Capone: 'Terim'den korkmak...

Galatasarayımızın eski futbolcularımızdan Capone, Melo'nun durumundan Galatasaray kariyerine kadar bir çok konuda açıklamalarda bulundu.

Capone... Galatasaray tarihinde belki de minimum maliyet ve maksimum fayda sağlayan oyuncular arasında ilk sıralarda yer alıyor. Fatih Akyel’in gidişi ile sağ beki ele geçirip UEFA ve Süper Kupa’ya imza atanlardan olan Capone, önceki hafta İstanbul’a geldi ve hocası Fatih Terim’i ziyaret etti.
Florya Metin Oktay Tesisleri’ne giden Brezilyalı, daha sonra Hürriyet’i ziyaret etti.

Gremio’da Melo ile de bir dönem birlikte oynayan Capone ile konuşmaya vatandaşıyla ilgili olarak başladık...

PİTBULL GÜCÜNE KAVUŞUR


Melo, bir dönem yedek kaldı ve tekrar ilk 11’e döndü... Onu anlatır mısın?

- Melo savaşçı, kararlı ve hırslı bir oyuncudur. Günün birinde formunun en iyisine ulaşmak için var gücü ile çalışır. Tekrar şans bulana kadar da çalışır. Benim tanıdığım Felipe Melo’nun sorun yaratmayacağı ve daha fazla çalışarak eski formuna ulaşmak için her şeyi yapacağı. Yakında yine o performansa ve pitbull gücüne ulaşır.

Sen Melo’yu çok eski tanıyorsun. Riera ile yaşadığı kavga için yorumun ne, duydun mu?

- Bu görüntü hoş değil ve hoş karşılanamaz. Kamp dışına çıkmaları ile yaşanan bir olay. Hırsı bazen Melo’ya zarar verebiliyor. Muhtemelen hırsından kaynaklanan bir şey oldu. Önemli oyuncuların iyi de örnek olması gerekli. Bu tip şeylerin toplumda yada takım içindeki algısı hoş olmayacaktır.

G.Saray’ı nasıl buluyorsun, izledin mi ve takımdaki hava nasıl?

- Herkesin G.Saray artık Avrupa’dan elendi dediği ilk 3 maçtan sonra bakın iş nereye geldi. G.Saray’ın bu sürprizi beni şaşırtmadı, çünkü Avrupa’da her zaman reflesks veren bir takım. İyi bir hoca her zaman iyi bir takım yapar. Fatih Terim varsa da zaten bu beklenir.

2000 RUHU BAMBAŞKAYDI

2000’deki takımın sırrı ne idi ve G.Saray tekrar başarabilir mi?

- 2000’deki o başarıda belki en öne çıkan taraf beraber oynayan oyuncuların uzun süre bir arada kalmasıydı. 1996 yılı ile başlayan ve 2001 yılına kadar süren bir birliktelik vardı. İyi bir hocanın elinde de büyük başarılar kazandı bu ekip. Benzer bir ruh oluştuğunda tekrar aynı başarının geleceğini düşünüyorum.

Çok sayıda derbi oynadın. G.Saray-F.Bahçe rekabeti için neler söyleyebilirsin?

- Bu, çok özel ve güzel bir derbi. Yıllarca rekabet ettiğin rakibinin sahasında kupa kaldırmak, farklı ve sanki düşman toprağını fethetmek gibi haz verebiliyor.

POPESCU ATMASA BEN ATACAKTIM

“UEFA finalinde son penaltıyı ben kullanacaktım. Sağ adalemden sakatlığım vardı. Fakat yine de Fatih Hoca ‘son penaltıyı sen at’ dedi. Bende hiçbir korku yoktu. Ancak bana o gün sıra gelmedi.”

FATİH TERİM İÇİN DE OYNARDIK

- Terim için ne dersin? Ondan korkar mıydınız?

- Korku yok, saygı var... Fatih Hoca her şeyin düzgün olması için elinden geleni yapıyor. Teknik adamlığının yanı sıra, insan olarak da çok iyi. Biz de o saygıyı gösterdik ve herkes takım için oynarken aynı zamanda Terim için oynadı.

Peki sence Lucescu mu, Terim mi?

- Tabii ki her ikisi de iyi hocalardı. Lucescu için iyi hoca deriz ama Fatih hoca için söylenecek söz yok.

EKONOMİ BÜYÜYOR ŞİKE ARTIYOR

Türkiye’de şike süreci yaşandı. Sen geçmişte böyle bir şeye tanık oldun mu?

- O dönemlerde hiç şike ya da teşvik duymadım. Ama benim yorumum şu; Futbol ekonomisi ve ortada dönen paralar büyüdükçe işin içine böyle şeyler giriyor. Daha önce oyuncular takımları, formaları için oynardı. O tarz oyunculara böyle şeyler yaptırmak zordur.  Ancak şimdi olaylar biraz daha fazla profesyonelleşiyor. Para kazanmak için kontrat yapılıyor ve herkesin ana odak noktası para oluyor.

SICAK ÇORBA İÇİP OYNARDIK

Galatasaray’da en az alan yabancı 1.8 milyon Euro kazanıyor. Vatandaşın Felipe Melo da 2.9 milyon Euro..


Eskiden genelde maç başı anlaşıyordu futbolcular. Oyuncu sürekli oynama ihtiyacı hissediyordu. Ama şimdi, kontratlar garanti oluyor. O dönemde şöyle düşünülürdü; “Takım ve forma için oynayayım peşinden zaten para gelir.” Yani bizim zamanımızda oynadıkça para kazanırdınız. Ancak, şimdi sezon başı attığınız imza ile para zaten kapınızda. Biz grip olduğumuz maçlardan önce sıcak bir çorba içip ya da mont ile kendimizi ısıtıp yine de sahaya çıkmak isterdik. Anlayış farkı burada…
Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları