"O statta oynamak istiyoruz"
Avustralyalı yıldızımız Galatasarayımız'ın resmi televizyonunda ilginç açıklamalarda bulundu.  
Webaslan.com
"O statta oynamak istiyoruz"
Galatasaray’ın Avustralyalı yıldızı Harry Kewell, Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan "Son Pas" programına konuk oldu.

Galatasaray’da üçüncü sezonunu geçiriyorsun. Bu sezon Avrupa kupalarına erken bir veda oldu.  Eğer Avrupa kupalarında devam edilseydi kendinize nasıl bir hedef çizmiştiniz? Sen de oynadığın maçlarda çok iyi bir performans sergilemiştin. Baros’un gollerinin asistlerini de yapmıştın.


Tabi ki üzücü bir olay olarak nitelendiriyorum. Sezona iyi bir başlangıç yapabilirdik. Çok değerli bir teknik direktör, Sayın Frank Rijkaard ile çalışıyorduk. Güzel bir uyum içinde ilerlediğimizi, iyi yerlere geldiğimizi, en azından oynadığımız futboldan zevk aldığımızı düşünüyordum. Ama tabi böyle bir yenilgiden sonra işler biraz daha tersine döndü. Ondan sonra da kupadan bu şekilde elenmiş olduk.

Tekrar günümüze dönecek olursak geçtiğimiz hafta Kayseripor karşılaşması vardı, temposu yüksek bir mücadeleydi. Karşılaşmayı nasıl değerlendirmek istersin? Pino’yla da inanılmaz bir uyum içerisindesiniz. Hem Pino hem Kayserispor maçıyla ilgili görüşlerini alabilir miyim?


Öncelikle uzun bir aradan sonra ilk defa bu kadar iyi oynadığımızı gördüm. Çok iyi mücadele ettik, belki skorun hakkı bu değildi. Kaçırdığımız gol pozisyonları var. Farklı bir skorla ayrılabilirdik. Takım olarak iyi mücadele ettik. Pino ile uyumumuza gelince sizin de söylediğiniz gibi aramızda güzel bir uyum var. Pino gerçekten çok kaliteli, çok süratli bir futbolcu. Belki saha içinde bazı pozisyonlarda biraz durağan gözükebiliyor. Ama bir anda topla süratlenebilen, adam eksiltme özelliği olan çok kaliteli bir futbolcu. O da tabi ileride bizim daha üretken olmamızı sağlıyor ve tabi ki takıma farklı bir hava getirdi.

Galatasaray’ın puan tablosundaki durumuna baktığımız zaman 13 hafta sonunda 17 puan topladığını görüyoruz. Zirveden biraz uzaklaşılmış gibi görünüyor. Sen Galatasaray’ın ligde istediği konuma nasıl ulaşabileceğini düşünüyorsun?


Şu anda odaklanmamız gereken tamamen önümüzdeki maç. Teknik direktörümüz, başkanımız, yöneticilerimiz zaten bunun bilincinde. Futbolcular olarak biz de bunun bilincindeyiz. Taraftarlarımızdan tek ricam onların da bunun bilincinde olmaları. Çünkü liderle puan farkı çok açıldı ve bu tip hesaplamaların şu an için yapılmaması gerekiyor. Bizim için en önemli maç bir önümüzdeki maç. Şu anda da önceliğimiz Beşiktaş maçı. Ona konsantre olmamız, ona odaklanmamız gerekiyor. O maçtan alınabilcek iyi bir sonuca odaklanmamız gerekiyor. Ondan sonraki maçlarda bir önümüzdeki maça bakabiliriz. Ama şu anda puan farkı gibi konulardan ziyade tamamen bir sonraki maç olan Beşiktaş maçına odaklanmalıyız.

Uzun bir sakatlık dönemi geçirdin. Futbolcunun en kötü dönemi de sahada oynayamayıp, arkadaşlarını izlemesidir. Takımdan ayrı kaldığın zamanlarda neler hissettin?


Bu sezona baktığımız zaman belki çok uzun bir sakatlık dönemi geçirmedim. Birkaç hafta takımdan ayrıydım. Artık futbol da gelişmiş durumda. Çok yüksek bir tempoda oynuyorsunuz. Maç başına baktığınız zaman her futbolcu belki 15 kilometre koşmuş olabiliyor. Onun haricinde inanılmaz bir mücadele var. Karşınızdaki rakip de aynı şekilde mücadele ediyor. Darbeler, temas halinde oynanan bir futbol olduğu için bu tip sakatlıklar olabiliyor. Futbolun içinde bu tip sakatlıklar var. Ben de bu işi 16 senedir yapıyorum. Mutlaka bazı dönemlerde vücudumun dinlenmeye ihtiyacı olduğunu hissettim. Tabi ki takımla beraber olamamak bütün profesyonel futbolcuları nasıl üzüyorsa beni de çok üzüyor. Ama ne olursa olsun, maçta oynamasam bile mutlaka fiziksel olarak ve moral açısından orada olmam, onlara destek vermem gerekiyor. Her ne kadar futbol oynamamak, dışarda kalmak beni üzüyorsa da devamlı onların yanında olmam gerekiyor.

