Şimdi etrafıma bir bakıyorum da, çok şey değişti. Eskiden de iyi bir arkadaşlık havamız vardı ama şimdi yakaladığımız hava çok farklı. Ben, bir kıvılcımın bu takımı ateşleyeceğini düşünüyordum zaten. O kıvılcım da bu kampta geldi. Artık akşamları kaldığımız odalardan kahkaha sesleri eksilmez oldu. Antalya kampı bir anda üstümüze güneş gibi doğdu sanki. Biz kendi aramızda konuştuk. Kardeşlerimize bir gün burada, yarın başka bir yerde olunabileceğini ama ne olursa olsun G.Saray için herşeyi yapmalarını söyledik.
Şimdi herkes benim sözleşmemi konuşuyor. Millet işi gücü bıraktı, sözleşmeme taktı. Bir kere ben başkaları gibi sonradan değil, doğuştan G.Saraylıyım ve gururla söylüyorum; ölümüne G.Saraylıyım. Fatih Hoca bana 27 Ocak'a kadar süre tanıdı. Futbol şube sorumlumuz Özer Saraçoğlu da gelip Fatih Hoca'nın düşüncelerini aktardı. Bana 'Ümit, biz senin G.Saray'da kalmanı istiyoruz. Ancak Fatih Hoca'nın da almış olduğu bir karar var. Eğer verilen süre içerisinde imzayı atmazsan, seni kadroya almayacak' dedi. Bu, Fatih Hoca'nın vermiş olduğu bir karar. Hayırlısı neyse o olur.
Ben şu anda yurtdışından gelen teklifleri değerlendiriyorum. Yaklaşık 1 haftalık süre içerisinde iki tarafın takınacağı tutum herşeyi belli edecek. Ben profesyonelim, 27 yaşındayım ve gelen teklifleri çok iyi değerlendirmeyi düşünüyorum. Ancak şunu herkes bilsin, Türkiye'deki tek tercihim G.Saray'dır. Lucescu'yla sürekli görüşüyorum. O benim eski hocam ve beni araması da gayet doğal. Beşiktaş'tan da, F.Bahçe'den de çok ciddi teklifler aldım. Ama tekrar söylüyorum: Gidersem, yurtdışına giderim.
Takımdan ayrılan arkadaşlarımız için pek fazla birşey söyleyemeyeceğim. Onlar da büyüklerimizin bileceği konular. G.Saray için hep en iyisini düşünürler. O yüzden verilen kararlara saygılı olup, her zaman desteklemek gerekir. Bu kararlara sert eleştiriler yapmak G.Saray'ı olumsuz etkiler."
Kaynak: Vatan