Canaydın'dan Hıncal Uluç'a cevap...

Pazartesi günü NTV’de yayınlanan 90 Dakika programında, Hıncal Uluç’un getirdiği eleştirileri yanıtlayan Canaydın, gündemdeki konulara da açıklık getirdi.

Kenan Onuk: İyi akşamlar. Galatasaray Başkanı Sayın Özhan Canaydın stüdyomuzda canlı yayın konuğumuz. Efendim hoşgeldiniz.

Özhan Canaydın: Teşekkür ederim.

KO: Hem kulübünüz hem bizzat siz başkan olarak gerçekten çok zor günler geçiriyor ve uzun süredir de bir açıklama yapmıyorsunuz. Dün bizim programımızda Hıncal Uluç sizinle ilgili bir hayli iddialı sözler söyledi. Ve haklı olarak sizin bunlara cevap verme ayrıca kamuoyunda dolaşan öteki söylentilerle ilgili düşüncelerinizi açıklama hakkınız doğdu. Bunları yaklaşık bir 25 dakika içinde cevaplamanızı rica ediyoruz. Önce isterseniz ilk sorumuzla başlayalım.

ÖC: Müsaade ederseniz ben bazı şeyler söyleyeyim, sorunuzu sonra alayım. Çok heyecanlı, hırslı ve sinirliyim. Size de üzüntülerimi bildiriyorum. Çünkü programın yöneticisi sizsiniz. 4 aydır, Şubat ayından beri, devamlı Hıncal Bey saldırıda bulunuyor. Özhan Canaydın olarak her şeyi kabullenebilirim ama Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olarak kabul etmem imkansız. Bunun için de gereken bütün hukuksal başvurularımı yaptım. Ama program sorumlusu olarak sizin adınızı vermedim, sizi çok seviyorum çünkü. Ama bir büyük kulübün başkanına bu saldırıları yapmaya hiç kimsenin hakkı yok. Ben de, kulübüm de zor durumda değiliz. Ama bu tip yayınlarla, bu tip Galatasaraylı’yım diyenlerle bugünlere geliyoruz. Şimdi sorunuzla başlarsak, ben de gerekenleri zaman içinde söyleyeceğim.  

KO: Peki sonraki gelişmeleri dinleyelim efendim sizden.

ÖC: Şimdi sonraki gelişmelerden önce müsaade ederseniz ben 90 Dakika programında birebir itham edilen konulara cevap vermek istiyorum. Müsaade eder misiniz?  

KO: Lütfen buyrun...

ÖC: Teşekkür ederim. Bir kere çok saygı duyduğum, patronlarını çok sevdiğim bir yayın kuruluşunun içerisindeyim. Hep kendimi NTV’de mutlu, sağlam, güvenilir hissettim. Ama maalesef Hıncal Uluç’un programlarından sonra bu düşüncelere artık sahip değilim. İnşallah tekrar eski düşüncelerime sayenizde dönerim.

Evet, biz Olimpiyat’ta oynamak mecburiyetindeydik. Çünkü UEFA gereği Ali Sami Yen Stadı’nda maç yapılamaz, UEFA kriterlerine uygun değildir diye raporumuz var. Şimdi onu aşmaya çalışıyoruz büyük sıkıntımızla. Ruhsatımız 28 Ağustos 2003’te bitiyordu, onun için stadı kapatmak mecburiyetindeydik. Olimpiyat’a gittik. Olimpiyat’ta iç sahada en çok puanı toplayan takım Galatasaray oldu. Ama seyircimiz mutlu olmadı. Şimdi seyircimizi mutlu etmek için maçlarımızın belli kısmını Olimpiyat Stadı’nda belli kısmını Ali Sami Yen’de oynayacağız. Orada eski açık tribünü kapatıyoruz. Çünkü Teknik Üniversite’nin raporlarına göre can güvenliği müsait değil. 18 bin kişilik stadımızda oynayacağız. Kombinelerimizi ona göre satacağız, büyük maçlarımızı Olimpiyat Stadı’nda oynayacağız. Müşterilerimize, taraftarlarımıza çünkü bir grup da Galatasaraylı olmayıp ticari kuruluşlar var, onun için müşterilerimiz lafını kullanıyorum, o kuruluşlara da iki tane kombine kartı vereceğiz. Biriyle Ali Sami Yen maçlarına biriyle Olimpiyat Stadı maçlarına gidecekler.

KO: Ama bir gelir kaybı olacak değil mi?

ÖC: Mutlaka olacak. Çünkü biz geçen sene 39 bin kombine sattık. Bu sene stadımızın tüm yekünü 18 bin. Ama madem taraftarımız istiyor, madem 100’üncü yılımızda mutlu olmak istiyorlar biz de maddi zararı göze alarak Ali Sami Yen’e dönüş yapıyoruz. Sayın Sarıgül 14 günde bitiririm demişti, biz 1 Mayıs’ta kendisine yönetim kurulu kararıyla stadı teslim ettik, bugün ayın 25’i. Tahmin ediyorum ki, son verdiği sözde 1 Ağustos’ta bitireceğini, teslim edeceğini söylüyor. Kendisine teşekkür ediyoruz.

Şimdi burada Sayın Uluç bizim seçimlerin, son seçimlerin bitiminden sonra istifa etti, kendisine teşekkür ediyorum istifa ettiği için. Hiç olmazsa bünyemizden böyle bir ses çıkmıyor diye seviniyorum şu dakika. Zarar veriyor. Bizim Ali Sami Yen Stadı’nda satacağımız kombine biletlere zarar veriyor, bizi yanlış şekilde yönlendiriyor, taraftarımızı yanlış yönlendiriyor. ‘Ali Sami Yen’i gösterecekler, orada bilet satıp, kombine satıp size Olimpiyat’ın yolunu gösterecekler’ diyor. Bu çok acı, çok kötü, çok yanlış bir şey.  

Sayın Uluç, benim için ‘Fatih Terim’le seçim kazandı, Fatih Terim’i göndererek ikinci seçimi kazandı’diyor. Dünyadaki en ağır itham. En büyük yanlış. Tekrar yanlış diyorum dikkat edin. Çok hassas davranıyorum, ben Galatasaray Başkanıyım. Özhan Canaydın olsam gereken cevabı vermeyi çok iyi bilirim. Ama Galatasaray Başkanıyım. Galatasaraylı İşadamları ve Yöneticileri Derneği’nde, Sayın Selahattin Beyazıt da vardı o toplantıda, Galatasaraylıların gönüllerindeki teknik direktörü getirmeye çalışacağım dedim. Ertesi gün Fatih Hoca beni aradı. Sayın Başkan, ağabey, bana ağabey der başkan olmadığım dönemlerde, siz benimle hiçbir şey konuşmadınız, nasıl böyle bir taahhütte bulunuyorsunuz. Dedim ‘Galatasaray’ın gönüllerindeki teknik direktör sensen ben seninle anlaşırım zaten’. Hiç önceden konuşmam yok, nasıl seçim yatırımı yaparım, isim de vermedim. Eğer ben böyle bir seçim yatırımı yapacak insan olmuş olsam Fatih Hoca ile bu kadar senelik hukukumu inkar etmiş olurum.
Gelelim ikinci döneme. Hocam kendi isteğiyle ayrıldı. Ben onun görevine son vermedim, kendi isteğiyle ayrıldı. Kendi isteğiyle ayrılan çok saygı duyduğum hocam benim için bir seçim yatırımı olamaz. Bunu iyi hesaplayıp iyi söylemek lazım. Yalnız Hıncal Uluç bunu söylüyor. Ve ne kadar yanlış söylediğini burada deklare ediyorum. Fatih Hocam orada. Kendisi konuşabilir. Sonra Fatih Hoca için söylediklerini de tekrarlayacağım.

Hıncal Uluç devamlı bunu işliyor 6 aydır. Seyrantepe arazisi Milli Emlağın. Biz Şişli halkını, Mecidiyeköy halkını rahatlatabilmek açısından, Sayın Başbakan’ın da Büyükşehir Belediye Başkanı’yken düşündüğü bir proje bu, rahatlatabilmek açısından orayı terk edeceğiz, değiş-tokuş yapıp Seyrantepe’ye gideceğiz. Seyrantepe arazisi hem şehrin içinde hem şehrin hemen yanında. Çok müsait bir arazi. Devletin de teklifi var, Şişli birdenbire rahatlayacak. Düşünün bugün 23 bin kişilik bir stat var, biz oraya 40 bin kişilik bir stat yapacağız. 2 bin kişilik park var, bin 400 bizim, 600 de katlı parkımız var. Şişli’de bunu nasıl trafiğe sokacaksınız. Cidden problemler. Ama 1957’den beri sahip olduğumuz Ali Sami Yen’den ayrılmak da çok zor bir olay. Ama bütün fizibiliteler ve bugün yeniden yapmayı düşündüğümüz stad projesi ve kredisi Seyrantepe’ye doğru bizi yönlendirdi. İnşallah Ajax Amsterdam Arena modelinde ve onların işletmesinde bir stad yapacağız. Bu hafta içinde kredi konuşmalarını yapmak üzere ki son şekline getirmek üzere firmalar geliyorlar. Gün vermekten kaçınıyorum artık dikkat edin. Çünkü Hıncal gibi adamlar yanlış yaptı, yalan yaptı demesin diye. Çok güzel bir proje olacak. Galatasaray 100’üncü yılında stadının temelini atmış, Amsterdam Ajax Arena’nın modelinde çok modern bir stada kavuşma yoluna başlayacak.

KO: Efendim finansmanda bir sıkıntı çekme ihtimali var mı?

ÖC: Hayır, Galatasaray’ın hiçbir finansman sıkıntısı olmayacak bu olayda. Sırayla geliyorum dün akşamı düşünerek. ‘Fatih Sonkaya, Galatasaray’ın Avrupa’da itibarını sıfırladı’ deyip bir gazeteyi gösterdi devamlı. Bakın, Fatih Sonkaya’yla ailesi dahil gidip kendim görüştüm. Fatih Sonkaya’yla bir ön protokol yaptım. Transfer 1 Haziran’da başlıyor. Bu yaptığımız protokol 15-20 gün önceye varıyor. 1 Haziran’da kulübüne de işimize geliyorsa bonservis bedelini ödeyeceğiz. Fatih Sonkaya’yla beraber de yaptığımız anlaşma yürürlüğe girecek. Zaten 1 Temmuz’dan önce transferler hiçbir zaman geçerliliği olmayan bir iştir.  

Ama bu sevgili kardeşlerimi çok iyi tanırım, o gazete grubundaki arkadaşları, onlarla irtibatınız olmazsa, işlerinizden dolayı görüşemezseniz mutlaka sizi tahrik edici bir şey yazarlar ki siz onlara dönebilesiniz diye. Ve bunu defalarca gösterdi. Galatasaray’ın itibarı silinmez. İki senedir Galatasaray’ın ödeyemediği herhangi bir şey duydunuz mu, bundan evvel manşetlerdeydi Galatasaray. Galatasaray’ın Avrupa’da itibarı sarsıldı diye 10 kere onu gösteriyor. Bunların hepsi Galatasaray’a, başkanına ve camiasına hakarettir. Gereken cevaplar birebir de verilecektir, hukuksal da verilecektir. Bir kere müsterih olun, bunun peşini bırakmayacağız. Yeni çıkan spor anarşisiyle ilgili kanunda da zaten bunun çok müeyyideleri var. Daha farkında değilsiniz. Bizlerden izin almadan fotoğraf bile çekilemeyecek. Ama neden? Bu tip yayınlar işte bizi böyle kanunlara sevk etti.

Yıldıray’ın yüzde 30 peşinatı ödenmemiş de onun için gelmemiş... Yıldıray’la 1 senedir temastayız, birebir kendisiyle de konuştum. İstediği rakam belli. O rakamla aramızda fark vardı, o rakama da yanaştık. Ama Yıldıray en sonunda tercihimi Avrupa’dan yana kullanmak istiyorum dedi, söylenecek hiçbir şey yok.

Galatasaray’ın bugün parası da vardır, her türlü transfer yapacak güçtedir. Galatasaray’ın borcu ne kadar? İkide bir onu soruyor. Kardeşim sen maliye müfettişi misin? Galatasaray’ın burada çıkmış kitapçığı var. Mali Kongre’de bu bütün basına da dağıtıldı. Burada tek sayfada Galatasaray’ın ne borcu olduğu yazılıdır. Genel Kurul üyesiydi ben seçilene kadar, ben seçilince istifa etti. Çok mutluyum istifa etmesinden. Hiç olmazsa Galatasaray Genel Kurulu’ndan bu kadar Galatasaray’ı sevmeyen insanların ayrılması beni mutlu etti. Buranın son sayfasını açtığınız zaman ne kadar borcu olduğunu görürsünüz. Bunu konuşmanın artık anlamı yok. Her şey resmi, şeffaftır. Kulübe gidersiniz bunu da öğrenirsiniz. Bana ikide birde çık kamuoyunun önüne, çık hesap ver.... Ben Galatasaray Genel Kurulu’na hesap veririm. Bu da biline...  

Avrupa’da transfer, Ocak-Şubat ayında transfer bitermiş, ahkam kesiyor bak. Avrupa’da transfer Ocak ayında biter... Kulüplerin karşılıklı anlaştıkları çok üst seviyeli, yüksek ücretli çok popüler oyuncuların transferleri biter. Açık ve net söylüyorum bugüne kadar kim transfer yaptı resmen. Hiç kimse daha yapmadı. Nasıl olur? Listeleri bekleriz, kiralanalacak oyuncuların listesi çıkar, satılacak oyuncuların listesi çıkar, pazarlık edilecek oyuncuların listesi çıkar. Ondan sonra müracaat ediyoruz.

Ocak-Şubat ayında Avrupa’da transfer biter. Biter tabii. Manchester bitirebilir, Real Madrid bitirebilir, 300-400 milyon dolar bütçeleri olan kulüpler, 50-60 milyon dolara olan oyuncular Ocak-Şubat ayında biter. Bizim tip memleketlerin alacakları oyuncular sezonun sonunu bekler. Önceden konuşabilirsiniz. Biz de çok kişiyle konuştuk.

Rivaldo 1 milyon dolar, alabilirler diyor. Eğer 1 milyon dolara Rivaldo’yu getirirse ben ona 1 milyon dolar da üste vereceğim istediği bağış kurumuna bağışta bulunabilir. Olacak şey mi bu. Nasıl spor yazarlığıdır bu, nasıl araştırmacılıktır bu. Rivaldo’yu 1 milyon dolara Galatasaray’a getirdiği an ben ona üste 1 milyon dolar daha vereceğim o da gitsin bir hayır kurumuna bağışta bulunsun. Şimdi çocuklar bizi yıpratmamanız lazım. Biz bir camiayız, basınıyla, medyasıyla spor bir camia. Bizlere saldırarak reyting kazanmanız çok kısa vadelidir, uzun vadede kaybederiz, bizler küseriz, gelip burada konuşmayız. O zaman ancak siz birebir reyting yapmaya çalışır, insanları aşağılarsınız.

KO: Efendim biz bir reyting kuruluşu değiliz, AGB’ye üye de değiliz. Tamamen bir haber kanalı NTV ve doğruluktan ve dürüstlükten de hiçbir şekilde vazgeçmeyen bir kurumdur.

ÖC: Bugüne kadar çok güvendiğim, çok saydığım, her davetini kabul ettiğim bir kuruluş. İnşallah bundan sonra da öyle olacak. Bu cevap hakkını bana verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.

KO: Peki Sayın Canaydın, transfer politikanızı kesin olarak belirlemiş durumda mısınız? Yoksa Haziran başını bekleyip az önce söylediğiniz, belirttiğiniz gibi listenizi daha sonra mı oluşturacaksınız? Tabii buna bağlı olarak Hagi’nin durumu ne olacak? Galatasaray Hagi’yle mi devam edecek yoksa camia içinden Hagi’ye karşı bazı tepkilerin olması sizi başka bir çalıştırıcı bulmaya mı götürecek?

ÖC: Bir kere Hagi’yle devam edeceğiz. Bu biline... İkincisi; 100’üncü yılımızın başlangıcında biz çünkü ciddi iki tane 100 yıl kutlayacağız. 11 Ekim 2005’tir bizim, biz 100’üncü yıla giriş bir 100’üncü yılı bitiriş olarak. İnsanlar biliyorsunuz doğduğu gün 1 yaşında değil, 12 ay sonra bir yaşında. Bizim öyle bir şansımız var. İki sezonun arasına denk geliyoruz. Hagi’yle devam edeceğiz. Taraftar bilmelidir ki, 100’üncü yılda çok iyi bir Galatasaray gelecek. 100’üncü yıla layık bir Galatasaray gelecek. 100’üncü yılla beraber stat projemiz devreye girmiş olacak. Burhan Felek Yüzme Havuzu’nu, yüzme şubemize ve sutopu takımımıza kazandırdık. Metin Oktay Tarabya Tesisleri’ni basketbol takımımıza kazandırdık. Biz bunları anlatmıyoruz. Galatasaraylı bunları genel kuruldan genel kurula duyar, 100’üncü yıla layık neler yaptığımızı görürler.
Büyük projelerimiz var. Hem Avrupa’da hem Türkiye’de büyük kutlamalar, Galatasaray’a yakışır kutlamalar yapacağız. Ve tabii bunları yaparken de büyük gelir kaynakları, projelerimiz var. Ciddi şekilde kadrolarımız ve komisyonlarımız çalışıyor. Tabii buna sportif başarıyı eklemek görevimiz. Onun için elimizden geleni yapacağız. Paramız da var. İstediğimiz transferi de yaparız, şimdi yalnız ismini sormayın, şu dakika ekibimiz Avrupa’nın bir şehrinde yarın veya öbür gün ciddi bir transferi yanına alıp gelecektir.

KO: Peki efendim. Gelecekten hiç kuşku yok ki umutlusunuz, bu mesajı zaten burada verdiniz. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

ÖC: Var tabii. Benim buraya çıkmamın sebebi Hıncal Uluç’un dün yaptığı saldırılardır. Hıncal’ın insan ilişkilerinden ve kişilere saygısından aşağıdaki birkaç örnek vermek istiyorum.

Bugün Fatih Terim’i seçimde kullandı, giderken Fatih Terim’i tekrar ikinci seçimi kazanmak için kullandı derken kendisini şehir krosu olarak tanıttı. Ve Galatasarayımız’ın ülkemizin yetiştirdi en değerli teknik direktörlerden Fatih Terim’i kısa bir süre sonra Atatürk ve Özal ile birlikte ülkenin örnek liderlerinden biri olarak göstermeye başladı. Bu teyakkuzları yaşıyoruz.

Bugün benim iyi arkadaşımdır her şeye rağmen. Arkadaşlığım devam eder. Galatasaraylı’lığında artık devam edecek hiçbir konu kalmadı. Ben burada, benim şahsıma, Galatasaray Kulübü ve camiasına hakaret edildiği için bulunmaktayım. Onun için özür dileyip sözü hep ben almak istiyorum. Böyle bir saygısızlık hiçbir zaman hiçbir yayında yapmamışımdır. Ve sizlerin huzurlarında kendisini herhangi bir 90 Dakika programında benimle yüz yüze tartışmaya davet ediyor ve bekliyorum. Ama programın formatında bu yoktur, lütfen siz o programın yöneticisi olarak bu organizasyonu yaparsınız. Teke tek karşı karşıya gelip konuşmak istiyorum.

KO: O başka bir program konusu olur, ben bunu Hıncal Uluç’a teklif edeceğim.

ÖC: Lütfen bu sözü sizden almak istiyorum.

KO: Ben Hıncal Uluç’a teklif edeceğim efendim. Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

ÖC: Bitti mi program. Daha benim çok söyleyeceğim şeyler var. Çünkü 4 haftadır devamlı bana saldırıyor.

KO: İsterseniz bir cümle daha söyleyin bitirelim..

ÖC: Bakın ben fair-play getiren, kulüpler arasında işbirliğini kuran, dostluğu kuran bir başkanım. Benim yıpratılmamam lazım. Ben çünkü 500 küsur senelik bir camiayı temsil ediyorum. Lütfen yardımcı olun. Benim fair-play adımlarıma yardımcı olun. Ve bu dostluklar devam etsin, tribün anarşisi önlensin. Ama bizlere bu şekilde saldırıldığı müddetçe bizleri yarın bulamazsınız.

Kaynak: ntvmnbc

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları