Bir çoğunuz kızacak yazıma.

Ama doğruları konuşmak gerekirse, aslına bakarsanız Tudor un 2. maçtaki oyun planı yanlış falan değil. bende bi teknik direktörüm. aşağı yukarı 1 farkla benzer bi kadro çıkarırdım bende. 4-2-3-1 yerine 8 numaraya Belhandayı çeker Tolgayı yedeğe alır, Eren ile başlardım.40.000 taraftar arkamda en kalabalık maçını 1000 kişiye oynamış rakibimi neye uğradığını anlamadan boğardım. Sağ ve sol kanadı içeri yollayıp gomise uzun top attırmak istedi ama ben Eren ve Gomis e kenarlardan servis yaptırırdım. (Gerçi bu beklerle imkansız)

Tudor ilk 30 dk yı bu riski almadan geçirmek ve 4231 ile zayıf rakibe bi tane atıp daha sonra Eren i oyuna sürüp panikleyen rakibine kanat servisleri ile çökmek istedi. Asıl sorun ise beklerin bırakın isabetli ortayı, orta açamamalarıydı. Elinde bi tek 23-30 metre şutları kaldı onu da atacak adamı TAMAMEN YÖNETİM KUMPASI İLE yollamak zorunda kalan piyon rolünü, sırf büyük takım yönetmek ve yönetime şirin görünmek için kabul etti.

Bu SENARYO temmuz ayına ait değil, Tudor ile anlaşılırken belli ki "bak aslanım sana hayatının fırsatını vericez ama sezon sonunda bu çok para alan, takım üzerinde oteritemizi sarsan Sneijder ve Podolski'yi yollamak istiyoruz, sen sistemime uymuyor koşmuyor imajı yaratıp bizim işimizi kolayla, bizde nolursa olsun senin arkanda kalalım" dediklerini anlamak için üstün IQ sahibi olmaya yada komplo teorisi deşifrecisi olmaya gerek yok. Keza Sneijder, 4-4-1-1, 4-2-3-1, 4-3-3, hatta perşembe gecesi oynanması gereken 4-4-2 sistemlerinin tamamında oynar. Kaleye 28-19 metre mesafesinde tüm Dünya'nın en tehlikeli 10 oyuncusundan biridir. Kısa pas, seri oyun, 2 ye 1 yapmak konusunda uzmandır ve DÜNYADAKİ TÜM SİSTEMLERDE bu özellikte bi adam iş yapar. 

Belhanda kapanan takımları şut ile açabilicek bi 10 numara değil, 2ye 1 ler yaparak forvet ve içe kat eden kanatlara servis yapacak adam. kapanan savunma karşısında Yasini oynatmayıp sol kanatta Belhandaya görev verip Eren'i içerde düşünmek yine başka bi alternatif de olabilir. Şutör bi 8 numaran yoksa beklerin ortaları diz hizasında yapıyorsa ve oynatacak başka adamın yoksa elenmekten başka şansında yok demektir. 

Yıllık kazançları en düşük olanı yaklaşık 4 ila 6 milyon tl arası olan, 4 ÇİZGİ oyuncusunun hiç birinin topu kavisli orta ile servisleyememesine rağmen GALATASARAY futbol takımına nasıl transfer edildiklerini anlamak, emin olun atomu parçalamak kadar zordur.

Sözün özü 4 teknik adam geldi. Bunu yollayıp bi başkasını da getirdiğinizde, Carole Linnes Tolga Selçuk Ahmet Çalık Yasin, bu takımın ilk 11 inde olduğu sürece ve yedek klübesinde bu yukarda yazan adamlardan bi tek yasini kesebilicek Rodriguez varken, bi oyun planı belirlemek ve ona sadık şekilde oynamak, herhangi bi takıma karşı oyunu forse edebilmek, uzun forvetleri beslemek, orta uzun mesafeli şutlarla gol atmak gibi planların tamamı hayal ürünü olarak kalacaktır.

Keza bugün fayda sağlayamadığımız Cavanda, DeJong, Tolga ve Donk un, bonservisleri ve yıllık kazançları  ile kasamızdan çıkan toplam para tam 17 MİLYON Euro dur. Teknik adamlar 3 aşağı 5 yukarı benzer antrenman methodları uygular, Conte de gelse Galatasaray forması 3-4 gömlek kendilerine bol gelen bu denli bi oyuncu topluluğu varken başarı gelmesi mümkün değildir. 

Tüm kurtuluş reçetesi, yönetim denen basiretsiz insan topluluğunun ve başlarındaki çapsız Dursun Özbek'in istifası, futboldan gerçekten anlayan (Haldun Üstünel) bi transfer komitesi, Futbolcunun dilinden anlayan ve motive eden(Abdurrahim Albayrak) bi ağabey, Otoriter saygın ve işi bilen bi (Ali Dürüst) futbol şube sorumlusu ve tüm bu isimleri biraraya getirebilen bi BAŞKAN dır. Yoksa bugün Tudor gider yarın Luce gider seneye Bielsa gider ama asıl giden bizim yıllarımız olur.

Saygılarımla