Makale Yaz
kilica
Bu haberi yazdır
Gerçekleri görmek gerek
 Şub
10
 2016

GGalatasaray, 2009 yılı sonunda kabul edilen UEFA FFP kuralları yüzünden ceza almak üzere. Üstelik, alacağı ceza transfer yasağı olursa yerel ve küresel rekabetten uzaklaşacak; Avrupa kupalarından men olursa çok önemli gelirlerden olacak.

Ceza riski nedeniyle kulübümüzün geçen sezonun sonundan bu yana bir kurtuluş stratejisi bile kurgulayıp uygulayamaz hale gelmiş olduğunu üzülerek izliyoruz. Ne yazık ki, kulüp yönetiminde olanlar sadece bazı isimleri ve bu isimlerin dönemlerinde yapılan transfer harcamalarını suçluyor. Oysa ben, 1990lı yılların başından itibaren Galatasaray’da maddi sıkıntı, borçlanma ve bütçe sıkıntılarının konuşulmadığı bir dönem anımsamıyorum.

Göreve gelen her yönetim, Divan Kurulu’nda bu nedenlerle acımasızca eleştirilmiştir. Bugün de aynı sahneleri –herhalde Divan Kurulu’nda olanların aksine- büyük bir bıkkınlıkla izliyoruz. Peki 25 yaşına girmiş bu sorunun çözümünde hâlâ bir arpa boyu yol alınmamış olmasının sorumlusu göreve gelen yönetimler midir? Durmadan yönetimleri eleştiren ama sorunu çözmek için göreve gelmeye -elini taşın altına koymaya- talip olmayan Divan Kurulu üyelerinin bu durumda hiçbir sorumluluğu yok mudur?

Büyük bir gelir-gider dengesizliği içinde hayatta kalmaya çalışan kulüpte herhalde bütün sıkıntının Ünal Aysal döneminde harcanan 40 milyon avro olduğunu söylemek hainlik, buna inanmak da saflık olur. Kâr etmeyen bir kulüp, değil 40 milyon 400 milyon da artı bütçesi olsa; gün gelir, tam takır kasayla kalır.

Kulübün içinde olduğu bu korkunç durumu tersine çevirmek için; sıra dışı/radikal, yaratıcı, etkili ve sürekliliği olacak bir stratejiye gereksinim var. Ancak üzülerek görüyorum ki, ne yönetim böyle bir strateji kurgulamış durumda, ne de Divan Kurulu’nun böyle radikal bir stratejiye onay vereceği var.

Galatasaray Spor Kulübü üyelerinin, Divan Kurulu’nun ve yöneticilerin birkaç konuyu iyice anlamasında yarar var:

1.      1. Galatasaray, milyonlarca taraftarı olan bir kulüptür, doğru. Ancak “Feda” türü bir kampanyaya sadece kulübe aşırı derecede bağlı taraftarın bir kısmı -o da doğal olarak maddi olanağı çerçevesinde- destek verir. Bu tür kampanyalar asla yayılmaz, rekor seviyesine gelmiş borçları kapatacak ölçekte destek bulmaz.

2.      2. Bir spor kulübünün ürünü “iyi oyun”dur, “seyir zevki”dir, “başarı hissi”dir. Bunlar da “iyi oyuncularla” olur. Elde ne ürün ne de oyuncular varken taraftardan borçları kapatacak seviyede gelir elde etmeyi beklemek saflık olur. Bir futbol kulübünün gelirleri sportif başarıdan bağımsız olamaz. Başarı yoksa gelir de olmaz. Örneğin, TV gelirleri ciddi düşer, stat dolmaz, ürün satışları azalır.

3.       3. Gelinen noktada Galatasary’ın önünde iki seçenek var: Riva ve Florya arazileri hızlı bir şekilde maddi açıdan değerlendirilecek. Elde edilen gelirle öncelikle banka borçları ve dolayısıyla faiz giderleri ortadan kaldırılırken; kalan kısmıyla da yeni gayrimenkul yatırımları yapılacak. Futbol takımı FFP kurallarına uygun biçimde yeniden yapılanmaya gidecek. Özellikle genç ve potansiyeli olan oyuncular transfer edilecek. Yerli oyuncu sayısı iyice azaltılacak ve takım iyi bir yabancı teknik adama emanet edilecek. Böylelikle Galatasaray da Ajax, Porto, Anderlecht gibi oyuncu yetiştirip satan bir modele geçecek VEYA Eldeki gelir-gider dengesinde hayali artışlar öngörmeden, minimum varsayımlarla 10 yıllık bir bütçe yapılacak. Bu dönemde futbol takımının oyuncu ve transfer kalitesi -örneğin- Bursaspor seviyesinde olacak. Ciddi bir gelir kaybı yaşanacak, sportif başarılardan uzaklaşılacak ama Riva, Florya elde kalacak.

Açıkçası, temel varsayımları ortaya koyunca ben bu iki çözümden başka bir yol göremiyorum. Umuyorum kulüp ve Divan Kurulu üyeleriyle yönetim de 25 yıldır süren bu hayalciliği bir tarafa bırakıp alternatifleri bu iki gerçekçi seçeneğe kadar indirebilir.





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2017
  2016
  2015
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...