"Beraberlik (A)normali"

O yıllarda internet henüz hayatımıza girmemişti, Metin Oktay’ın elim bir trafik kazası sonucu Hakk’ın Rahmet’ine kavuştuğunu ertesi gün öğlen öğrenebilmiştik. Takım o günkü Gençlerbirliği maçına dikimi son anda yetiştirilen simsiyah formalarla çıkmıştı, Rotariu’nun sırt numarasının 10 değil 20 olduğunun hepimiz farkında idik ne yazık ki..Dünde aramızda idi Metin Abi, bu senenin favori forması turuncunun yerini “10 numaralı Parçalı” almıştı ASY’de ve biz Taçsız Kral’a yakışan bir oyunla anmak için yerlerimizi almıştık ASY’de..Ruhun şad olsun Taçsız Kral, dün Kapalı’nın dediği gibi “Sen bizi sadece 13 Eylül 1991’de üzdün..”

Maç tamamen kontrolümüz altında başladı, Antalya’nın orta sahayı 3 kişi ile tutma çabası sonucu bilhassa Aydın’ın oynadığı bölgedeki boşlukları çok iyi değerlendiren takımız golü de bu mevkiden gelişen atakla buldu..Golden sonra ASY’de kime sorsanız oynanmakta olan maçı 3 gol ve üstü atarak kazanacağımız iddia ederdi..Nitekim evdeki hesap çarşıya uymadı ve sözünü ettiğimiz orta sahadaki boşluğu daha iyi kapatan takım Antalyaspor oldu…Dün ortasahada soldan sağa Kewell, Arda, Ayhan ve Aydın şeklinde dizilen 4 oyuncumuzdan sadece Ayhan ve kimi zamanda Arda defansif anlamda sorumluluk alabildiler ve maçı çok rahat kazanmamıza sebep verebilecek ortasaha hakimiyetini elde edemedik maç boyunca..Hal böyle olunca Antalyaspor kalemize daha rahat gelmeye başladı ve ilk yarı 1-1 eşitlikle kapandı..

Beşiktaş maçında da son 15 dakikada temposu düşen  Antalyaspor’un 2. yarının ilk 30 dakikası yine korakor mücadele vermesi ile istediğimiz pozisyonları yaratamadık..Maçın hakemi hata üstüne hatalar yapıp önce rakibin ofsayt olmayan bir golünü geçersiz saydı, Hasan’a yapılan müdahalede seçtiği kartın rengi ve zamanlaması yanlıştı, tam önünde Servet’e yapılan penaltıyı çalmadı ve kaleci Ömer’in kullandığı her kaleci atışında 20-25 saniye çalmasına izin verdi..Düne kadar Milli takımımızın 3 kalecisinden biri olan Ömer kullandığı her kaleci vuruşunda yavaş adımlarla gerildi, önce sağ ayağını 2 kere, sonra sol ayağını 2 kere  çime vurduktan sonra 1 saniye daha geçirmek için anlamsız yere kollarını kaldırdı ve topu dikebildiği kadar uzaklara dikti anlamsız şekilde..Maç bittiğinde Lincoln kendisine hiçbir şey yapmamışken yapmış gibi göstermeye çalışmasının da cezasını önümüzdeki haftalarda çekecek Ömer..

İkinci yarıda istediği atakları sadece son 15 dakikada sergileyen takımımıza baktığımızda bu sene galibiyet geleneğinin henüz hiçbir şekilde oturamadığını görüyoruz. Linderoth’un yokluğunda orta sahayı tutmak için M.Topal’ın ve forvet hattında da Baros’un oyunda neden bu kadar az kullanıldığını anlamak pek mümkün değil..Hele hele takımda sağ bek oynamış veya oynayabilecek tam 5 oyuncu ve Hakan’ın da sakat olmalarının yanısıra formsuz ve mücadele etmeyen Lincoln’un de yedek kulübesinde olduğu düşünülürse Skibbe’nin tercihlerini pek de doğru olduğunu söylemek mümkün değil..Bu takım şu an için Baros, M.Topal gibi üst düzey oyuncuları aynı anda yedek kulübesine mahkum etme lüksüne sahip değil…

Gönül çok isterdi maçın sonunda da “Taçsız Kral Metin Oktay” derken sahadan bize yakışır bir oyunla sahadan 3 puanla ayrılmayı..Ama dün mental olarak bunu hak eden bir oyun sergilemedik…Umarım Perşembe akşamı İsviçre’den galibiyetle döner ve galibiyetin takımımız için normal bir sonuç olduğunu hatırlarız..

Sevgilerimle,

Ant İpek.

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları