gitti. Bu tarz oyun G.Birliği takımını bitirdi. İkinci yarının başında Melo'nun golü gelince, G.Birliği moralmen bitti ve artık onların yapacağı fazla birşey kalmadı. G.Saray'ın galibiyetini, sahadaki morali bozulmuş G.Birliği takımının engellemesi söz konusu olmadı. G.Saray iyi oynuyor, sahada ki tüm futbolcular birbirlerine yardım ediyorlar. Dikkat ettiyseniz; bir G.Birliği futbolcusu topla giderken karşısına herhangi bir G.Saraylı çıkarsa hemen yakındaki ikinci G.Saraylı futbolcu onun kademesine giriyor ve G.Birliği futbolcusunun topu kullanması tabii mümkün olmuyor. G.Saray'ın bu oyun tarzı bir kere değil tüm oyun süresince devam etti. Bunu benimsemişler ve G.Saray çok iyi bir yol seçti. Kazanıyor, kazandıkça da hem moral buluyor, hem de taraftarını mutlu ediyor"
Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları