1-0'DAN SONRA 2-0'I ARAMANIN ÖNEMİ

Bu sene UEFA Kupasında mücadele ediyor olmanın getirdiği bir avantaj var takımımıza; maçları Perşembe – Pazar oynamak. Genelde o haftanın son maçında biz sahne alıyoruz ve bilhassa bu hafta olduğu gibi rakiplerimizin yaşadıkları puan kaybı daha maç başlamadan bizim açımızdan avantaj oluşturuyor. Gaziantepspor karşısında ASY'i dolduran taraftarlar ele geçen fırsatı değerlendirmek zorunda olduğumuzu hissettiklerinden hem coşkulu hem de temkinliydiler maç öncesi. 8 günde birbirinden önemli 3 maç oynayacaktık ve bu seriye galibiyetle başlamak zorundaydık.

Sahaya bilindik 4-1-4-1'ini sürdü Skibbe; diğer maçlara nazaran tek değişiklik Arda'nın sağ kanattan sola geçmek için 10 değil sadece 5 dakika beklemesiydi. Arda sola geçer geçmez yine fırtına gibi esti ve onun sürüklediği ataklarla ilk 15 dakikada 2 golü bulduk. Bilhassa golü bulana kadar olan kısa sürede Baros'un tek başına çift stoperi yanında taşıyarak arkasında oynamakta olan Ayhan, Arda, Kewell ve Lincoln'e boş alanlar yarattığını, geliştirdiğimiz çoğu tehlikeli atakta bu etkenin başrol oynadığını belirtmekte fayda görüyorum. (Buna ek olarak Lincoln'un orta sahada her hafta daha mücadeleci bir yapıya büründüğünü de yeri gelmişken ekleyelim)

2-0'ın verdiği rahatlıkla çoğumuzun aklı artık Benfica - Fenerbahçe maçlarında ve hangi 3 oyuncumuzu dinlendireceğimizdeydi. Bu dakikalarda oyunun hakimiyetini Gaziantepspor'a verince  golü kalemizde görmemiz kaçınılmaz bir sondu. Bu sezon ASY'de oynadığımız diğer maçlardan farklı olarak ilk golden sonra ikinci golü bulmuş olmanın avantajını kullandık bu dakikalarda ve devreyi galip kapatabildik.

Maçın devre arasında stad hoparlörlerinden yapılan Yabancı Pop Müziğini “Harry, Harry Kewell, Harry, Harry Kewell” olarak başarıyla uyarlayan seyircimiz aynı tezahüratı sırayla Sabri Sarıoğlu ve Milan Baros'a yaparken yıldız oyuncumuz Cassio Lincoln'ün tribünlere dönüp teşekkür etmesi ile tezahürat “Cassio, Cassio Lincoln, Cassio, Cassio Lincoln”, “Ayhan, Ayhan Akman, Ayhan, Ayhan Akman”, “Saldır, Saldır Cimbom, Saldır, Saldır Cimbom”a dönüşüverdi. Seyircinin tüm desteğine rağmen ikinci yarının oyuna hükmeden rakip Gaziantepspor'du. Orta sahayı çok adamla tutarak kanatlardan çoklu bindirmeler yaptılar ve Sanctis'in koruduğu kaleyi cılızda olsa 3 kafa vuruşu ile yokladılar; çok rahat geçmesi beklenen maç bir anda yine sıkışıvermişti.

Kewell'in sakatlanarak oyundan çıkması ile 4-1-4-1'den 4-3-2(Arda/Lincoln)-1'e döndü takımımızda geçtiğimiz sezonun son 6 haftasında şampiyonluğu getiren bu dizilişin orta sahayı toparlamasını beklerken bu beklentimizin gerçeğe dönüşemediğini görmek Benfica maçı öncesi kafamda bazı soru işaretleri bıraktı. Takımın orta sahasında Ayhan çok önemli bir rol oynuyor ve Skibbe'nin artık Ayhan'ın omzundan bu yükü yavaş yavaş alması lazım. Bunun gerçekleşmesi için M.Topal, Linderoth ve Barış'tan en az ikisinin iyileşerek takıma dönmeleri de şart. Kewell'ın yokluğunda Portekiz'deki 4 hücumcu yerine 3 hücumcu zorunluluğunun takımımız adına avantaja dönüşebileceği kannatindeyim.

Bir hafta sonra bu saatlerde Portekiz'den puan/larla dönmeyi ve ezeli rakibimizin 7 puan önünde olmayı dileyerek bitiriyorum sözlerimi.

Saygı ve sevgilerimle;
Ant İpek

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları