Geçen haftaki farklı galibiyetten sonra kafamızdaki soru işaretinin cevabını bulmak için Osmanlıspor maçını heyecanla bekledik. Kendi sahasında, kendi taraftarının önünde yeteneklerini sergileyen, galibiyeti getiren oyuncular acaba ciddi bir deplasman maçında aynı oyunu sergileyebilecekler miydi? İlk yarı geçen haftaki oyundan bile daha iyi bir performans sergilediler. Osmanlıspor defansından hücuma çıkamadı. Galatasaray Osmanlıspor oyuncularına müthiş bir baskı uyguladı, 1 kişiye bile 2-3 kişi ile baskı uygulandığı oldu. Gerek Osmanlıspor atağa çıkmak için hazırlandığında kapılan toplar, gerek defanstan hücuma çıkan Galatasaray’lı futbolcular çoğu zaman faullerle durduruldular. Bu faullerle çok sayıda serbest vuruş kazandık. Defanstan hücuma çıkarken Osmanlıspor defansını açmak için Gomis’e uzun paslar atıldı ve Rodrigues, N’Diaye, Belhanda gibi oyuncular bireysel yeteneklerini adam eksiltmek için kullandılar. Tolga ve Belhanda serbest oynadılar. Belhanda orta sahada oyun kurmak için yardıma geldiği zaman Tolga Linnes’e yardımcı oldu, Tolga Fernando’ya yardıma geldiğinde ise Belhanda. Atağa çıkarken dikkatimi çeken en önemli ayrıntı hücum hattındaki her futbolcunun boş alana çıkıp top kazanmak istemeseydi. Böylece Osmanİlk yarılıspor defansı ve orta sahasını yıpratmayı başardık. Maicon’un golü organize bir gol değildi fakat Maicon kafasına gelen topları nasıl değerlendireceğini iyi biliyor, deneyimli. Defansta da iyi pozisyon alıyor, topu bilinçli olarak takım arkadaşlarına veriyor. Bu sene defansımızdaki lider oyuncu O ve kazanılan kornerler, serbest vuruşlarda etkili bir silah olacak. Partneri Serdar Aziz iki kere kafasına gelen topu iyi kullananamadı, gole çeviremedi veya etkili kullanmadı, defansta pas hataları yaptı, Maicon’a göre daha deneyimsiz. Genellikle sağ kanadı hücum hattında kullandık. İkinci gol ve üçüncü gol de sağ kanattan organize edilen goller. İkinci gol ve üçüncü golde Rodrigues’in katkıları çok. İkinci golün asistini kendine pas alanı yaratarak yaptı, üçüncü golde ise topun üstünden atlayarak boştaki Tolga’nın topla buluşmasını sağladı ve topun olduğu bölgeye gidip defansın dikkatini üzerine toplayarak Tolga’nın topa rahat vurmasını sağladı. Tolga’ya da değinmek gerek. Tudor ona hücumu desteklemesi için bazı görevler vermiş. Örneğin sağ kanattan ceza sahası içine yapılan ortalar, paslar da Gomis’e yardıma geliyor. Geçen haftaki golü de böyle atmıştı. Geçtiğimiz sezon bu kadar aktif, etkili değildi. Aynı şekilde Linnes ve Rodrigues de geçen seneye göre farklılar. Futboldan anlayan, daha yetenekli futbolcular takımdalar onlar da yeteneklerini daha rahat sergileyebiliyorlar. Osmanlıspor’un golü dünkü Galatasaray’a yakışmadı. O kadar oyuncu defans arkasına nasıl kaçtı ve nasıl bu kadar boş kaldılar anlamak mümkün değil. Belki üçüncü golden sonraki rehavet belki de organizasyon eksikliğindendir fakat bu konuda futbolcuların uyarılması veya bu konuda çalışmalar yapılması lazım. Not: Geçen hafta maçtan önce kadrolar sayılırken Igor Tudor’un ıslıklanması büyük bir ayıptı. Bu haftaki maçtan önce Tudor’u tribüne çağırıp aradaki buzları eritmeye çalıştılar. Umarım gelecek haftalardaki puan veya maç kayıplarında ilk haftadaki tavır gene sergilenmez.