Sakatlığın tamamen geçti, formana kavuştun. Şu anki performansını nasıl değerlendiriyorsun? Daha da üstüne koymak için zamana ihtiyacın var mı?


Geçen sene bildiğiniz gibi bir sakatlık yaşadım. Şubat ayı ile Mayıs ayı arasında forma giymedim. Ondan sonra tekrar düzeldim, Dünya kupasına gittim. Dünya kupasında bir maç oynadım. Ondan sonra tekrardan bir sakatlığım meydana geldi. Futbolda bu tip şeyler var ve bu tip sakatlık dönemleri yaşanabiliyor. Performansım hakkında konuşmam gerekirse, mutlaka bir sakatlıktan çıktıktan sonra maç temposuna ihtiyacınız var. Düzenli olarak maç oynamanız gerekiyor. Bunları yaptıktan sonra performansınız daha da ilerleyebilir. Futbolda en üst performans diye bir şey yok. Kendimi performans açısından ilerletmem gerektiğini ben de biliyorum. Bunu da zamanla, antrenmanlara katıldıkça ve özellikle maç oynadıkça yapacağıma inanıyorum. Sakatlıktan çıktıktan sonraki en önemli dönem maç oynama dönemidir. Doksan dakika maç oynayıp, o tempoya ulaşmaktır. Bu şekilde maç oynamaya devam edersem de bu durum otomatik olarak performansıma yansıyacak.

Sezon başındaki OFK Belgrad maçında forvette görev yapmış ve 2 tane gol atmıştın. Seni çoğu zaman farklı mevkiilerde görüyoruz ve herhalde görmeye de devam edeceğiz. Forvette oynadığın zaman yerini yadırgıyor musun?


Kesinlikle forvet oynarken inanılmaz bir keyif duyuyorum. Benim için ileride oynamak güzel, çünkü oradayken gole en yakın isim siz oluyorsunuz. Şu an artık günümüz futbolunda tek bir pozisyonda oynamak gibi bir duruma yer olmadığını düşünüyorum. En azından 3 pozisyona ayak uydurmanız, farklı mevkiilerde mücadele etmeniz gerekebiliyor. Tamamen teknik direktörün insiyatifinde forvete ya da sağ tarafa çekilebilirsiniz. Ya da maç içinde sol açıkta oynayan futbolcu, pozisyon icabı 5 dakikalığına forvette oynayabilir. Sizin onun boşalttığı bölgeyi doldurmanız gerekebilir. Bu tip değişikliklere hemen adapte olmanız gerekiyor. Günümüz futbolu artık bunları bunları gerektiyor. Sadece tek pozisyonda oynamaktan ziyade, ön tarafta oynadığınızda hem solda, hem ortada, hem de sağda mücadele verebilmeniz gerekiyor. Ama az önce de belirttiğim gibi forvet oynamayı yadırgamıyorum, o mevkide oynamayı seviyorum.

Gaziantepspor maçında attığın golle Galatasaray’ı galibiyete taşımıştın. Galatasaray’ı galibiyete taşıyan gol ya da goller attığında neler hissediyorsun?


Milan Baros’la aramızda hangimizin takıma daha çok puan kazandıracağına dair tatlı bir rekabet var. Baros, birkaç gol daha önümde yer aldığından şu anda daha avantajlı konumda. Aramızdaki bu tatlı rekabetin haricinde sizin attığınız golle takımınızın galip gelmesi çok güzel bir duygu, takıma bir üç puan kazandırmış oluyorsunuz. Mesela bir penaltı olduğunda, oraya gelene kadar oyunun hangi evrelerden geçtiği önemli. Takımın hazırladığı bir pozisyonun ardından siz bir gol atıyorsunuz. Profesyonel bir futbolcunun golü atsa bile arkasında bir takım çalışması olduğunu, attığı golün takım çalışmasının ürünü olduğunu unutmaması gerekiyor. Onun haricinde attığınız golle gelen 3 puan size farklı bir mutluluk verebiliyor.

