Makale Yaz
slmuckn351905
Bu haberi yazdır
Bir olma zamanı...
 Eki
05
 2015

Merhaba sarı kırmızı sevdalıları. Bu benim webaslanda ki ilk yazım. Bu sitenin açıldığı ilk günden bu zamana kadar hep Galatasaray’ımızın haberlerini merakla ve heyacanla beklemiş ve gönül verdiğim renkelere yapılan yorumları dikkatle ve sabırla okumuşumdur.

Bazen sevinirken, bazen üzülürken ve bazende üzüntünün verdiği acıyla kızgınlıklarımı bende her sarı kırmızı sevdalısı renktaşlarım gibi dile getirdim. Ama terbiye sınırları içerisinde, hakaret etmeden yapıldı bu sitemler. Galatasarayımızla 24 yılı aşkın bir zamandır yatıp kalkan ve bu renklere gönül veren biri olarak, bugün geldiğimiz noktanın üzüntü verici olduğu kadar geleceğe dair umutsuzluğa sevk etmeside ayrı bir gerçek. Ancak biz farklı bir camiayız arkadaşlar. Bu farklılığı bu renklerin doğduğu yere km.lerce uzak olsanız bile hissedebilirsiniz. Tıpkı İzmir de önüne serilen servete ve nişanlısının restine rağmen  "Tabiki de Galatasaray, çünkü senden daha vefalı" diyen Metin Oktay gibi. Tıpkı İzmir ve diğer şehir ve ülkelerde yaşayan sarı kırmızı sevdalıları gibi. Ancak bu pozitif farklılığımızın bize ve takımımıza son zamanlarda çok fazla zarar vermeye başladığını düşünüyorum.

Çünkü artık kol kırılıp yen içerisinde kalmıyor. Çünkü artık eleştiri yapılmıyor hakaret ediliyor. Ve çünkü artık birlikte değil BEN! olarak hareket ediliyor. İnanın arkadaşlar yaşımın yettiği kadar izlediğim bir çok farklı profilde hocalar geldi geçti ki. Hemde inanın sportif başarı anlamında şimdilerden daha kötü dönemlerde gördük. Hatırlayanlar bilir ki; 94/95 sezonunda, Hamza Hoca’nında o zaman ki teknik direktörü olan bir Saftig dönemi geldi geçti. Hemde öyle bir dönemdi ki rakiplerin artık yediklerimizden ‘’re re re ra ra ra Samsun Antep Antalya’’ diye bizimle dalga geçtiği zamanlar. Bizi bu durumlara sokmasına rağmen biz onu sahaya salladığımız beyaz mendillerle uğurladık. Hep örnek gösterilen Avrupai istifa davetlerinde olduğu gibi. Ama hakaret etmeden, saygısızlık yapmadan.

Bugün değil taraftar kamuoyu, ekrana çıkan ve kendini futbol yorumcusu! olarak adden kişiler dahi nerede olduklarından habersiz televizyonlarda galiz hakaret ve yorumlar yapıyorlar. Gerçekten artık şaşırmak bile az geliyor bu durumlara. Hayatında futbol topunu bile sadece uzaktan görmüş, stadyumlarda ki çim sahanın sadece piknik alanı olarak kullanıldığını zanneden futboldan bihaber, eleştiri ve kaos çıkarmak üzerine dizayn edilmiş bir güruh var. Ve maalesef bunlar camiaları etkileri altında bırakıyorlar arkadaşlar.

İşin sportif boyutu bir yana amaç, Galatasaray’da yeni olumsuz gündemler oluşturmak ve sırf camiamız içinde antipati duydukları kişiler olduğu için bütün taraftarın, herkesin mutsuzluğunu istemek. Bugün bende mutlu değilim bir taraftar olarak. Bende profesyonel bir spor klübü olarak yönetilemediğimiz kanaatindeyim bir çoklarımız gibi. Ama tüm bunlara rağmen bizim işimiz onların ekmeğine yağ sürmek olmamalı. Çünkü eleştirdiğimiz insanların, hocanın başarısızlığı bizim mutsuz olmamız anlamına geliyor. Bu zincirde herkes bir birine bağlı çünkü. Bu gerçeği hiçbir zaman unutmamamız gerektiğini düşünüyorum.

Her hangi bir fikir beyan etmeden ya da bir çözüm önerisi getirmeden sadece eleştirmek ve istifa naraları atmak Galatasaray geleneğiyle örtüşen bir davranış değildir arkadaşlar. Düşünün ki; birisi gelip Galatasaray aşkımızın bu camiaya zarar verdiğini söylese ve taraftarlıktan istifaya davet etse ne tepki veririz ? Bırakalım bu tarz davranışları, bırakalım onlar yapsınlar. Çünkü biz GALATASARAYIZ.

Bir sonra ki yazımda sportif konularda ki sıkıntılarımızı ve en çok eleştirdiğimiz takım oyunumuz ve sistemimizle ilgili konularla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hepinize iyi bir hafta diliyorum. Selamlar arkadaşlar…





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2015
 
Ekim (1)
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...