Basın mensuplarının "Fenerbahçe'nin yeni başkanını Kulüpler Birliği'ne davet edecek misiniz?" şeklindeki sorusu karşısında ise Canaydın, şunları söyledi:
"Ben Kulüpler Birliği'ne başkan adayı olmayı hiç istemedim. Bu sezonun başlangıcında yapılan toplantılarda Aziz Yıldırım 'Siz büyüğümüzsünüz sizinle başlasın' dedi. Çok meşgul olduğumu, Galatasaray'da işlerim olduğunu söyledim. Zaman geldi. 16 kulüp seçim dahi yapmadan önergeyle beni başkan seçti. Göreve geldiğim zaman Fenerbahçe'nin Kulüpler Birliği'nden ayrılma talebiyle karşılaştım. Senelik aidat olan ödenmiş 5 milyarı da geri istiyorlardı. Çok üzüldüm. Çağrı da bulundum. Görevimi yaptım. 29 Haziran'daki Genel Kurul'a kadar vakitleri var. Bekliyoruz. 17 takım bize karşı savaştı diyorlarsa, bunda hiçbirimizin suçu yok. Kendileri ayrıldılar. Hep beraber olalım diye tekrar davet ettik. Kulüpler Birliği'nde her dakika Fenerbahçe'yi konuşacak değiliz. Konuşmadık da. Ben kulüplere sadece ağabeylik yapıyorum. Dinlerim, onaylarım ve oylamanın sonucunu basına açıklarım"
Fair Play ödülüne layık olmak için çok çalıştığını dile getiren Başkan Canaydın, görevi süresince yine aynı tavır ve hareket içinde olacağına işaret ederek, "Ama bu çabamda sağıma baktım, soluma baktım; yanımda 1 kişiyi bulamadım. İl Güvenlik Kurulu'nun, federasyonun ve diğer kuruluşların sene başında aldığı bir kararla 'Büyük maçlara karşı takım gelmesin' dediler. 'Tamam' dedim. Bu yüzden kendi taraftarımı karşıma aldım. Ama kimse destek olmadı. Eğer yüreğin varsa alırsın biletini, gider efendi efendi taraftarın arasında seyredersin. Eskiden öyle değil miydi? Ama tahrik edici davranışlarda bulunursan, dünyanın her yerinde tepki görürsün. Basın mensupları olarak yardım edin. Aramızdan heyet seçelim. Bu maçların nasıl oynanacağını, tribünlerin nasıl organize edileceğini belirleyelim. Bizi zorlayın, taraftarlara eğitim verelim. Bunu yapmazsak, tribünlerde ne siz ne biz rahat ve huzurlu olarak oturamayacağız" dedi.
Canaydın, Galatasaray- Kayserispor maçının ardından şampiyonluk için beklenen 16 dakikada ve sonrasında yaşadıklarıyla ilgili de şunları anlattı:
"Denizli'den gelen 1-0 haberinden sonra sahaya indim. Hiç yapmadığım şeydi. Ama o an şuurlu olduğumu söyleyemem. Bu arada Gerets, koşarak yanıma geldi. '6 dakika uzatmışlar. Aman bir gösteride bulunma' dedi. Kenara çekildim. 16 dakika uzatıldığını duyunca yukarı geri dönmeyi düşündüm. Mümkün değil. Orada hareket yapamazsın, kulüp başkanısın. Sıkışık bir durumda kaldım. Yöneticim Prof. Mehmet Helvacı 'Sabaha kadar oynasalar, atamayacaklar' diyerek, devamlı bana moral vermeye çalıştı. Sonucu duyunca büyük sevinç duydum. O sırada bir oyuncumuzu öptüm. Yüzünden kırmızı bir şey akıyordu. 'Kan mı?' dedim. 'Yok başkan, sarı-kırmızı sprey sıktık' dedi. Yüzüme bulaşmış. Bazılarınız 'Ciddi başkan yüzünü boyadı' diye yazdı. Tabii ki boyarım. Bundan gurur duyarım. Ama çoğunuz bunu yapmayacağımı bilir. Neyse bu da espri konusu oldu. Evdekiler kan sanıp üzülmüşler. En azından onlar kanadı diye düşünmüş, boyadı diye değil"
Basın mensuplarının Sarı-kırmızılı kulübün maddi sıkıntılarını hatırlatarak, transfer giderlerini nasıl karşılayacaklarını sorması üzerine ise Canaydın, "Mutlaka kesemize uygun, ödeyebileceğimiz transferlerle uğraşacağız. Bugün 2.'nin dörtte bir fiyatına mal olmuş bir takımla şampiyon olduk. Bununla gurur duyuyoruz. Çok üzüldük, çok yıprandık. Ama mahcup olmadan transferler yapacağız" karşılığını verdi.
Fenerbahçe'nin şampiyonluğu nasıl kaybettiğinin kendisini ilgilendirmediğini vurgulayan Canaydın, takımının şampiyonluğa ulaşmak için çok mücadele ettiğini kaydederek, "Şampiyonlukta eski yönetimimizin de çok büyük katkısı var. Hepsine teşekkür ediyorum. Konuşulan konular hep para. Diğer kulüpler de aynı sıkıntıyı yaşıyor. Yabancılarla sıkıntılarımız oldu ama hepsinin üstesinden geldik. Galatasaray bir ekiptir. Tek sihirli değneğimiz oyuncularımız. 3 kaptanımızı gönülden kutluyorum. Hakan Şükür, Ergün Penbe ve Hasan Şaş müthiş bir performans gösterdi. Takımı toparladılar. Siz Galatasaray'ın oyunundan zevk almadınız mı? Her olayı biliyordum. Protestolara ben izin verdim. Sonuçta verilen ve tutulamayan sözler vardı. Bunun reaksiyonunu göstermeleri gerekiyordu. Bu 3 kaptanımızın adları Türk spor tarihine altın harflerle yazılmalı. Her türlü dedikoduya kulak kapattılar. Bu mutlu sona ulaşmak onların hakkıydı. Helal olsun" dedi.
Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Polat'ın hakem Cüneyt Çakır'ın Galatasaray'ın maçlarına verilmemesi konusundaki beyanatının maç heyecanıyla verilmiş olabileceğini belirterek, kendisinin ise 4 yıllık görev süresince hakemler hakkında konuşmamaya gayret gösterdiğini sözlerine ekledi.