Milan Baros’la Liverpool döneminden beri birlikte forma giyiyorsunuz. Baros’un sahada olmayışı senin performansını etkiliyor mu? Ya da senin yokluğun onun sahaya koyduğu performansa nasıl yansıyor? Aranızda bu konu üzerine konuşmalar geçiyor mu?


Farklı kişilerle birlikte oynamanız gerekebiliyor. Geniş bir kadroya sahipsiniz, devamlı aynı 11’le mücadele edemiyorsunuz, farklı arkadaşlarınızla oynamanız ve bu duruma hızla adapte olmanız gerekiyor. Ama bir kanat oyuncusu olarak ortayı kestiğinizde içeride topla buluşacak birinin olması gerekiyor ve bence Milan Baros tam anlamıyla bir forvet. Top bana geldiğinde kafamda herhangi bir soru işareti olmadan ortayı yapıyorum, çünkü Milan Baros’un ceza sahası içinde olacağını, oraya bir koşu yapacağını tahmin edebiliyorum. Bu da tabi ki bir kanat oyuncusu için çok büyük bir avantaj.

Pazar günü Beşiktaş’la çok önemli bir mücadeleye çıkacağız. Senin adına Beşiktaş maçlarının iyi gittiğini söyleyebiliriz. İlk sezonunda İnönü’de sağ ayağınla çok şık bir gol atmış, geçtiğimiz sezonsa Baros’a asist yapmıştın. Bu hafta da senden gol bekleyebilir miyiz? Karşılaşma hakkında neler düşünüyorsun?


Kişisel olarak konuşmak gerekirse maçlarla ilgili yorum yapmayı çok sevmiyorum. Çünkü yorum yapacak bir insan varsa, o kişi teknik direktörümüzdür. Mutlaka çok önemli bir maç, ama bu tip bir yorum yapılacaksa bu da teknik direktörümüzün yorumu olacak. Maça konsante olmuş durumdayım. "Geçtiğimiz sene asist yaptım, ondan öncesindeyse gol attım" gibi düşüncelere kapılmıyorum. Tamamen maçlara konsantre oluyorum, Beşiktaş maçı da böyle olacaktır.

Ali Sami Yen’de artık son maçları oynuyoruz, yavaş yavaş veda zamanı geliyor. Galatasaray taraftarının karşısına çıktığında neler hissediyorsun?


Daha önce bunu binlece kez söylediğimi hatırlıyorum, taraftar burada inanılmaz. Farklı bir ülkede, farklı bir kulüpte böyle bir taraftar topluluğu bulmanıza imkan olmadığını düşünüyorum. Hala ailemden maçı izlemeye gelenlere ilk olarak taraftarı seyretmelerini söylüyorum. Sizin de belirttiğiniz gibi Ali Sami Yen’de iki maçımız daha kaldı. Bu iki maçtan üçer puanı alıp, Ali Sami Yen’e galibiyetlerle veda etmek istiyoruz. Bundan sonra hiçbir şeyi düşünmeden tamamen işimize odaklanıp, önümüzdeki maçı düşünüp üç puanı istememiz gerekiyor. Üç puana odaklanmak, Ali Sami Yen gibi güzel ve muhteşem bir atmosfere sahip olan stadı da iki galibiyetle uğurlamak isteriz.

Yeni stadımızla ilgili düşüncelerin neler? Orayı da gidip gezdiniz, ortamı gördünüz.

Orada oynamak için sabırsızlanıyoruz. Bazen yanından geçerken bakıyorum. Eşimle beraber geçen gün arabayla yanından geçtik ve mükemmel bir tablo gördük. Orada çok iyi bir iş olduğunu, çok iyi çalışıldığını düşünüyorum. Biz de futbolcular olarak bir an önce o statta oynamak istiyoruz.

Türk futbolcularla ilgili görüşlerin neler? Beğendiğin, takip ettiğin isimler var mı?


Türk futbolcuların çok kaliteli olduklarını, en üst seviyedeki liglerde oynayabileceklerini düşünüyorum. Derin sularda da yüzebilirler ama düşünülmesi gereken konu o ortamda neler yapabilecekleri. Ama bu kalite kesinlikle Türk futbolcularda var. Yeni nesil, genç futbolcular geliyor. Bizle beraber hergün A2 takımından gelen genç arkadaşlarımız antrenmanlarımıza katılıyor. Benim de bazen onları izleme şansım oluyor. Onların da aynı büyükleri gibi bu kaliteyi barındırdıklarını düşünüyorum. Ama sadece gözlem yapmaları gerekiyor. Onlara telkinlerimiz, yardımlarımız da oluyor. Yanlarındaki profesyonellerin neler yaptığını gözlemleyerek onlardan daha yerlere geleceklerdir.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL