Kulübümüzde herkes iç savaşı konuşuyor. Yönetim içindeki bölünmeyi tartışıyor. Ancak bu arada Türk Telekom Arena’nın kapılarının açılması için de geri sayıma geçildi. Muhteşem stadın heyecanı sarı kırmızılıları sardı. İki yıl boyunca G.Saray yönetim kurulu üyeliği yapan, şimdi başkan Adnan Polat’ın başdanışmanı olan, kulübün içinde hiçbir şahsi menfaat gözetmeyen, sarı kırmızı renklere aşık Sinan Kılıç bu dönemdeki güçlüklerin nasıl ve nelerle aşıldığınhı, Polat’ın bu süreçte neler yaşadığını Hürriyet’e anlattı... İşte, Sinan Kılıç’ın ağzından Türk Telekom Arena Stadı’nın perde arkası ve G.Saray’da yaşanan son gelişmeler...

G.Saray için büyük mali kaybı önledi

Avrupa’da kupalar kazanmış, Türkiye’nin gururu olan bir kulübüz. Eğer böylesine büyük bir kulüpte işler sıkışıyorsa, büyük bir desteğe ihtiyaç var demektir. Şimdiye kadar en büyük desteği Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan gördük. Gönlü F.Bahçe’de olsa da bize bir gün “Hayır” demedi. Bir engel çıkmazsa stadın açılışına mutlaka gelecektir.

Birkaç ay durdu

BURADA unutulan bir şey var. Herkesin dört gözle beklediği Türk Telekom Arena Stadı birkaç kez hem de birkaç ay durdu. O dönemlerde eğer Başbakan’ın yardımı olmasaydı, biz daha büyük sıkıntılar içine girerdik. En azından stadın bitimi 3-5 sene gecikirdi. Bu da G.Saray için büyük bir sorun ve mali kayıp demekti.

Bakan da destekçimiz

BAŞBAKAN destek vermese stat olmazdı. Bize bürokrasiyi aşarak yardımcı oldu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da G.Saray’ın taraftarı ve destekçisi. Beklentilerimizi karşılamasa, yardımcı olmasa statla ilgili çok şey gecikirdi. Aynı şekilde Ulaştırma Bakanı Müsteşarı Habip Soluk ve TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar ile bakanlığın içindeki personel bile bize yardımcı oldu. Seyrantepe ile G.Saray’da herşey değişir. Ailemiz huzurlu olursa her şey düzelir. Gelirlerimiz ve destek artar. Bu statla G.Saray daha da büyük bir kulüp
haline gelir.

Şirket birleşmesinde Polat’ın emeği var

ŞİRKETLERİN birleşmesinde kim ne derse desin, Adnan Polat’ın çok büyük emeği var. Bunlara bire bir şahidim. Kendisi, senelerdir zamanının yüzde 90’ını kulübe, yüzde 10’unu ancak özel işlerine ayırabilmektedir. Eğer şirketler birleşmeseydi, G.Saray kan kaybetmeye devam edip mali açıdan büyük borçlar içine girecekti. Şirketlerin birleşmesi için gerekli olan 70 milyon doları bankalar arasında kurulan konsorsiyum ile biz tüm yönetim kurulu üyeleri sağladık.

Ekip olarak başardık. Burada özellikle Adnan Polat’ın, Yiğit Şardan’ın, Ali Haşhaş’ın ve Ebru Köksal ile benim de emeklerim var. Bizler G.Saray için yaptıklarımızı söylemekten imtina ederiz. Ama bu çeşitli çevrelerin zorlaması ile şart oldu.

G.SARAY’da aile içi huzuru bozanların olup olmadığını tespit etmek için çok fazla zeki olmaya gerek yok. Bir takım sıkıntılar yaratılmaya çalışıldığı gerçek. Yönetim içinde ayrı düşünen insanlar olabilir.
Fikir ayrılığı zarar verir
Fikir ayrılığı kopmalara neden olursa bundan en çok G.Saray zarar görür. Genel kurul deniliyor, bunun G.Saray’ın hayrına olacağını zannetmiyorum.

Hizipçilikten kimse fayda görmez, görmemiştir

HİZİPÇİLİKTEN hiçbir kuruluş fayda görmemiştir. G.Saray Başkanı camiamızın başıdır, yaş gözetilmeksizin ona riayet edilir. Eğer istenmiyorsa, açıkça divanda konuşulur ama kamuoyu önünde G.Saray Başkanı yıpratılmaz. Hele bu G.Saraylılara hiç yakışmaz. Kulüpten sevgi haricinde hiçbir şey beklemeyen ben, bu sıkıntılardan büyük üzüntü duyuyorum. Gerçekleştirilmiş büyük başarıları hakiki G.Saraylı, kendisini öne sürerek sahiplenmez. “Biz” demesini beceremediği için, ben içinde kaybolanlardan olmayalım. “Biz” demek lazım. Tenkit etmek çok kolay. Yapmak, icraatta bulunmak zor olan. Sıkıntılar ne olursa olsun, G.Saray değerleri etrafında birleşilmesi gerekli.

Başkanın çektiğini bir tek Allah bilir

ADNAN Polat’ın son 2-3 ay içinde çektiğini Allah ile kendi bilir. Ne sıkıntılarla uğraştı, G.Saray için bunlara göğüs gerdi. Adamın eli ayağı birbirine dolandı. Her taraftan saldırıyorlar üzerine. Bunların hepsi nefis meselesi. Yıpratılmaya çalışıldı ve ona karşı çok ayıp edildi.

Aile içinde huzur şart

BELİRTTİĞİMİZ hedeflerin hepsi gerçekleşti ya da gerçekleşmek üzere. Biz büyük bir yol aldık. Ancak tek gereken ailemizin içinde huzuru sağlayabilmek. G.Saray hakikaten bu sene çok ilerilere gidecek, yol alacak. Ben böyle düşünüyorum. G.Saray’da birlik sağlanırsa yönetim içinde her şeyin iyi olacağını tahmin ediyorum.

F.Bahçe’yi yine alkışlarım

FENERBAHÇE’yi alkışladığım için tepki aldım. Bu olay beni çok yaralamıştı. Başkan Polat, beni kendisini temsilen Fenerbahçe-Beşiktaş Süper Kupa finaline yolladı. Yıldırım Demirören benim hem aile dostum, hem hastam. Nihat Özdemir ve Ali Koç çok yakın dostlarım. Onlarla oturdum. Maç bitti, Fenerbahçe kazandı. Kupa töreni oluyordu. Düşünün hep beraber oturuyorsunuz, G.Saray’ı temsilen iki F.Bahçe yöneticisi ile beraberim. Hepsi ayağa kalkmış takımlarını alkışlıyorlar. Sizce medeni olan hangisi. İyi niyetle yaptığım şey, nasıl karşılık gördü. Bugün olsa yine Fenerbahçe’yi alkışlarım.

Rakibimizi düşman görmek çok yanlış

FENERBAHÇE’nin gelirlerini geçeriz diye düşünüyorum. Aramızdaki rekabet dostluk bazında yükseltilirse iki kulübe de faydası olur. Fenerbahçe’yi düşman görmek çok yanlış. Bunlar fanatizmin getirdiği yanlışlıklar. Yenmek istemek çok doğal. Mücadele edeceğiz. Ancak karşı taraf sizden iyiyse onları tebrik etmek lazım. İki kulüp arasında güzel rüzgarlar esiyor. Son maça bakın, berabere kalınmasına rağmen herhangi bir hadise olmadı.

Türkiye’de 10 tane Arda yok

GALATASARAY’ın en büyük değeri Arda. Onu bir ara sallamaya kalktılar. Arda harika bir çocuk. Umarım ona zarar vermeyiz, ileri gider. Milli Takım ve Türk futbolunun en büyük değeri Arda. Kaybedilmemesi gereken bir değer. Çünkü, Türkiye’de 10 tane Arda yok, bir tane var.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın