Hollandalı yıldız, "G.Saray, Türkiye'nin en büyük ve en ünlü kulübü. Bu geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle. Avrupa Kupaları'nda kazanılan başarılar bunun en büyük ispatıdır" dedi.
Türkiye'de tribünlerin anbiansını iyi bildiğini ve taraftarın muhteşem olduğunu ifade eden de Boer, 'Buradaki derbileri hayal edebiliyorum. Ajax-Feyenoord maçları Hollanda'da çok önemli, ancak Türkiye'deki G.Saray-F.Bahçe derbisi kadar değil. Bu rekabete eşdeğer tutabileceğim bir derbi varsa o da Barcelona-Real Madrid derbisidir' diye konuştu. Geçen sezon G.Saray ile Barcelona'nın aynı gruba düştüğünde, iki takımın da tur atlayacağını düşündüğünü vurgulayan De Boer sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak Lokomotif Moskova'nın G.Saray'ı geçmesi büyük bir sürpriz oldu. Defansta oynadığım için özellikle dikkat etmem gereken isimler Felipe ve Hasan Şaş'tı. Özellikle Hasan yüzünü kaleye döndüğü zaman çok tehlikeli oluyor. Onun İspanya'daki maçta cezalı olması da Barcelona ve benim için büyük bir şanstı. Bana göre G.Saray, her zaman Türkiye'nin en büyük, en ünlü kulübü olmuştur. Avrupa'daki başarılar ve Milli Takım'a çok sayıda oyuncu verilmesi bunun en önemli göstergesidir."
"Fenerbahçe de beni istiyordu. G.Saray'ı tercih etmemdeki sebep, insanların bana karşı çok heyecanlı ve istekli davranmalarıydı. Başkanın karşılama şekli ve hitap tarzından etkilendim. G.Saray'da organizasyon mükemmel. İlk izlenimim, burada her türlü sorununuzu çözülebilecek bir mekanizmanın yaratılmış olmasıdır. G.Saray taraftarı muhteşem. Ali Sami Yen'de tribünlerden çıkan ses, 100 bin kişilik Nou Camp'ta çıkmıyor. Olimpiyat Stadı'nda 70 bin kişinin yapacaklarını düşünemiyorum bile..."